tag:blogger.com,1999:blog-242234314702613312024-02-19T09:32:54.195+02:00YazGüneşiBANA, AİLEME, YAPTIKLARIMA, YAŞADIKLARIMA, HİSSETTİKLERİME, KURGULADIKLARIMA DAİR NE VARSA KISA KISA...Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.comBlogger988125tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-43226872447102483992023-03-24T14:48:00.001+02:002023-03-24T14:48:23.366+02:00Gün ılıkça akıyor.....<p> Cuma gününden yazıyorum, gün cuma ama içim pek cuma değil. Yumuşak ışıkla dolu sakin bir gün, cuma coşkusu yok pek, hoş zaten epeydir herhangi bir şeyde herhangi bir şeyin coşkusunu bulabilmekte çok zorlanıyorum ve eminim bu toplumsal bir süreç, bana has değil yani. </p><p>Dengesiz, tipik bir mart günü esasında, sabah ışıltılı bir berraklıkla canlı bir mavi olan gökyüzü gün içerisinde beyazlaşan gri mavi bir pus arkasına saklanmayı tercih etti.</p><p>Yine de güzel bir gün diyebiliyorum, binaların soğuk, itici, üst üste yığılmış keşmekeşine inat üzerlerini incecik bir tül gibi usulca örtmüş olan pus sayesinde kırlara has bir huzur ve sükûnet ziyaret etmiş sanki şehri. Bu ziyaret hissi kentin onca gürültü ve hengâmesine rağmen bir sessizlik çökmüş izlenimi uyandırıyor ve bu ruhumu canlandırıyor adeta. Kırlardaymışımcasına zihnim dinleniyor.</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_A5MM5-TDPsnkLHKNTIWPKv9WZz0Xn7BeiLDceX5D9eS0rrm0a1w0cDjGWIN6Dx6OwshroSBIlGBnG6PuNkW_eQOk69nZ9Bk2behprcW5ugdgBG2CimK343UMkelwniiuNABbsrpwcePUnclyNzMoESVrtzKYZLdBKmbZUogkBcfdJFKK4WXQ9A3N/s4032/IMG_3217.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_A5MM5-TDPsnkLHKNTIWPKv9WZz0Xn7BeiLDceX5D9eS0rrm0a1w0cDjGWIN6Dx6OwshroSBIlGBnG6PuNkW_eQOk69nZ9Bk2behprcW5ugdgBG2CimK343UMkelwniiuNABbsrpwcePUnclyNzMoESVrtzKYZLdBKmbZUogkBcfdJFKK4WXQ9A3N/s320/IMG_3217.jpg" width="240" /></a></div>Tam da zihnimizin en çok dinlenmeye ihtiyacı olan zamanlar. Mutlu, gamsız, genç, güzel zamanlarımdaymışım gibi düşsel bir varsayımla bakıyorum güne. Bu düşsel varsayımdan kaç yüz anı çıkartabilir insan düşünsenize. <p></p><p>Lâkin anılara da çok dalasım yok zira çok kayboluyorum anı dehlizlerine kendimi bırakıverdiğim zamanlarda. Yaş ne kadar ilerlerse bu dehlizler de o kadar uzayıp derinleşiyor haliyle.</p><p>Kış bitti, bahar göz kırpıyor her ne kadar mart şuursuzluğunu yapmaktan geri durmasa da.</p><p><br /></p><p> Ben sakince sıcak şarap kaynatıp bir kışın daha sezon finalini yapıyorum, gün ılıkça akıyor.......</p><p><br /></p><br /><p><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p></p><p><br /></p>Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-44869327149287765292023-03-23T13:29:00.004+02:002023-03-23T13:56:06.472+02:00MERHABA DİYELİM Mİ YENİDEN?<div class="separator" style="clear: both;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhA4iH61MjbssmTllMiKvUbwhgB6Xh7A2qfGR5D1dzSJywtt-ya55Tt7_EuH8k7iE_GWnTfU8BHcAw3k4chnOR2B8VCQm-IlsG2pWPolRT8_wfAvik3a5Ph1nWK8jreQLDm0ceSiKP5JMb26N_RrZfsN1K0VVF6l5QsU02lAIkskzbk-3Eb18ctuQpU/s4032/IMG_3117.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="" border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhA4iH61MjbssmTllMiKvUbwhgB6Xh7A2qfGR5D1dzSJywtt-ya55Tt7_EuH8k7iE_GWnTfU8BHcAw3k4chnOR2B8VCQm-IlsG2pWPolRT8_wfAvik3a5Ph1nWK8jreQLDm0ceSiKP5JMb26N_RrZfsN1K0VVF6l5QsU02lAIkskzbk-3Eb18ctuQpU/s320/IMG_3117.jpg" /></a>
</div>
Yazmak bana hep iyi gelmiştir aslında, neden bunca ara verdim ben de bilmiyorum.
İnsan hayatında sebeplendiremediği bin türlü şey oluyor nihayetinde yaşayıp
gittiğimiz sürece. Defalarca kendime söz verip verip yazmamışlığım da var
illaki. bunun muhasebesini yapmak için de gelmedim esasen. zararın neresinden
dönersek kâr deyip dönelim madem. . . .<div><br /></div><div> Ne abuk sabuk süreçlerden geçtik,
pandemi oldu, ekonomik kriz oldu, hala devam ediyor, </div><div>en son depremle söylenecek
sözlerin bittiği, insan kötülüğünün gerçekten de bir sınırının olamayacağının
bir kez daha kuvvetlice ispatlandığı günler yaşadık. </div><div>deprem 11 ilde oldu ama şu
veya bu şekilde her birimiz enkaz altında kaldık. ruhumuz aşındı resmen...
bölgede hiçbir şey bitmiş değil... ilk günlerin acısı, paniği yerini gelecek
kaygısına bıraktı bilakis. deprem yetmemiş gibi bir de sel geldi ardından.</div><div><br /></div><div> bana
hayatı sorgulattı bu deprem ve o bölgede yaşananlar. bir şeyler biriktirip
duruyor olmamızın, sürekli bir alma sahip olma çabasının ne kadar anlamlı
olduğunu vs </div><div>şüphesiz yaşayanların yanında bizim travmamızın lafı bile edilemez
ama sorguladık mı, sorguladık; yalan yok</div><div><br /></div><div> zaten benim şahsi olarak oldukça
sıkıntılı bir dönemimdi sağlıksal anlamda. </div><div> 2022 kasım ayından beri irili ufaklı
bir kısmı çok ciddi bir kısmı daha basit adeta bir zincirleme hastalık tamlaması
ile baş başayım. mızmızmız detaya girmeyeceğim ama diyeceğim hayli zor olduğu.. </div><div><br /></div><div>zaten bu durum beni aşırı yorup yıpratmışken üzerine deprem ciddi anlamda
sarsılmama neden oldu, gecelerce uyumadım, kabuslarla fırladım...
bedenen değil
evet ama ruhen ağır bir enkazın altında kaldım. </div><div><br /></div><div>toparlarım, </div><div>toparlıyorum hatta,
çoğu gitti azı kaldı diyeyim.. </div><div><br /></div><div> yazmaya başlamak bir anlamda bir yerden yeniden
başlamak benim için. şimdi şu anda bu bilgisayarın başına oturmuş olmam çok
kıymetli kendim adına.</div><div><br /></div><div> bir de gerçekten kendimi verebilerek okuma rutinime
dönersem biraz daha kolaylaşacak her şey. evet okuyamıyorum epeydir... ne alsam
elime süründürüyor, mundar ediyorum kitabı da.
ama madem yazmaya başlayabildim,
okumaya da dönerim.. </div><div><br /></div><div>sonra usul usul ruhumda açılan yaraları sarma zamanı gelir. </div><div>olur olur </div><div> o da olur </div><div><br /></div><div> bu kadın neler atlattı değil mi ya... </div><div><br /></div><div>o halde merhaba ...</div>Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-36694221853931894082017-07-11T23:21:00.002+03:002017-07-11T23:21:47.323+03:00İçimi kıkırdatırdı sesin... <br />
Bir sarılsan bir öpsen göçmen kuşlar yuva kuracaktı koynuma<br />
Oysa<br />
Çoktan gitti göçmen kuşlar, bana kalansa kara kışlar...<br />
-ki hiç sevmem kışı..<br />
<br />
Biliyor musun?<br />
Sen umurumda bile değilsin zannediyordun ama<br />
Ben senin rakı kadehini tutuşuna kadar aşıktım...<br />
Sen hep mükemmeldin gözümde<br />
Ben zavallı acınası bir...<br />
Of<br />
Her neyse...<br />
<br />
Saçma gelecek sana..<br />
Sesini özledim en çok<br />
Dokunuşunu<br />
Öpüşünü<br />
Sarılmanı<br />
Gülüşünü<br />
Bakışını<br />
Kokunu değil<br />
Sesini...<br />
Seni dinlemek hep çok güzeldi...<br />
karahindiba tohumlarını üflerken heyecanlanıp yerinde duramayan çocuğun kıkırdaması gibi..<br />
İçimi kıkırdatırdı sesin<br />
<br />
bir gün iyi olacağım ... söz vermiyorum ama<br />
<br />
10 şubat 2017-- NKT<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6ScJWUmRTTWRpf4PolemjqeqiffAr_UbrFOBTkStcyyxz_XsQih3E5JY73kNgnIsCwHlj0w_emnlvjyMrNzcpvQWbq647YUg1bcGszsfUQxcDFkugS2khw0QtJfEPEHVeFCpjbNnpb80/s1600/27.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6ScJWUmRTTWRpf4PolemjqeqiffAr_UbrFOBTkStcyyxz_XsQih3E5JY73kNgnIsCwHlj0w_emnlvjyMrNzcpvQWbq647YUg1bcGszsfUQxcDFkugS2khw0QtJfEPEHVeFCpjbNnpb80/s640/27.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
fotoğraf: Neslihan K T // nisan 2010-ankara<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-71395464696143027472017-07-02T13:59:00.000+03:002017-07-02T13:59:19.090+03:00UnutMADIMAKlımda.... <br />
<br />
Genç kızdım henüz 21 yaşındaydım. Ben bu coğrafyanın insanından ilk o gün çok korktum. Takvimler 2 Temmuz 1993'ü gösteriyordu. Bir haber yayıldı kulaktan kulağa, Sivas'ta yapılmakta olan bir şenlikte aziz nesin'in de içinde bulunduğu madımak oteli kuşatma altındaydı....<br />
Ben o genç yaşımda orada o insanların yanarak ya da dumandan boğularak öleceklerine inanmamıştım... Devlet vardı, polis vardı, asker vardı ya da daha doğrusu ben olduklarını zannediyordum henüz.<br />
Ve dehşet içinde izledim ki, o insanlar orada boğuldu ya da yandılar... O zaman tam olarak algılayamamıştım büyük bir ihtimalle ama şimdi geriye dönüp düşündüğümde fark ediyorum ki, ben bu ülkeye dair umutlarımı o gün yitirdim.<br />
<br />
Yeşim ve Huriye ile aynı mahallede beraber büyüdük, çocukluk arkadaşıydık ... Annemin hâlâ oturduğu, benim bütün çocukluk ve gençkızlığımın geçtiği sokağa çıkan sokakta otururlardı, aileleri hâlâ orada, o sokağın cadde ile kesiştiği köşede ufak bir marketleri vardı.. Başka bir ismi vardı şimdilerde Yeşim Market..., o günden sonra değişti... Eczacılığı o yıl bitirmişti Yeşim, ölümünün ardından evine posta ile geldi diploması... O yüzden ilk günden bu iki genç kızın nezdinde orada hayatını kaybedenlerin hepsini insanlaştırıp araştırıp öğrenmiş tanımıştım o zamanki imkanla neye ulaşabildiysem.... O günden sonra böyle olaylarda kaybettiklerimiz hiç istatistik olmadı olamadı benim için... Hep insanlaştırdım, hep ulaşmaya çalıştım tek tek hayat öykülerine... Her biri için içim yandı tek tek... İlk o gündü 2 Temmuz 1993... içim bir yandı... Hâlâ yanar...<br />
<br />
Söylemiş olmak için değil içten gelerek ve yaşayarak söylüyorum... unutMADIMAKlımda...<br />
<br />
Ebediyen aklımda kalacak içim yanarak utanarak ağlayarak...<br />
<br />
Şimdilerde başımıza gelenlerin temelleri o günlerde atılmaya başlanmıştı aslında...<br />
Dersim, Maraş katliamları, 6-7 Eylül olayları, Madımak katliamı.... Şimdi bu zihniyettekiler terör estirdiği, bombalar patlattığı, masum insanları göz kırpmadan taradığı zaman ve bu yapılanlar -yazık ki- seçilmişler tarafından "terör örgütü değil, bir kaç öfkeli genç" olarak değerlendirildiler diye şaşırmamız aslında şaşırtıcı olan...<br />
İlmek ilmek örülerek hazırladılar bugünleri... Seyirci kaldık bir çoğumuz... Çabalayanlarımız hep azınlıkta kaldık... Bizler; yani adaletten, özgürlükten, medeniyetten taraf olan kesim azınlıkta kaldık hep bu coğrafyada... Bizler kaliteli yaşam, güzel gelecek kaygısıyla birer en fazla ikişer çocuk yaparken riyakâr, fırsattı, ben cebimi doldurmaya bakarımcı kesim, oyunu dolayısıyla haysiyetini bir torba kömür üç beş kilo makarnaya satanlar, evladına tecavüz edenleri aldıkları iki kuruş paraya şikâyetten vazgeçenler, yalanı hırsızlığı savunanlar beşer beşer doğurdu, doğurduklarını kendi ilkel zihniyetiyle zehirledi... Azınlıkken git gide daha da azaldık... Azalıyoruz....<br />
Çözüm var mı?<br />
Umudum yok....<br />
Bir mucize olsa devrim yapsak?...<br />
Devrim sonrası yapılan ilk demokratik seçimde bu coğrafyanın gidip oy vereceği kişilerin kimler olacağı belli...<br />
Onlar da iktidara gelir gelmez ilk icraat olarak devrimi yapanları -bizleri- yok ederler... Asarlar, keserler, yakarlar...<br />
Bu coğrafyanın insanı bu...<br />
Çok üzücü ama bizim gerçeğimiz bu...<br />
<br />
Genç kızdım daha... 24 sene önce bugündü...<br />
İbadetten (!!!!!!) çıkan bir şuursuz grup bir otel dolusu sanatçıyı... Şairi, yazarı, dansçıyı, müzisyeni diri diri ateşe verdi.. Kafirler!!!! diye... Çocuk yaştakiler vardı aralarında...<br />
<br />
Ben ilk o gün çok korktum bu coğrafyanın insanından ...<br />
Hâlâ ödüm kopar...<br />
Her geçen gün artarak...<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEif9bGdcCWzgovVwnYh4DToHSKtcHTx2Y7jsLn7bVIjqp3MaNQWG6LCWgidFOiy8BDbraH9Y7FRoDJ_vOXXnFidPl4Jb0G_8Qpux08JVlcLP13IQlIVSNw5JcW39Iq3QN0ZDEa1Rl3v-WU/s1600/tumblr_o9oiqhjm991v015suo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="500" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEif9bGdcCWzgovVwnYh4DToHSKtcHTx2Y7jsLn7bVIjqp3MaNQWG6LCWgidFOiy8BDbraH9Y7FRoDJ_vOXXnFidPl4Jb0G_8Qpux08JVlcLP13IQlIVSNw5JcW39Iq3QN0ZDEa1Rl3v-WU/s640/tumblr_o9oiqhjm991v015suo1_500.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-5552939016689285332017-05-29T23:00:00.002+03:002017-05-29T23:00:47.998+03:00ÇÜNKÜ MOR İSYANDI…<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Yeniden sever miyim ki onu? <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Diye düşündü kadın…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Çatı katı olan, pencereleri panjurlu, kocaman bir
bahçesi olan ve o bahçedeki ağaçlar gökyüzünü delecek gibi duran bir evde… Onu
yeniden sever miyim? <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Geniş pencerelerinden içine aydınlık dolan,
gökyüzüne uzanan ağaçlardan birisinin dalında çingene salıncağı salınan, her
köşesinden huzur damlayan bir evde.. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Aşklarını kalabalık bir kentin yüksek sitelerinden
birisinin dördüncü katına sıkıştırmışlardı.. Kısacık süren ama kadın için bir
ömre bedel olan aşklarını… Çocuksuz sokakları olan, yeşillendirme çabası göze
çok yapay görünen bir site. Renksiz…. Gri… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">-Giysilerimize dahi yansımıştı renksizliğimiz- diye
aklından geçirdi kadın. Onlar bile hep soluk renklerdi. Canlı turuncular, göz
alıcı yeşiller, iç açan turkuazlar, şehvetli kırmızılar, boncuk mavileri, çingene
pembeleri, menekşe morları, güneş sarıları falan yoktu gardıroplarında. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Varsa yoksa toprak rengi, lacivert, kahverengi, bej,
ekrü, taba, gri… En çoksa hüzün siyahı…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Adamdan sonra başlamıştı kadın gardırobunu ışıl ışıl
renklere boğmaya. –Ama çok geç kalmıştım- diye söylendi içinden.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Hayatı renklendirmeye bir yerden başlamak için çok
geçti. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">-Sevgim yeter sanmıştım o zamanlar hayatımızı
çiçeklendirmeye… “Bir insanı sevmekle başlayacaktı her şey” sözde…”Dünyayı
güzellik kurtaracak”tı..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Aklımca çok güzel sevmiştim ben.. Oysa sevgi, aşk
falan, hiç var olmamış ki…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Hiç olmamışsa; biz, ikimiz de nasıl olmuş gibi
davrandık ki o zaman?-<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">-Ah harika, hepten deliriyorum belki de. Kendi
kendime konuşur da olduğuma göre-<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Sustu sonra kadın, ama içi susmadı…Düşünene deli
demiyorlardı; içinden sessiz sessiz
saatlerce konuşana. Ama sese dökmek bu iç konuşmaları, tehlikeli yapıyordu
insanı. Ne saçmaydı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İlişkileri bittiğinde hatayı hep kendisinde aramıştı
kadın. –Mutlaka bir yerde yanlış yaptım-
demişti günlerce, gecelerce. Hiç acımamıştı kendisine; hüzün karasına
sarıp sarmalayıp bedenini, lime lime etmişti ruhunu…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Hep sebep aramıştı<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">-Neden<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Neden<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Neden-
demişti<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Onun kendisine bunca eziyetine hiç kıyamayan can
dostu söylemişti oysa. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">--Sebebi yok, sadece canı öyle istedi<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">demişti defalarca ve defalarca.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">-Hiç mi sevmedi, sevmediyse nasıl öyle baktı, öyle
dokundu, öyle kokladı?-<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">demişti kadın kendini hırpalarken defalarca ve
defalarca<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">zaman aldı kadının bu gerçeği kavrayıp hak vermesi..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">bir hayli zaman aldı<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">o zaman zarfında çok canı yanmış, ruhu çok hasar
almıştı..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Sonra bir gün anladı kadın, birdenbire anladı.. Onun
tek başına çabasının hiç işe yaramayacak olduğunu, hataları da varsa, hatasız
insan olamayacağını… O kusursuz da davransa adamın yine de aynı davranacağını,
ondan birdenbire sıkılıverdiğini, gidişine bir sebep aramanın anlamsız
olduğunu… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Çünkü bir sebebi olmadığını<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Sadece canının o zaman öyle istediğini <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Birdenbire anladı…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Sonra gidip saçlarını mora boyadı…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6OB8GMjKk2of5-wsbSNuJ7ovjmnh4-5XAxyTNAG4Z5PtPLYgLvy7GovN8Z43xfk9JztE7cVUbzN_zW7IqpVfWElx7JGM52u9BoHiYb1TDVe1dXD8ehsgTmsXm4-VWeX8AKuj-91kH91Y/s1600/IMG_7436.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6OB8GMjKk2of5-wsbSNuJ7ovjmnh4-5XAxyTNAG4Z5PtPLYgLvy7GovN8Z43xfk9JztE7cVUbzN_zW7IqpVfWElx7JGM52u9BoHiYb1TDVe1dXD8ehsgTmsXm4-VWeX8AKuj-91kH91Y/s640/IMG_7436.JPG" width="480" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-83618147329214155792017-05-26T06:30:00.000+03:002017-05-26T18:09:50.439+03:00Geçmişten çıkıp geliverene ithafen..Bunca zaman sonra öylece elini kolunu sallayarak dönecek ve bıraktığın kadını bıraktığın gibi bulacaktın; öyle mi? Fazla hayalperestçe değil mi sence de? Kim aynı kalabilir ki araya seneler girince? Dediğine göre gündüzler hayat koşturmacasıyla geçip gitmiş de geceleri -hele yalnızsan, ki genelde yalnızmışsın- yokluğumla konuşup varlığımı özlemişsin meğerse!... Yalnız gecelerinin yoğunluğu söyleminin pek de inandırıcı gelmediğini parantez içinde belirttikten sonra, işin gerçek olan kısmına gelecek olursam geçen senelerin edebiyat yeteneğine hayli katkısı olduğunu söylemeliyim doğrusu. Kulaklarıma inanamadım kurduğun cümleleri işitince... Vay be... "gündüzler hayat koşturmacasıyla geçip gitmiş de, yalnız gecelerinde yokluğumla konuşup varlığımı özlemiş" beyimiz... Tebrikler doğrusu.. Şimdi ayakta alkışlamak istiyorum seni izninle!...<br />
de<br />
Sormazlar mı peki adama; "kadın ne şehir değiştirdi, ne adres ne telefon; yokluğuyla sohbete oturup varlığına özlem duyacağına bir alo niye demedin acaba" diye?<br />
sorarlar<br />
sorarlar elbette ya; bir şey söyleyim mi, ben sormayacağım..<br />
Öncelikle umurumda olmadığından ve sonrasında cevaben kuracağın yeni ve en az bir önceki kadar ucuz edebiyat kokacağını tahmin ettiğim cümleyi midemin kaldırabileceğini, bünyemin tahammül edebileceğini hiç zannetmediğimden....<br />
<br />
Biliyor musun, ilk gittiğin günlerde ben de böyle tahammül edilemez hallerdeydim. Yapış yapış ağır arabesk modlu şarkılar dinleyip, içip içip, bol bol ağlayıp gündüzleri hafifçe kabuklanmaya başlayan yarayı geceleri kanırtıp kanatarak, kendimi yalnızlığıma kapatarak yaşadım bir süre. Yalnızlığı tercih etmiştim, konuşmuyordum hiç kimseyle zira tahammül edilemez ölçüde sevimsiz olduğumun farkındaydım neyse ki...<br />
sonra geçti<br />
iyileştim...<br />
Şimdi her ne kadar yeni bir atak şeklinde gelsen de üstüme üstüme bağışıklık kazanmış bir defa bünyem sana...<br />
Bir daha yakalanmam "sen hastalığı"na...<br />
Şimdi burada inkar edip yalan söyleyecek değilim grip gibi her gelişinde yakalandığım aşklarım oldu hayatımda, hani adam şimdi çıkıp gelip bulaşsa başlarım hapşırmaya..<br />
Lakin sen..<br />
Nasıl desem<br />
Kızamıktan bir adım ötesi değilmişsin işte ne çare... Bir kere geçirir insan sen gibi bir hastalığı ömründe..<br />
<br />
Tarzında da durup durup geçmişe dönmek de yoktur hani aslında.. Bu bakımdan şaşırmadım desem yalan dönüşüne..<br />
şaşkınlığa ek olarak; <br />
Sevindim desem... Yok<br />
sevinmedim<br />
Üzüldüm desem.. I-ıh<br />
neden üzüleyim ki?<br />
Acımak? ne alaka canım<br />
acınacak adam mısın sen?<br />
Kızgınlık? Yooo<br />
kızılacak ne var ki?<br />
<br />
Oh olmuş da demek gelmiyor içimden<br />
Hiçbir şey hissetmemek diye bir şey var gerçekten...<br />
<br />
Neyse artık gideyim ben ..<br />
Sen de kal sağlıcaklan..<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeqAD2wa8Cbq4WCcRIJrulqQblQwiDE6Wl6CPkUI9n7SXffIHSh38XI_GNz1dAsrO4pZuGiL8Af8HUty3C4uWl7GujwkWY9zS_g0IloNgplIKtNNb4Vwz0tmzJvw4Vu4-qaTJsvNB4X3A/s1600/546116_10150886089949229_2106550423_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeqAD2wa8Cbq4WCcRIJrulqQblQwiDE6Wl6CPkUI9n7SXffIHSh38XI_GNz1dAsrO4pZuGiL8Af8HUty3C4uWl7GujwkWY9zS_g0IloNgplIKtNNb4Vwz0tmzJvw4Vu4-qaTJsvNB4X3A/s640/546116_10150886089949229_2106550423_n.jpg" width="426" /></a></div>
fotoğraf: Neslihan K. Tamyaman / 2010 Eylülü-- Frigiliana<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-71595180918273662522017-04-20T23:31:00.001+03:002017-04-20T23:31:38.625+03:00ruh ve beden sağlığı detoksuçelınç yazarken iyiydi... her gün yazıyordum.<br />
o zaman demiştim ki<br />
-aman blogu artık ihmal etmeyeyim, ben blogerlığı meğer ne kadar çok seviyormuşum-<br />
uhuhuuuu<br />
lakiiiiiin<br />
ülke gündemi o denli şahane ki<br />
ne yazabildim<br />
ne okuaybildim son bir aydır adam gibi<br />
içim şişti içimmmmm<br />
<br />
mücadele mücadele mücadele<br />
offfff nereye kadar<br />
boşa kürek çekiyoruz ya<br />
valla<br />
<br />
artık biraz kendi iç dünyama dönmek istiyorum...<br />
daha çok okumalı, yapmak isteyip yapamadığım onca şeyi yapmalı, örgü örmeli, dikiş dikmeli<br />
her gün saatlerce müzik dinlemeli, dans etmeli, açık havada bol bol yürüyüş yapmalı, çokça yazmalı, capon balığına, büüye ve annişime daha çok zaman ayırmalı, gezmeli, fotoğrafa yeniden ağırlık vermeli, ihmal ettiğim dostlarımı arayıp sormalı, buluşup kahve ya da rakı içmeli, daha çok gülümsemeli<br />
özetle enerji depolamalıyım...<br />
<br />
evet yaaa<br />
yapacağım bunları<br />
gerçekten...<br />
<br />
bir de en önemlisi enerjimi sömüren insanlardan uzak durmak da olmalı listede..<br />
<br />
var ya öyleleri<br />
ne hikmetse nerde acayip var beni buluyor<br />
valla<br />
<br />
bi de merak ediyorum cidden<br />
bi bakın yaa şööle alıcı gözle bana<br />
benim tipimde bir "senin yüzünden" tipi mi var?<br />
<br />
geçmişte de çok geldi başıma da çok yakın geçmişte çok somut iki örnek var..<br />
<br />
birisi hayatında ben olup da bahsetmesem sittin sene haberinin olması olasılığı olmayan bir seminere sayemde katılıp sonra da bana atar yaptığı için seminere devam etmeyi bırakıp<br />
ardından da SENİN YÜZÜNDEN BEN KURSUMA DEVAM EDEMEDİİİİĞĞĞM diyen bir zat-ı muhterem<br />
nan ben olmasam o kurstan haberin olmayacaktı onu naapcaz?<br />
bu bir<br />
<br />
bi de başkası var<br />
benimle arkadaş olup benden dolayı çok yakın dostumla da arkadaş olan bir zat-ı muhterem... anlamsızca ayak üstünde bir gecede 29 yalanı ard arda sıralamışlığını keşfedip yüzüne vurdum ve bunu da dostumla yaptığımız bir sohbet anında anladığım için bana şarlayıp SENİN YÜZÜNDEN BENİ HAYATTA ANLAYAN TEK İNSANI KAYBETCEM BEEEEĞĞĞN<br />
ulen ben olmasam sen o seni hayatta tek anlayan insanı nası bulacaktın acabaaaa<br />
derler adama di mi?<br />
derler<br />
dedim de zaten<br />
<br />
<br />
hay bin kunduz yaaauw<br />
parayla mı veriyolar arhadaş bunnarı bana kiloyla mı?<br />
egolarını yediklerimmm<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
...<br />
<br />
hayır bi de en başında ben bunlara çok değer verip gönül rahatlığı ile benim için çok değerli olan ortamlara sokup benim için değerli insanlarla tanıştırıyorum falan....<br />
<br />
SENİN YÜZÜNDEN TİPLİ olduğum kadar<br />
salağım da bence...<br />
<br />
ezcümle<br />
ruh ve beden sağlığı detoksuna giriyorum ey ahali<br />
işe de bana negatif enerji veren homo sapiensleri ayıklamak<br />
ve hayatıma hasbel kader sızan yeni insan olursa onlara asla ve kat'a özel bir değer vermeyerek başlamayı düşünüyorum<br />
<br />
HAYIRlara vesile olsun..<br />
<br />
haaaa bu arada<br />
saçları ful mor yaptım<br />
ne zamandır aklımdaydı<br />
olurdu olmazdı derken<br />
olur nan olur<br />
ne olmayacak dediiiiim<br />
yaptım<br />
ben sevdim...<br />
beğenmeyen küçük oğluna almasın :)<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZLy3yrxzbzohzkDpw2-7A8KNUzYErXIN0S4_QWfxNPkO2NuJH5T6Td97UPFaCinaIsckQ3u5I2tR-KRs7DPV0PTopWmCuO7qPMRBCSnEiQchx77hebkzWSNvQLALzqXCiQq4eUGZp40k/s1600/18052515_10153877693494229_1783306058_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZLy3yrxzbzohzkDpw2-7A8KNUzYErXIN0S4_QWfxNPkO2NuJH5T6Td97UPFaCinaIsckQ3u5I2tR-KRs7DPV0PTopWmCuO7qPMRBCSnEiQchx77hebkzWSNvQLALzqXCiQq4eUGZp40k/s640/18052515_10153877693494229_1783306058_n.jpg" width="480" /></a></div>
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-37001931353465822982017-04-03T23:52:00.003+03:002017-04-08T23:07:30.836+03:00Postmodern Bir Piyanist Şantör- İzzet Arif<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjChxNAcJTtQaP8u4s2TsOYgT15qGhs-OsEAhk2RbzbltJidewbWrrGnSd0I8uZA-o-fcy5fKJsJueHam7hqSHFaLYlz_DIP7FCSyNuxR6e5VkSsZXTdgjD2te1vsE4qoDk8zgbvI3BvaY/s1600/17792381_10153830658614229_408955101_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjChxNAcJTtQaP8u4s2TsOYgT15qGhs-OsEAhk2RbzbltJidewbWrrGnSd0I8uZA-o-fcy5fKJsJueHam7hqSHFaLYlz_DIP7FCSyNuxR6e5VkSsZXTdgjD2te1vsE4qoDk8zgbvI3BvaY/s640/17792381_10153830658614229_408955101_n.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Heyecanla
ekose gömleğinin göbeği üzerinde toplanan kısmını aşağı çekiştirdi. Aynaya
hızlıca bir göz attı, kapıya yöneldi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Karşısında alımlı
bir kadınla tıfıl bir delikanlı vardı. Delikanlının varlığına canı sıkıldı
hafiften, ekşitti suratı ancak çabucak toparladı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">“Alımlı
kadınla daha sonra ilgilenirim, şimdi söyleşiye odaklanmalı” diye geçirdi
aklından. Yanağı seğirdi hafiften. Ne vakit aklından pek hoşuna giden bir şey
geçirse böyle yanağı seğirir sakalları oynardı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Salona doğru
yol gösterdi ikiliye, alımlı kadın üçlü koltuğa rahatça yerleşmeden önce elini
uzattı: <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-hansi-font-family: Calibri;">-<span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;"> -</span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Selin
ben sevgili İzzet Arif Bey<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İki isminizi birlikte kullanmaktan hoşlanıyorsunuz diye duydum, bilmem
yanılıyor muyum?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">El sıkışırlarken
“hayır” dedi İzzet Arif “yanılmıyorsunuz Selin Hanım” <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Bu cevabı
hayli ağırdan almış, o süre zarfında Selin Hanım’ın elini bırakmamıştı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Kadın kibarca
elini çekip, üçlü koltuğa rahatça oturup bacak bacak üstüne attı. İnce uzun
bacaklarının ne kadar cezbedici oldukları siyah pantolonundan dahi belli
oluyordu. Dalgalı kumral saçları handiyse beline geliyordu. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Oturduğu yerden,
gözlerini hiç ayırmadan, bir hayli küçümser bir tavırla İzzet Arif’i
inceliyordu. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İzzet Arif
bu göz hapsinden tedirgin olup kapı ağzında dikilip kalan delikanlıya döndü; “otursana”
dedi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Selin <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-hansi-font-family: Calibri;">-<span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;"> -</span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Ah
Berke unuttuk seni<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İzzet Arif Bey, Berke fotoğraflarımızı çekecek…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">“Hoş geldin”
dedi İzzet Arif çaktırmadan çocuğu inceleyerek.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Çocuk orta
sehpanın yanından dolanarak ikili koltuğun köşesine ilişti. Uzun saçlı, küpeli
,hafif kaslı, hayli tıfıl ama bir o kadar da yakışıklıydı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İzzet Arif’in
suratı ekşidi yine farkında olmadan. Kuvvetli rakiplerden hoşlanmazdı, yan gözle
Selin’e baktı; oğlanla ilgilenmiyordu. Yüzü güldü İzzet Arif’in yeniden <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">“Filtre
kahve yapmıştım yeni, içer miyiz?” <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-hansi-font-family: Calibri;">-<span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;"> -</span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Sütlü<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">dedi sadece
Selin; fütursuzca İzzet Arif’i incelemeye devam ediyordu. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Bu bakışlardan
iyiden iyiye huzursuz olan İzzet Arif hemen mutfağa yöneldi. Berke’den yanıt
alamadığını anımsadı, seslendi<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">“Berke
seninki?”<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-hansi-font-family: Calibri;">-<span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;"> -</span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Sade
<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">dedi Berke.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Kahveleri hazırlarken
miskin tekir kedisi mırıl mırıl bacaklarına süründü. “Dur kızım şimdi ya” diye
söyledi kediye. Çıkarken mutfağın kapısını kapattı kedi içeri gelmesin diye. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Selin kaykılarak
oturduğu üçlü koltukta doğrulmuş, orta sehpanın üzerine not defteri ve kalem
çıkartmış ve bir ses kayıt cihazı yerleştirmişti. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Uzanıp kahvesini
tepsiden alırken<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-hansi-font-family: Calibri;">-<span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;"> -</span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Başlayalım
mı? <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">dedi <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">“İnsan
kahveye bir teşekkür eder, ne kaba kadın bu” diye geçirdi içinden İzzet Arif “Tamam” dedi dışından. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Berke makinesini
çıkartmış, orasıyla burasıyla oynayıp ışık ayarlarını yapıyordu. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Kahvesini alıp
ikili koltuğun Berke’nin ilişmediği diğer köşesine oturdu İzzet Arif. Gözü
göbeğine takıldı, ekose gömleği toplanmıştı yine, mutfakta çekiştirmediği için
kızdı kendisine. “Şimdi bu kadın gözümün içine bakarken de düzeltemem ya” diye
düşündü, yüzü ekşidi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İzzet Arif
piyanist şantördü. Evet günümüzde artık böyle bir meslek kalmamıştı 90’lı
yılların başlarında popüler olan bu meslek tavernalarda org çalıp şarkı
söylemekten ibaretti. Artık taverna kalmadığından, meslek de yok olup gitmişti.
İzzet Arif bunu günümüzde canlandıran isim olarak bir anda şöhret olmuştu Ankara
piyasalarında. Bir sosyete meyhanesinde icra ediyordu mesleğini. Ankara’nın o
çok meşhur sosyete dergisi için söyleşi yapmaya da tam bu sebeple gelmişti
Selin Yılmaz. Derginin popüler isimlerindendi.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İzzet Arif
her ne kadar kendisini büyük bir sanatçı olarak görüp böbürlense de aslında hiç
de sanatçı profiline sahip birisi değildi. Göbekli, sakallı, kaba saba bir
adamdı. Gerçi sakalı şimdilerde çok moda olduğundan bırakmıştı ama çok da rahat
etmişti doğrusu. Hem her gün traş olma zahmetinden kurtulmuş, hem de bol kıllı
olduğundan traş olurken cildinin tahriş olup durması eziyetinden. 15 günde bir
kuaförüne gidip düzelttiriyordu sakalı oluyor bitiyordu. Fiziki görünümünün
uygunsuzluğu bir yana zaten geçmişte kalan piyanist şantörlerin de büyük
çoğunluğuna ne denli sanatçı denilebilirdi, o da tartışılırdı doğrusu..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Neyse gerçekten
de İzzet Arif kendisi için çok akıllıca bir seçim yapmıştı bu mesleği seçerken.
Bu işe biraz ailesine kendini kanıtlamak, asilik yapmak adına bulaşmıştı. Tutacağı
pek de aklına gelmemişti aslında en başlarda. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Zengin aile
çocuğuydu İzzet Arif, feodal toprak zengini kasaba kökenli bir aileden
geliyordu. Hiç para sıkıntısı nedir bilmeden büyümüş, uyduruğundan da olsa
kolejlerde okumuş hatta yine uyduruk bir taşra üniversitesini bile bitirmişti. Sözde
işletmeciydi. Bunu her fırsatta dile getirmeye bayılır ama hiç üniversite adı
vermezdi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Çocukluğunda
zengin aile çocukları arasında piyano dersleri moda olduğundan buna da ders
aldırtmıştı ailesi. Bir Mozart olamayacağı çok açık ve net olmakla beraber
müzik kulağı pek de fena olmadığından üç beş bir şeyler kapmıştı o derslerden. Ondan
başka iki kız bir erkek kardeşi daha vardı ama onlar hepten umutsuz vaka
çıkmış, kısa sürede öğretmeni delirtmek suretiyle müzik hayatlarını
noktalamışlardı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İzzet Arif
bir taraftan ailesinin ona sağladığı bol paralı imkanları sonuna kadar sömürerek
kullanırken diğer yandan da onlardan utanıyordu. Çünkü kendince feodal düzene
çok karşı, sıkı bir solcu, büyük bir aktivistti. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Yaşadığı hayatla
bu seçimlerinin taban tabana zıt olduğunun yüzüne vurulmasından asla
hazzetmezdi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">İşte piyanist
şantörlüğe soyunmasının nedeni de ailesine karşı gelmek, kendi ayakları
üzerinde durmak isteğindendi. Kendine kendi kriterlerine uygun –sözde- onurlu
bir hayat kuracaktı. Sorarsan kurmuştu da. Lâkin Ankara’nın en lüks semtinde
oturduğu ev, altındaki arabaları –evet iki arabası vardı- baba parası ile
alınmışlardı. Bu konuyu hiç gündeme getirmez, elinden geldiğince ört bas
ederdi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Esasen yola
piyanist şantörlüğü hedefleyerek çıkmamıştı. Amacı devrimci şarkılar söyleyip
türkü barlarda çıkıp ekmeğini kazanmaktı. Fakat İzzet Arif’in çalabildiği tek enstrüman
çocukluktan kalan piyano tecrübesi sayesinde org olunca, türkü bar hayalleri
suya düşmüştü otomatik olarak. Gitar ve saz tıngırdatmayı da denemişti ama o
derece umutsuz vakaydı ki..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Hoş ona
sorarsanız çok iyi olacaktı bir gün<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Hem gitarda,
hem sazda…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Olacaktı emindi<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">aslında çok iyiydi de.. heyecanlanıyordu işte</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">o heyecanı bir gün kesin yenecekti</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">Ama o gün
bir türlü gelemiyor, sürekli debelenmesine rağmen İzzet Arif bir arpa boyu yol
kat edemiyordu….<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;">-sürecek- <o:p></o:p></span></div>
Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-22725778914083485862017-03-10T17:28:00.000+02:002017-03-10T18:04:30.048+02:00Davetsiz Misafirle Mavi KediKimsenin bilmediği paralel evrenimde<br />
Bir konuğum vardı bugün<br />
şşşşşşşş kimse duymasın...<br />
<br />
Birlikte lale soğanı gömdük<br />
kumlu toprağıma<br />
Malum mevsim bahar..<br />
Pek çelimsizdi<br />
konuğum<br />
Bir hayli de beceriksiz...<br />
Pek bitkin düştü<br />
kazarken toprağı<br />
Sinir oldum<br />
Belli ettim..<br />
Edilmez oysa...<br />
konuklara<br />
Görgü kuralı!<br />
annemin ilk öğrettiklerinden...<br />
Dudağı büküldü<br />
üzüldüm...<br />
Onu ağaç evime götürdüm<br />
-ki daha önce<br />
kimseyi götürmemiştim...<br />
Mavi kedimi okşamasına izin bile verdim<br />
-ki daha önce<br />
kimseye göstermemiştim...<br />
Mavi kedim purrrrladı<br />
konuk uykuya daldı<br />
Kediye de kızdım<br />
Kıyıp uyandıramadım<br />
sinir oldum, belli etmedim<br />
etsem de anlamazdı<br />
-uyuyordu-<br />
Uyandığında;<br />
karanlık çökmüş<br />
gün geceye dönmüştü<br />
-Hadi artık- dedim<br />
yolladım<br />
Arkasından el sallamadım<br />
Bir daha da gelmez bence<br />
Pek dostça davranmadım<br />
Paralel evrenimde bugün<br />
Davetsiz misafirle mavi kedi<br />
bir olup<br />
beni sinir etti<br />
Sonra?<br />
Sonra gerçekliğime döndüm<br />
mavi kediye yeteri kadar mama ve su bırakmıştım...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVtDkmFjFaXFFW64fdSs7OLC-k1GvQ1t27taKTVbqb36A-kmuEgJZfvesSTGsbl9k9xIEJuwt5VTnoXzBtotS5hirZblRTp7IGOpdfkFpuBqZ_QfNrIwmJLOerhfQGY1fYhIl-_y1gwDY/s1600/unnamed+%25286%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVtDkmFjFaXFFW64fdSs7OLC-k1GvQ1t27taKTVbqb36A-kmuEgJZfvesSTGsbl9k9xIEJuwt5VTnoXzBtotS5hirZblRTp7IGOpdfkFpuBqZ_QfNrIwmJLOerhfQGY1fYhIl-_y1gwDY/s640/unnamed+%25286%2529.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-67720322755246609532017-03-09T22:51:00.001+02:002017-03-09T22:51:59.954+02:00Çelınç'ta 20. Gün ( 20. Hayat sana ne öğretti?)vay be öyleydi böyleydi derken devirdik 20 günü ya la şaka maka..<br />
zaman hızlı netekim...<br />
<br />
son günün sorusu fena..<br />
oy oy oyyyy<br />
<br />
HAYAT SANA NE ÖĞRETTİ...<br />
<br />
çok uzun bunun cevabı.. ve ne kadar yazarsa yazsın insan yine de eksik bir şeyler kalacaktır mutlaka..<br />
<br />
<br />
yaşıyorsan ne kadar eğilip bükülsen, kırılıp dökülsen de yeniden kalkıp dik durabilmek gerektiğini öğrendim<br />
<br />
"öldürmeyen her darbenin insanı daha da güçlendirdiği"ni öğrendim<br />
<br />
ailenin nerdeyse her şey demek olduğunu, fırtına anlarında herkes savrulurken insanın elinde avucunda kalanın sadece ailesi olacağını öğrendim<br />
<br />
hiç bir aşkın sonsuza dek süremeyeceğini ama yerini çok daha farklı ve vazgeçilemez güzellikle bağlara bırakabileceğini öğrendim<br />
<br />
insanın sahip olduğu en büyük servetin sağlığı olduğunu öğrendim<br />
<br />
annelik denen duygunun hayatta hiç bir şeye değişilemez ulvilikte acayip bir his olduğunu öğrendim<br />
<br />
Her insanın saf iyi ya da saf kötü olamayacağını, her iyilikte biraz kötülük, her kötülükte biraz iyilik olduğunu öğrendim..<br />
<br />
eski dostlukların her zaman çok kıymetli olduğunu öğrendim<br />
<br />
sen birisini çok seviyorsun diye o birisinin de seni sevemeyeceğini öğrendim, aynı şekilde birisi beni çok seviyor diye benim de onu sevmem gerekmediğini<br />
<br />
insanların her zaman ben kadar duyarlı olamayacağını, hatta bir çoğunun karşısındakini incitmekten zevk alabildiğini öğrendim<br />
<br />
Bazı insanların çok güzel rol yapabildiğini hatta yalan söylemez zannettiğim gözlerin bile açık açık yalan bakabildiğini öğrendim<br />
<br />
seyahat etmenin, yeni yerler yeni kültürler keşfetmenin insan ruhuna iyi geldiğini öğrendim<br />
<br />
"Özür dilerim" "seni seviyorum" "lütfen" sözlerini kullanmanın insanlara çok zor geldiğini öğrendim<br />
<br />
karşımdakini dikkatle dinleyebilmenin önemini öğrendim<br />
<br />
bana zarar veren insanları hayatımda tutmanın anlamsızlığını öğrendim<br />
<br />
sen bir şeyden ne kadar kaçarsan kaç akacak kanın damarda durmadığını öğrendim...<br />
<br />
en unutulmaz denen şeylerin unutulduğunu, en geçmez zannedilen acıların geçtiğini öğrendim<br />
<br />
bazı zamanlarda hayır diyebilmek gerektiğini öğrendim<br />
<br />
<br />
o kadar çok ki yaşadığım süre zarfınca öğrendiklerim...<br />
hayat oturup bir başöğretmen kıvamı ile anlatıp öğretmedi esasen bunları, o akıp giderken yaşadıkça ben bizzat kendi kendime öğrendim bunları elbette..<br />
<br />
ama öğrendiğim en en en en önemli şeyi en sona sakladım... zilyon şey arasında bunu tek geçerim ki:<br />
<br />
ASLA ASLA DEMEMEYİ ÖĞRENDİM....<br />
<br />
-----------------------<br />
<br />
<br />
eveeeet..<br />
koca bir çelınç maratonunun sonuna son derce istikrarlı ve disipli bir şekilde ulaşmış oldum..<br />
Sevgili "ilham kedisi"ne bu çelınç için teşekkür eder. bir sonraki yazıma kadar herkese sevgi ve selamlar sunarım efenimm...<br />
<br />
bu çelınça uygun bir fotoğraf bulamadım..<br />
ama fotoğrafsız post da sevmiyorum...<br />
<br />
hep rengarenk olsun hayatımız dileğiyle<br />
rengarenk bir fotoğraf bırakayım buraya öyleyse..<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_Si29GGbOofjeWFUkr4ForK0G-GhoHTuRbdBkX13L3DKf-lZqUKhAD0KbSoo9beo60ORrYY3XKpG67-OudWm4Eg-4Rm4JotIoTU71-416G6WAA9XXl6jUL5zEbN_XkwvzoWuJ5ga_ydY/s1600/134.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_Si29GGbOofjeWFUkr4ForK0G-GhoHTuRbdBkX13L3DKf-lZqUKhAD0KbSoo9beo60ORrYY3XKpG67-OudWm4Eg-4Rm4JotIoTU71-416G6WAA9XXl6jUL5zEbN_XkwvzoWuJ5ga_ydY/s640/134.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-7855597098416799152017-03-08T20:20:00.000+02:002017-03-08T20:37:31.240+02:00çelınç'ta 19. gün (19. Manzarasız müthiş bir daire mi, manzaralı tek odalı bir daire mi?)sondan bir..<br />
<br />
hadi bakalım<br />
yazalım neler yazacez..<br />
<br />
MANZARASIZ MÜTHİŞ BİR DAİRE Mİ, MANZARALI TEK ODALI BİR DAİRE Mİ?<br />
<br />
cevap veriyorum<br />
<br />
manzaralı müthiş bir daire..<br />
<br />
ehehehe..<br />
<br />
şimdi bu soruyu bir aile olduğumuz gerçeği ile beraber yanıtlamaya kalkıştığımda zaten tek odalı daire manzarası üst düzey şahaneli olsa da direk olarak kendisini imha ediyor. Böylelikle manzarasız da olsa hepimizin rahatça sığabileceği daireyi seçmem gerekiyor..<br />
<br />
ama yok<br />
yalnız yaşadığını, bir ailen olmadığını varsayarak cevapla soruyu der iseniz..<br />
o zaman manzaralı tek odalı daireyi tercih ederim.<br />
çünkü<br />
aşırı bir eşya düşkünlüğüm yoktur, sıcak ufak yerleri tercih ederim, ev işi yapmaktan nefret ederim ve büyük evlerin çok işi olur.<br />
ayrıca çok ev insanı da sayılmam genelde hıldır hıldır sokaklarda gezinmeyi daha çok severim<br />
<br />
<br />
manzara olacaksa da şöyle bi şey olsun tabi.. ;)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi11ZwvzHkfdYZrGNRixePmSktEy7G41XlgvWoGi6kj9LLI0bkVNAS6YvAVHmEpU6ic3u5A6m3LtnMzsGuI5Cy7F8HPsHM8bXCaG6fnBejFfjfdGybz2SCErjrFhnssc5n3Gak27FuytlI/s1600/IMG_0621.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi11ZwvzHkfdYZrGNRixePmSktEy7G41XlgvWoGi6kj9LLI0bkVNAS6YvAVHmEpU6ic3u5A6m3LtnMzsGuI5Cy7F8HPsHM8bXCaG6fnBejFfjfdGybz2SCErjrFhnssc5n3Gak27FuytlI/s640/IMG_0621.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-86009349731589866632017-03-07T21:11:00.001+02:002017-03-07T21:11:18.754+02:00çelınç'ta 18. gün (18. Hangisi daha olası; cadı, vampir, kurt adam? Ve tabii ki neden?)Bu soru çok şahane.. ehehe..<br />
tam benlik..<br />
<br />
HANGİSİ DAHA OLASI; CADI, VAMPİR, KURT ADAM? VE TABİİ Kİ NEDEN?<br />
<br />
Elbette ki CADI<br />
nedeni ise çok basir<br />
<br />
-ben-<br />
<br />
evet evet ben..<br />
<br />
ben bir cadıyım :D<br />
<br />
evde kimsenin bilmediği gizli bir odam var, odanın duvarları hep rafa raf<br />
ve o raflardaki kavanozlarımda neler neler yok ki..<br />
kimselere çaktırmadan çayırdan çimenden oradan buradan şuradan topladığım envai çeşit madde..<br />
<br />
adamotu, ebegümeci, oğul otu, fesleğen, defne, süsen, adaçatı, kekik, hindiba, altınbaşak, aslanağzı, hanımeli, baldıran, kedinanesi, sardunya, şerbetçi otu, nergis, ökseotu, meşe, gelincik, sümbül, maydanoz, çuha, üvez, melekotu, yüksükotu, çobanpüskülü, yonca, yosun, müge.....<br />
vs vs vs<br />
ayrıca<br />
kurbağa bacağı, fare kuyruğu, solucan kurusu, güvercin boku, serçe bacağı, karga tüyü, yarasa kanadı....<br />
vs vs vs<br />
<br />
hepsi özenle alfabetik sırayla etiketlenmiş bir örnek kavanozlarda raflara dizilmiş..<br />
<br />
ve elbette kapkara bir kazanım var...<br />
kocaman.<br />
gizli odamın orta yerinde..<br />
<br />
altında odun yakamıyorum maalesef.. dumanı yok etmek için çok zahmetli büyüler lazım..<br />
teknoloji diye bir şey var canım<br />
elektrikli bir ocağım var kazanımın altında. düğmesine basınca yanıveriyor..<br />
pek zahmetsiz...<br />
<br />
ha elbette odamın kapısının yanına dayalı duran bir de süpürgem var.<br />
doğru bildiniz<br />
uçabiliyor...<br />
sık kullanamıyorum.. malum insanlar pek de alışkın değil gökyüzünde bir cadı görmeye..<br />
ama çok acil durumlar için bakımlarını yapıp, bulunduruyorum baş köşede.. ne olur ne olmaz diye..<br />
<br />
ve bir de kristal küre...<br />
kim nerde ne zaman kiminle ne işler çeviriyor görüp gerekli müdahalelerimi yapabileyim diye....<br />
<br />
demiştim bu çelınç ne kadar gizli saklı bilgi varsa döküp saçacak orta yere diye...<br />
<br />
okus<br />
pokus<br />
dipli dokus<br />
o halde...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIYSP-h0L63UsSWkq1KC275e2phIvJqs5ZJPVCIuAY0SAlIqW1ZWJCwYMILQt_c9o-eR75k9Eom0jECUc5NRNCB5wJcUjmr9GzSxhj_1zouyK16v44_dsaBPEy6dTuWPWfxwyjXc5XL6I/s1600/150320_10151653778669229_1736673955_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIYSP-h0L63UsSWkq1KC275e2phIvJqs5ZJPVCIuAY0SAlIqW1ZWJCwYMILQt_c9o-eR75k9Eom0jECUc5NRNCB5wJcUjmr9GzSxhj_1zouyK16v44_dsaBPEy6dTuWPWfxwyjXc5XL6I/s1600/150320_10151653778669229_1736673955_n.jpg" /></a></div>
fotoğraf: otoportreYazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-29063784620405522652017-03-06T23:12:00.001+02:002017-03-06T23:12:57.733+02:00çelınç'ta 17. gün (17. Annenden ve babandan ne öğrendin?)Çelıncın ağır topu bu soru bence..<br />
ohooo gerçekten layıkıyla yanıtlamaya kalkışılsa sayfalar sürer yazması anlatması...<br />
<br />
ANNENDEN VE BABANDAN NE ÖĞRENDİN?<br />
<br />
Beni ben yapan ne varsa onlardan öğrendim ben.. Her evlada kendi ailesi şahane gelir elbette ama benimkiler gerçekten şahane :)<br />
<br />
dürüst olmayı<br />
saygıyı<br />
sevgiyi<br />
hırsızlığın, hak yemenin ne denli kötü bir şey olduğunu<br />
hayat ne kadar sarsarsa sarssın yaşıyorsak ayakta kalabilmek gerektiğini<br />
insanların canını fiziken ya da ruhen yakmamak gerektiğini<br />
kitap okuma sevgisini<br />
bilgi olmadan fikir olamayacağını<br />
tasarruflu olmayı,<br />
doğayı sevip korumayı<br />
hayvan sevgisini, aç-susuz hayvanları besleyip sularını eksik etmemeyi<br />
sanata değer vermeyi<br />
insan ayırt etmemeyi, hiç kimseyi hor görmemeyi<br />
sorumluluk sahibi olmayı<br />
sorumluluğunu aldığım işi adaamakıllı yapmayı, baştan savmamayı<br />
insanlara zarar verecek dedikodular yapmamayı<br />
ispiyonculuğun berbat bir şey olduğunu<br />
<br />
daha bu ve buna benzer yığınla iyi şeyi onlardan öğrendim ben..<br />
<br />
annemden ek olarak daha başka şeyler de öğrendim<br />
<br />
en mühimi, nasıl iyi bir anne olunması gerektiğini; hiç bir zaman onun kadar iyi bir anne olamasam da annişim şahane bir rol modeldi bu konuda<br />
<br />
ayrıca<br />
<br />
örgü örmeyi, dikiş dikmeyi, nakış işlemeyi<br />
yemek, ütü, temizlik vs gibi bütün ev işlerini<br />
evlilik hayatında kocamla tartışsak bile kimseye anlatmadan sorunu ev içinde çözmeyi<br />
bana zarar veren insanlara verilecek en iyi cezanın onları tamamen yok saymak olduğunu<br />
dünyanın en müthiş ağrı kesicisinin anne öpücüğü olduğunu<br />
annelerin her zaman evlatlarının içinden geçenleri sezebildiğini..<br />
<br />
...<br />
..<br />
.<br />
<br />
yaz yaz bitmez ki...<br />
<br />
Huzurla uyusun canım babam<br />
daha çoook uzun yıllar sağlıklı yaşasın canım annem..<br />
<br />
beni var eden<br />
sonrasında hayatıma anlam katan iki şahane insan..<br />
canımın parçaları...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbEY8hnQoiZGYpVYYpP2mEoExq_xBiCJz6N3Vosj3vfzudJjUCZ0ya9fLKUFl34UF0KTPMpwVbIzL_TtgpPUEmJGVBnJ-_sH2G1x0WcfYnAXc5ysk9w6Lwa_BXEKTbhB5CSj3dE8bw7sE/s1600/1377254_10151455545389229_1419183376_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="432" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbEY8hnQoiZGYpVYYpP2mEoExq_xBiCJz6N3Vosj3vfzudJjUCZ0ya9fLKUFl34UF0KTPMpwVbIzL_TtgpPUEmJGVBnJ-_sH2G1x0WcfYnAXc5ysk9w6Lwa_BXEKTbhB5CSj3dE8bw7sE/s640/1377254_10151455545389229_1419183376_n.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-26169148651517368612017-03-05T23:24:00.002+02:002017-03-05T23:24:41.955+02:00çelınç'ta 16. gün (16. Kendini çok değerli hissettiğin bir an var mı?)Ayy bugünün sorusu romantik...<br />
<br />
KENDİNİ ÇOK DEĞERLİ HİSSETTİĞİN BİR AN VAR MI?<br />
<br />
Olmaz mıııı..<br />
herkesin vardır..<br />
<br />
mezuniyet günleri, ailemin ve sevgili dostlarımın sürprizler yaptıkları özel günler, çok ilgilendiğim bazı adamların sevgilisi olmamı istediği günler, yazdıklarımın sanal dergi-gazeteler ve matbuu dergide ilk yayımlandığı günler falan filan gibi bir sürü gün sayılabilir elbette...<br />
<br />
ama ben en önemli ve hayatımın dönüm noktası olan iki tanesini ve ek olarak bana her defasında kendimi çok değerli hissettiren bir rutini yazacağım..<br />
<br />
<br />
-Büü'nün bana evlenme teklif ettiği 14 Şubat 2001 akşamı..<br />
Çok sevdiğim üzgün suratlı peluş köpeklerden alıp karnına yüzük kutusunu bağlamış ve bir mektup eşliğinde vermişti :)<br />
hem de ben çok seviyorum diye icikli bicikli karikatürlerle süslemişti mektubu ...<br />
hatırlatırım ki o yıllarda şimdiki gibi showa yönelik atraktif evlenme teklifi terellelileri moda değildi .. ;)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7onutdtpbAUybn4Wn_XLX9i9393rvzkWgGSFbQBLuKwkT-FuCP5WdJmlbHs2REHn99ZDXoXhtY-jbJsdgXEJYWCY1kMMoavzfRd6e41zDXaeE310LUpX4q1ngHuv_B_BGYK2iNVSPhXk/s1600/183.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7onutdtpbAUybn4Wn_XLX9i9393rvzkWgGSFbQBLuKwkT-FuCP5WdJmlbHs2REHn99ZDXoXhtY-jbJsdgXEJYWCY1kMMoavzfRd6e41zDXaeE310LUpX4q1ngHuv_B_BGYK2iNVSPhXk/s640/183.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
-Defnoş'a hamile olduğumu öğrendikten sonra onu doğurana dek geçen 9 ay<br />
Herkes üzerime titriyor, bir dediğim iki edilmiyordu. Kendimi prenses zannetmeye başlamıştım... elimi sıcak sudan soğuk suya sokturmadı annem, babam ve Büü o 9 ay boyunca.. Karnımda bebek var der oradan kalkıp oraya devrilir, kurum kurum kurulur, kasım kasım kasılırdım..<br />
O zamanki amirlerim de kulakları çınlasın çok sevgili Bülent Bozkurt ve Hamit Çalışkan hiç yormadı, hiç üzmedi, hakkım olandan fazla izinler vererek şımarttılar beni.. Ve elbette canım Edoşum ve Aygukcuğum.... Üst düzey şımartıldım...<br />
9 aydan fazla sürse ben dünyanın merkezindeyim ve dünya benim sayemde dönüyor falan zannetmeye başlayabilirdim bence..<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBHdJ3OCtlNnNdUO5A0bUmg0Olp-uDpMDZ_7wWg7Qa5eSZHU9f0V4HEHB4md1TOCiziTQLFKy01Vt-0hp23uTtrVDjn-qDgYjOyogt1AYoUJJCmzTLlcramKQTU05JcmSkznbXBWTo4R4/s1600/186.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBHdJ3OCtlNnNdUO5A0bUmg0Olp-uDpMDZ_7wWg7Qa5eSZHU9f0V4HEHB4md1TOCiziTQLFKy01Vt-0hp23uTtrVDjn-qDgYjOyogt1AYoUJJCmzTLlcramKQTU05JcmSkznbXBWTo4R4/s640/186.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
Ama tabi sonra capon balığı doğdu ve ben anında unutuldum... Doğumdan çıkışımda beni heyecanla bekleyen sadece annemdi.. Geri kalan herkes bebişin başındaydı... Bir anda bütün havam tavam sönmüş 2. sınıf vatandaş oluvermiştim.. Lâkin umurumda mıydı? Aslaaaaa... O bebek kokusu var yaaa.... Mmmmmmmmm <3 p="">elbette kızımı doğum günüm günü doğurmayı başarabilmem de ayrı bir hediyeydi bana.. alınabilecek en nefis hediyeyi doğa ana armağan etmişti bana.. daha ne isterdim ki...<br />
<br />
ve bahsettiğim rutin<br />
caponumun hiç beklemediğim zamanlarda bana yaptığı süprizleri bulduğum her an..<br />
Örneğin gece yatmadan hazırlayıp sinsice yorganı kaldırıp yastığıma koyduğu minik mektuplar gibi....<br />
Annelik zaten dünyanın en değerli hediyesi.....<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSKNEA9eAokbJRFj4fjGv8Dv61FO46C7Uw17GskTOqWn8OkgMLNSBAz3tLLUbs_nWm3H9pBTU5RQgk9344_Cqt8OOATLXkMXr7mAhrn9TQbb9bZXQ0OrGNJwiFl9YtjfXARpF16ZPt9Os/s1600/11954829_10152689017624229_5532898238461863171_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSKNEA9eAokbJRFj4fjGv8Dv61FO46C7Uw17GskTOqWn8OkgMLNSBAz3tLLUbs_nWm3H9pBTU5RQgk9344_Cqt8OOATLXkMXr7mAhrn9TQbb9bZXQ0OrGNJwiFl9YtjfXARpF16ZPt9Os/s640/11954829_10152689017624229_5532898238461863171_n.jpg" width="640" /></a></div>
<br /></3>Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-33453028577381361622017-03-04T13:57:00.000+02:002017-03-04T13:57:22.916+02:00çelınç'ta 15. gün (15. Almış olduğun en saçma teklif?)resmen bitiriyoruz yahu..<br />
oysa çok alışmıştım ben her gün yazmaya.. Özlemişim blogger olayı gerçekten de çok.<br />
Umarım çelınç sonrası da devam ettirebilirim bu istikrarımı..<br />
bugün ne varmış bakalımmm<br />
<br />
ALMIŞ OLDUĞUN EN SAÇMA TEKLİF...<br />
<br />
sanal alem furyası alıp başını gitmeden önceleri yani hepimiz birer sosyal medya bağımlısı olmazdan evvel; pek de öyle saçma tekliflerle karşılaşmazdım..<br />
<br />
Bir defa Kızılay'da yürürken delikanlının birisi yanaşıp sevgilim olur musun? demişti.. Karşılaştığım en saçma durum odur sanırım.. Laf atmalar sataşmalar, beraber yürüyelim, eşlik edeyim vs hep olur da böyle dangadanak teklif olarak gelen bir onu anımsıyorum..<br />
<br />
Esas trajedi sosyal medyadan sonra başladı..<br />
uhuhuhuuuuuu<br />
facebook ya da instagram mesaj kutuma zaman zaman düşen teklifleri bir görseniz...<br />
Bazen sesli gülüyorum.. Bildiğiniz kahkaha atıyorum..<br />
<br />
Aslında acınacak bir durum onlarınki.. Yazık.. yalnızlık, medeni cesaret eksikliği vs artık hangi noktalara ulaşmışsa, hiç tanımadıkları insanlardan böyle medet umuyorlar...<br />
Üzülmüyor da değilim bir taraftan..<br />
<br />
bunların çoğunu ben fark etmiyorum bile, üzerinden iki sene üç sene geçiyor temizlemek için bir açıyorum<br />
ne saçmalıklar :D<br />
<br />
hep engelleyip silip atıyorum haliyle<br />
bunları afişe etmek lazım aslında adıyla sanıyla..<br />
<br />
O diil de.. Bahar aylarına girdik ya teorik olarak..<br />
elbette ankaraya öyle kolay kolay gelemeyecektir her zamanki gibi..<br />
mart canımıza okur daha buz gibi geçer falan..<br />
ama fikri bile güzel.. bilen bilir ben ilkbaharı sevmem, polen alerjim yüzünden; lâkin doğanın uyanışını izlemek her zaman bir zevk..<br />
tartışılmaz...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyXXtHxEBdDowRjP4Xxgu8apHB_p91B0ZwSkz0gB2P6bW6yIK7GzB_Suqo3hC-EimLYfoTvRagvtKcjt2VHE2wIVIsyKPmAT5ezMtKr4lRY_Rux63V1StnF7mouOXPBJNC2fyW89HtmRc/s1600/182.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyXXtHxEBdDowRjP4Xxgu8apHB_p91B0ZwSkz0gB2P6bW6yIK7GzB_Suqo3hC-EimLYfoTvRagvtKcjt2VHE2wIVIsyKPmAT5ezMtKr4lRY_Rux63V1StnF7mouOXPBJNC2fyW89HtmRc/s640/182.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-31228174574490104792017-03-03T21:53:00.001+02:002017-03-03T21:53:34.242+02:00çelınç'ta 14. gün (14. En sevdiğin fiziksel acı?)A-aaa bu soru gerçekten de enteresandante..<br />
<br />
EN SEVDİĞİNİZ FİZİKSEL ACI<br />
<br />
acı sevilir mi yahu..mazoşist değilse kim sever ki acı çekmeyi?<br />
<br />
hani şimdi abartısal olmayan bazı fantastik şeyler gelmiyor değil aklıma ama<br />
hayıııııırrr<br />
susma hakkımı kullanıyorum<br />
aaaa<br />
çok ayıp beee..<br />
şşşş Nes.. nck nck nck :P<br />
<br />
bu arada bi tuvalete gittim..<br />
ahahah bu aralar pek çıkamıyorum zaten .. diyetteyim ve günde en az 3 litre su içiyorum.. zaten normalinde bile aşırı sidikli bir kadın olan ben şimdilerde klozete kamp kurdum.. mutlu mesut yaşayıp gidiyoruz beraber..<br />
ya benim şu kilo sorunum hiç çözülmeyecek haa..<br />
<br />
defalarca -hah işte şimdi oldu, bu defa oturdu" derken<br />
hep başa sarıyorum<br />
tombul ve mutlu olmayı başarabilsem şahane olacak belki<br />
ama nck<br />
olmuyor<br />
olamıyor<br />
tombikken çok mutsuzum<br />
aç kalmanın verdiği mutsuzluktan biraz daha fazla tombikliğin verdiği mutsuzluk, ona sebep üniversite çağlarımdan beri savaş halindeyim..<br />
<br />
ayyy ne diyorum ben ya<br />
ohoooooo<br />
konu sapmış gitmiş nerelere...<br />
<br />
ne diyodum<br />
hah tuvalet<br />
orada düşündüm (türkün aklı ya kaçarken ya sıçarken gelirmiş puhahahah)<br />
<br />
sevdiğim demeyim de böyle bana tuhaf bir zevk veren fiziksel bir acı geldi aklıma<br />
<br />
hani uzuuun zaman spor yapmazsın da yaptıktan sonra vücut hamlar da böyle kesik kesik bir hamlık ağrısı olur hani..<br />
hah işte o ağrıyan yerleri sıktıkça daha çok ağrır ama tuhaf bir şekilde de rahatlatır insanı<br />
işte o hamlıklarımı sıkarken hissettiğim acıya sevdiğim acı diyebilirim..<br />
<br />
spor yaparken oluşan kas acısı da iyi hissettirebilir insana<br />
sevmem de.. kaslarım acıyorsa yaptığım hareket işe yarıyor bilirim.. ona sebep o acıdan şikayet etmem..<br />
<br />
"no pain no gain " :(zahmet olmadan rahmet olmaz)<br />
<br />
eheheh :D<br />
<br />
hadi spora maĞdem :P<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCu7znlHTw7yvheTozutHTapgyMPbmZdmix8jBJPag6xKZDTRAhTew3_6Z43vFAG4Tnddq4Ud5DXeLodwiQUevy-oXGsHKrB2zke5JB21g2asxefkggm-EfBFSQ6WiXWkKr0F7pn-6Hf4/s1600/13015680_10153066069779229_7673497749844630251_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCu7znlHTw7yvheTozutHTapgyMPbmZdmix8jBJPag6xKZDTRAhTew3_6Z43vFAG4Tnddq4Ud5DXeLodwiQUevy-oXGsHKrB2zke5JB21g2asxefkggm-EfBFSQ6WiXWkKr0F7pn-6Hf4/s640/13015680_10153066069779229_7673497749844630251_n.jpg" width="434" /></a></div>
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-40204336353047150622017-03-02T22:46:00.000+02:002017-03-02T22:52:31.641+02:00çelınç'ta 13. gün (13. Asla cesaret edemeyeceğin bir şey?)eheh 13. gün korku filmi gibi oldu :P<br />
ayyy hele hele soruya bakar mısınız soruya..<br />
<br />
ASLA CESARET EDEMEYECEĞİN BİR ŞEY..<br />
<br />
pehhh ben neye cesaret edemezmişim naaaaĞn..<br />
her şeye ederimmm..<br />
<br />
gibi<br />
kabadayı bir çıkış yapardım aslında bu soruya<br />
<br />
2005 yılına değin.<br />
yani<br />
eğer anne olmasaydım..<br />
<br />
Defnoş doğduktan sonra korkak tırsak kadının teki oldum çıktım..<br />
<br />
Cesaret edemeyeceğim o kadar çok şey var ki..<br />
<br />
Öncelikle kızımı riske atabilecek herhangi bir şey, her ne olursa aslaaaa cesaret edemem<br />
<br />
ayrıca elbette kendimi riske atacak şeylere de cesaret edemiyorum artık.. Defne annesiz kalırsa onu benim gibi kimse sevemez diye...<br />
örnekse<br />
Annelikten önce bayılırdım mesela motosikletle hız yapmaya ama cesaret edemem artık (ben hiç kullanamadım, arkada takılmaktan bahsediyorum)<br />
<br />
Aynı şekilde Büü'yü, annemi, ablamı, yeğenimi özetle çok sevdiklerimi, yakın dostlarımı da riske atacak herhangi bir şeye cesaret edemem..<br />
<br />
sonraaa<br />
vertigo hastası olduğumdan beri lunaparklardaki dönen zımbırtıların hiçbirisine binmeye cesaret edemem.. çünkü atağa sebep olur ve vertigo atağı öyle pis bir şey ki insan resmen öleyim daha iyi der..<br />
<br />
Gözümde ciddi görme kaybı olduğu için gözüme darbe alabileceğim hiç bir şeye cesaret edemem, basketbol, voleybol oynayamam örneğin..<br />
<br />
yine gözümdeki görme kaybı dolayısıyla araba kullanmaya da cesaret edemiyorum..<br />
<br />
<br />
öffff moralim bozuldu beeea<br />
bu ne<br />
bildiğiniz korkak tavuk olmuşum..<br />
ve de net bir şekilde yaşlanıyorum... çok neeet<br />
ayıp nan<br />
ona cesaret edemem buna cesaret edemem.. ayy kendi kendime uyuz oldum..<br />
sevmedim bu soruyu hiç<br />
kısa kesiyorum.<br />
çok sevimsiz cevap oldu :P<br />
<br />
<br />
Tırsak bir kadına dönüşmemin miladi olarak da şu fotoyu şuraya bırakayım madem.. :)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWuwPz8t8JllSh6wK2GXbtfp-rCbCN7YPaD3dEpiOHwlcZTMffme5Doaarqz08qPIkXful8XwH18nfqWvPgD7UYLSeiCDi1s0Aplc126Kq426xoqO77Oc72P_7tANVtTGnsdWndUwRlTA/s1600/unnamed+%25286%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWuwPz8t8JllSh6wK2GXbtfp-rCbCN7YPaD3dEpiOHwlcZTMffme5Doaarqz08qPIkXful8XwH18nfqWvPgD7UYLSeiCDi1s0Aplc126Kq426xoqO77Oc72P_7tANVtTGnsdWndUwRlTA/s640/unnamed+%25286%2529.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-71461488159535362812017-03-01T22:47:00.002+02:002017-03-01T22:47:49.967+02:00çelınç'ta 12. gün (12. En maskulen/feminen yanın nedir?)Enteresan bir soru olmuş 12. güne denk gelen...<br />
daha önce pek de düşünüp sorguladığım bir şey değil esasen...<br />
yazalım bakalım ne inciler dökülecek...<br />
<br />
EN MASKULEN VE FEMİNEN YANIN NEDİR?<br />
<br />
geçen gün facebook'un şu geyik testleri var ya %kaç bilmem nesiniz falan diyen.. Kafadan uydurup kendi kendine attıklarından değil de, sorulu olanlarından.<br />
Hani gençliğimizde Hey, Onyedi falan gibi dergilerde olurdu böyle testler..<br />
Neyse işte<br />
Kafanızın ne kadarı erkek gibi çalışıyor falan tarzı bir şeydi. Dandik dandik bir kadını zerre alakadar etmeyecek sorular.<br />
ve fakat ben on sorunun onuna da doğru yanıt verdim...<br />
Uzun lafın kısası şöyle diyebiliriz ki en maskulen tarafım ruhum..<br />
Büü her zaman yanlışlık olmuş, son anda hatlar karışmış erkek doğacakken kadına dönmüşsün sen der<br />
ve ayrıca yığınla erkek arkadaşım var ve benim yanımda tamamen erkek muhabbeti yapabilirler çekinmeden, beni kendilerinden sayıyorlar bir müddet sonra otomatikman...<br />
enteresan di mi<br />
ama hep böyle olageldi bu<br />
daha 2-3 yaşındayken bile en yakın arkadaşım erkekti<br />
ilerleyen yıllarda bir kan kardeş edindim, erkek...<br />
var ruhumda bi adamlık.. Öyle kadın kaprisi, tribi, kıskançlığı falan hallerim hiç yoktur..<br />
<br />
şahane bir içki masası muhabbetçisiyimdir desem yalan olmaz doğrusu<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmQPkmhJ0SmqqYzHewGHCR3I8maxqiD8oOaU5f7EvPKZOC_cDNeqJgozKPnFc36dLblZQ90cBNOX1pXO-fZ00VIAQUj3WWdtMBCsfqIu2zjQuqP8xSoN2butdHasp6V_2Piq2ynij7Pdo/s1600/10626539_10152943355104229_2274075960858571220_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmQPkmhJ0SmqqYzHewGHCR3I8maxqiD8oOaU5f7EvPKZOC_cDNeqJgozKPnFc36dLblZQ90cBNOX1pXO-fZ00VIAQUj3WWdtMBCsfqIu2zjQuqP8xSoN2butdHasp6V_2Piq2ynij7Pdo/s640/10626539_10152943355104229_2274075960858571220_n.jpg" width="610" /></a></div>
<br />
<br />
ve en feminen tarafıma gelirsek de ona da görünüşüm demek çok mümkün.. Bakıldığında tepeden tırnağa kadın ... hiç erkeksi bi halim, tavrım, edam yoktur... Bilakis gayet makyajlı, yüksek topuklu, dekolteli falan bir kadınım..<br />
<br />
şekil 1-örnek a)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggLZ3QaXIlFydcooPDbkPGcJB9q_vbDFEcOQY28ELpBoJpTw1-5-HYOoN3V1gDyRljFZEh3kg0fCKJSGPCTkT7dkJPneW5q0UEXftIy8pFvoEEeQsOBse0dBISrDC0N7DJH1vGvYU8rpU/s1600/177.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggLZ3QaXIlFydcooPDbkPGcJB9q_vbDFEcOQY28ELpBoJpTw1-5-HYOoN3V1gDyRljFZEh3kg0fCKJSGPCTkT7dkJPneW5q0UEXftIy8pFvoEEeQsOBse0dBISrDC0N7DJH1vGvYU8rpU/s640/177.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Büü bunu da der hep, bu kadar kadınsı görünüp bu kadar erkeksi nasıl düşünebiliyorsun diye :D<br />
bilemiyoruz işte onu...<br />
tamamen muamma :D<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-24509867597032531792017-02-28T22:04:00.000+02:002017-02-28T22:18:45.616+02:00çelınç'ta 11. gün (11. Karşı cins karşısında en çok utandığın an?)Hahahahaaaayyyytttt demiştim bütün kirli çamaşırlar serildi ortalığa diye di mi?<br />
soruya bakar mısınız?<br />
<br />
KARŞI CİNS KARŞISINDA EN ÇOK UTANDIĞIN AN<br />
<br />
kıpssssss....<br />
ilk önce biraz düşünmem lazım.. İllaki vardır da, ben öyle pek de utangaç bir tip olmadığımdan şak diye gelmedi aklıma...<br />
...<br />
..<br />
.<br />
hâlâ düşünüyorum; ben öyle fazla pot kıran birisi değilim yaa..<br />
gelmedi işte aklıma bir utanma sahnesi...<br />
<br />
hah, aklıma bi şey geldi :D<br />
karşı cinse karşı demesek de<br />
karşı cinsle beraber olarak değiştirsek soruyu mesela?<br />
olmaz mı?<br />
ay niye olmasın ya<br />
oldu bile..<br />
<br />
Şimdi Büü ile sevgiliyiz daha karı koca olmamışız... Genciz de haliyle, kanımız kaynıyor.<br />
Buluştuk bir hafta sonu gününde ara sıra gittiğimiz loş bir cafe var, gittik oraya oturduk. Çay kahve falan bir şeyler içiyoruz... Kumrular gibiyiz dip dibe mırıl mırıl...<br />
ben Büü'nün omuzuna yatıyorum, o kolunu belime dolamış falan...<br />
e arada da öpüşüyoruz<br />
ne var çok normal..<br />
tamam peki arada değil<br />
bayağı sık diyelim .... eheheh<br />
<br />
oturduğumuz cafenin adeti hesabı eski ciltli kitaplar arasında getirmek.. fransızca, almanca falan..<br />
küt önümüze bir kitap koydu garson<br />
baktık<br />
"bu ne ya" dedik<br />
"hesap" dedi çocuk<br />
"biz hesap istemedik dedi büü pişkin pişkin"<br />
"siz istemediniz, patron gönderdi" dedi çocuk<br />
o zaman düştü jeton ki abartmışız sanırım birasssssss...<br />
<br />
parayı ödeyip tüymüş sonra da senelerce o cafeye gidememiştik.. evlendikten nice sonra gittik yeniden..<br />
<br />
hâlâ da duruyor... hadise sanırım 2000 senesinde olmuştu 17 sene önce...<br />
<br />
işte ben o gün o garson çocuğun karşısında fena utanmıştım....<br />
<br />
utanacak ne var<br />
sevişmedik ya<br />
iki öpüştük noolmuş<br />
<br />
bu yaşımda hâlâ da öpüşürüm... dövüşene karışan yok.. öpüşene bıdı bıdı bıdı.. uyuzlar..<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjb_p27vE-NaniNQgZMrrOTMcnU8llTrtye5grwxuvnIdo0lI5zEQ0qh4lg4Hffv-Y6P4ooHKFRxZLqNgtIt36wiExXOlCFCSvIWpHWtDD6JEzr5R2_Aa30-f3Yu_tDBliIyuJLRq5fLwE/s1600/unnamed+%25283%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjb_p27vE-NaniNQgZMrrOTMcnU8llTrtye5grwxuvnIdo0lI5zEQ0qh4lg4Hffv-Y6P4ooHKFRxZLqNgtIt36wiExXOlCFCSvIWpHWtDD6JEzr5R2_Aa30-f3Yu_tDBliIyuJLRq5fLwE/s640/unnamed+%25283%2529.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
ama utanmıştım işte o zaman sanki suç işlemiş gibi...<br />
<br />
işin en ironik tarafı cafenin o zamanki menüsünün kapağında cadde ortasına öpüşen bir çift fotoğrafı olması idi...<br />
sonra düşündükçe çok pişman olmuştum, menüyü alıp patrona gidip<br />
-değiştir bu menüyü bu kadar tahammülsüzsen demediğim için..<br />
<br />
şimdi olsa dakka durmam gider söylerim<br />
gençtim o zaman daha..<br />
pehhhhh..<br />
<br />
ne günlerdi yaaaaa<br />
<br />
ne günlerdi demişken<br />
şu şarkıyı da dinleyelim bence..<br />
bayılırım...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/9Gfka25k7Bo/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/9Gfka25k7Bo?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-23347361106985234082017-02-27T23:04:00.000+02:002017-02-27T23:04:19.084+02:00Çelınç'ta 10. gün (10. En sevdiğin ve sevmediğin özelliğin?)çok yorgunum yaw... yazasım yok aslında ama bir taraftan da inatlaşma halindeyim Başlandı ise günü gününe takip edilecek hey heeeeeyyyyy.<br />
böyle de bir tarafım var ha, tipime hiç yakışmasa da..<br />
nesse<br />
bugünün sorusu da pek kazıkmış ...<br />
<br />
EN SEVDİĞİN VE SEVMEDİĞİN ÖZELLİĞİN<br />
<br />
ben sevmediğim özelliklerimden başlamak istiyorum izninizle. ennn ama en sevmediğim özelliğim duygusallığım, anlamsızca, salak bir duygusallığım var ne yazık ki.. oysa olmak vardı şöyle odun, kalas, hissiz, takmayan umursamayan bir tip.. Oh hayat onlara güzel mis misss yaşıyorlar dertsiz tasasız.. Hoş sorarsan pek dertliler ya, o da ayrı.. kimse onları anlamıyor, çok depresyondalar falan..<br />
nesse..<br />
<br />
bir başka sevmediğim özelliğim ise bunca tecrübeden sonra hâlâ insanlara güvenebiliyor oluşum... Ne kadar kuşku ile yaklaşayım, bunun lafına sözüne kanmayım desem de birdenbire kendimi o insanın iyi niyetine inanmış ve o kişiyi sevmiş olarak buluveriyorum.. Sonrası genel olarak sıkı kazıklar elbette..<br />
Hâlâ insanların bakışları ile rol yapamayacağına dair bir inanç taşıyorum içimde... Salaklık, zira bakışlarına bakıp "bu beni üzmez ya" dediğim insanlar içinden beni hayatta en çok üzenler çıktı..<br />
salaklık bu diyorsunuz di mi?<br />
haklısınız<br />
baya baya süzme salağım ben<br />
ve bu salaklık da işte sevmediğim özelliğim...<br />
<br />
Bir de bazen gülerken kendimi kaybedişime uyuz oluyorum.. Gülüp bitirdikten sonra fark ediyorum ne denli hunharca gülmüşüm ve herkes dönüp bana bakmış. Her defasında kontrollü ol kadın, kontrollü ol kadın, bir daha böyle gülme diye kendimi bir temiz haşlayıp bir sonraki komik hadisede yeniden başa dönüyorum..<br />
yaş olmuş 44 hala ergenler gibi kakakakakakikikikikiki... noooluyosun acabaaaaaa ha noluyosun?<br />
<br />
bakar mısınız yahu.. şöyle bir gülme şekli var mı?<br />
kesin bademciklerim görünüyordur ... kesinnnn<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdj2BMH2GdMr_7QIDxAZtgP7pn9tvLGtibm75jUSozD6BmVjRaoIE8cOOh0yiwlBNjjnihJCNAGpIuGvHVC7VrOnDzUSuwDI1kK_h4-9chH6i0IhFuVtQiYgivAzUwOHahz4PLtCOVwVQ/s1600/171.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdj2BMH2GdMr_7QIDxAZtgP7pn9tvLGtibm75jUSozD6BmVjRaoIE8cOOh0yiwlBNjjnihJCNAGpIuGvHVC7VrOnDzUSuwDI1kK_h4-9chH6i0IhFuVtQiYgivAzUwOHahz4PLtCOVwVQ/s640/171.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<br />
Çok agresif bir kadın olmamdan da hoşnut değilim.. Ota bota sinirlenip parlayıveriyorum cadı cadı.. Üstüne üstlük sanırım tipik bir misophonia hastasıyım ki bu çok gıcık.. (misophonia da neyin nesiymiş dedinizse<span style="color: orange;"> <a href="http://www.psikolojiportali.com/dikkat-misophonia-hastasi-olabilirsiniz/"><span style="color: orange;">tık tık</span></a>)</span><br />
<br />
Daha vardır sevmediğim bir yığın özelliğim de, yeter bu kadar... zaten bütün kirli çamaşırlar saçıldı bu çelınç sayesinde ortalığa ... :D<br />
<br />
gelelim sevdiğim özelliklerime..<br />
Eh malum akılları pazara çıkartmışlar herkes gidip kendi aklını almış.. O hesap her insan gibi benim de kendimde sevdiğim bir sürü özellik var...<br />
<br />
Kitap okuma alışkanlığımı seviyorum örneğin..<br />
Bulaştığım bir işi yüzeysel yapıvermek yerine okunacak ne bulursam okumamı o konuyla alakalı.. Fotoğraf çekmeye başladıktan sonra çektiğimden çok okuduğumun olması gibi mesela..<br />
<br />
bunlar fotoğrafa başlayalıberi fotoğrafa dair okuduklarım. Kataloglar ve dergiler ayrı..<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtmSUt7Xy9CY-6ssdLJdMCtZnTepHiKSjTkh9Jz0hOsmSPtivkBluGGeAraxejDD2KvWJierVjKmuTKUKSwvpTX457hV4KIQEzJ18-_UZPAQMmZc3JtMibhkLB_KXYX8g8dbHa_aD595o/s1600/unnamed.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtmSUt7Xy9CY-6ssdLJdMCtZnTepHiKSjTkh9Jz0hOsmSPtivkBluGGeAraxejDD2KvWJierVjKmuTKUKSwvpTX457hV4KIQEzJ18-_UZPAQMmZc3JtMibhkLB_KXYX8g8dbHa_aD595o/s640/unnamed.png" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Hayvansever oluşumu, o güzelim canlılar için içimin titremesini de seviyorum çok.. Pırçık koltukları didiklediğinde, bibloları kırdığında, oramı buramı dişleyip tırnakladığında sinirlenmek yerine bir gülme gelmesi halimi seviyorum..<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNsEVUF-LztNqUIgMzYqyDwc1LMFPr9wBPF3XSv4OIATwNIj8GYPZS-FDytvZ94J384TSjfb8X6BkHuUJehP1ZGdOivfJTK8XjFSNAszjTqBharCba9T7DrrqNVU9p71c_IwSMpwD8-4A/s1600/unnamed+%25284%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNsEVUF-LztNqUIgMzYqyDwc1LMFPr9wBPF3XSv4OIATwNIj8GYPZS-FDytvZ94J384TSjfb8X6BkHuUJehP1ZGdOivfJTK8XjFSNAszjTqBharCba9T7DrrqNVU9p71c_IwSMpwD8-4A/s640/unnamed+%25284%2529.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
Defne ile acayip bir ilişki kurabilmiş olmamı seviyorum.. Zaman zaman deli gibi birbirimizi yesek de birbirimizin vazgeçilmezi oluşumuzu sağlayabilmiş olmamı... Onun özgür ruhunu baskılamadan yetiştirebilmeyi.. (elimden geldiğince)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKyVwR709mMbjqgbbW_C0kbVCnpMFiV6cJAkUxMErZoFsfg03s7twrBS1UxXiJK6WCs2EpsNTDTkWIcfrv72MuIIja1MDzn1HHgtfEwK-xU1pe7O9p1ZhybjcsTPeKv7olYsAyZD0ZsMw/s1600/172.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKyVwR709mMbjqgbbW_C0kbVCnpMFiV6cJAkUxMErZoFsfg03s7twrBS1UxXiJK6WCs2EpsNTDTkWIcfrv72MuIIja1MDzn1HHgtfEwK-xU1pe7O9p1ZhybjcsTPeKv7olYsAyZD0ZsMw/s640/172.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
<br />
Sanatseverliğimi de seviyorum.. Anlamasam da kimisini, saygı gösterebilirliğimi...<br />
<br />
Dedim ya her insanın kendisine dair sevdiği özellik çoktur.. Sevdiği için zaten benimsemiştir o özelliği..<br />
daha da yazıp bayıltıcı olmayım iyisi mi..<br />
<br />
yorgunum hem bugün çok..<br />
<br />
anlatırdım da<br />
uzun hikaye<br />
üşendim yaaa..<br />
<br />
haaa canım bir şeyi istemedi mi aşırı tembel oluşum da sevilmeyenler hanesine eklensin<br />
canım istedi mi ayarsız bir enerji ile deli gibi hareket edebilişim de sevilenler hanesine...<br />
<br />
<br />
şaka maka 10 günü devirdik yalnız<br />
çelınç yarılanıverdi a-aaaaa<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-83311519575964889532017-02-26T22:20:00.000+02:002017-02-26T22:20:03.564+02:00çelınç'ta 9. gün (9. Çocukken en çok korktuğun şey?)A-00 geldik mi korkulara..<br />
bugünün sorusu<br />
<br />
ÇOCUKKEN EN ÇOK KORKTUĞUN ŞEY<br />
<br />
şimdiye değin anlattıklarımdan aşağı yukarı bir sonuç çıkmıştır tahmin ediyorum. Evet ben pek de öyle korkak bir çocuk değildim.<br />
kolay kolay korkmazdım pek bir şeylerden, gözü kara denen cinstendim..ağaca çıkar yüksekten atlar parkta salıncakta aşırı hızlı sallanmaktan takla attırır, olmadık muzurluk yapardım kılım kıpırdamadan<br />
<br />
beni korkutan şeyler biraz daha kapsamlı derin şeylerdi<br />
<br />
en başta "ya anneme bir şey olursa" korkusu -ki bundan hâlâ çok korkarım...<br />
<br />
3 yaşından itibaren gözlüklü bir velet olduğumdan gözlüğüm kırılacak diye korkardım... çok trajiktir kırılan gözlükler..dünyası kararır insanın yapılana kadar.. Bundan da hâlâ korkuyorum... hatta artık daha çok korkuyorum zira camlarım özel yapım olduğundan 1 ay sürüyor imalatı... aşırı pahalı olduğu için yedekleme yapmak da zor çünkü<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIZKTMeYQ5VCtTsUXCdlc0ahgrcIcsDMkrJsEAQmiXwJIEx_fVXwtnri07Dq3atzLIBQ3IxmBLKiQAQmq_7Iqsy4wdS23PX7DCURSgltKOTu7PYlA_6i8Ug-fVsB9jk7cVHm3Gv1AbvTI/s1600/5+%25283%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIZKTMeYQ5VCtTsUXCdlc0ahgrcIcsDMkrJsEAQmiXwJIEx_fVXwtnri07Dq3atzLIBQ3IxmBLKiQAQmq_7Iqsy4wdS23PX7DCURSgltKOTu7PYlA_6i8Ug-fVsB9jk7cVHm3Gv1AbvTI/s640/5+%25283%2529.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
<br />
3 yaşındayken gençlik parkında kaybolmuştum. genç bir çift bulup beni luna parka sokup oradaki anons merkezinden adımı anons ettirmişlerdi.. o gün annemle teyzemin anonsu duyduktan sonra anons merkezinin olduğu yerde bana doğru koşuşu hiç aklımdan çıkmaz.. ve evet bingo, kaybolmaktan yolumu bulamamaktan hâlâ korkarım...<br />
<br />
<br />
en acayibi ise şu.. İlkokulda falanım.. Annem eczaneye gönderdi bir şey aldırmak için. ne idi anımsamıyorum.. puslu, gri ha yağdı ha yağacak bir gökyüzü vardı... Bizim sokağın ortasına dek yürüyüp sol sağ yaparak caddeye çıkılıp biraz daha yürününce idi eczane. alacağımı aldım dönerken bizim sokağa girdikten bir müddet sonra bir adam çıktı karşıma, pis sakallı falan değişik bir tip. bizim sokak eskiden çiftilikmiş ve o çiftilkten kalan döküntü gecekondumsu köy evleri vardı yıkık dökük, tam onların hizasındayız. Adam durdurdu beni..<br />
-sen kimin kızısın<br />
dedi<br />
ters ters<br />
-annemle babamın<br />
dedim<br />
afalladı biraz bu tip bir yanıt beklemiyordu sanırım..<br />
<br />
yoluma devam etmek için yana kaydım, hop adam da kaydı.. geveledi bir şeyler dinlemedim ya da hatırlamıyorum..<br />
-annem bekliyor çekil gibi bir şey dediğimi anımsıyorum ve gözlerimden alev çıktığını.. hiç korkmamış sırtımı iyice dikleştirmiştim.. o sıra arkamdan birileri yaklaşmaktaymış meğer... İğrenç adam eğilip salyalı salyalı ağzımı öpmeye kalkıp tükürüğünü bulaştırmıştı.. işte o anda çok korkup ses çıkaramadım<br />
ve tam da o anda aniden gökgürültüsü patladı çok şiddetli.. zıpladım.. adam da ürktü ya ani sesten ya arkadan gelenlerden, defolup gitti koşarak ben de eve doğru koşmaya başladım.. soluksuz kalmıştım vardığımda..<br />
bardaktan boşanırcasına bir yağmur indirmişti gökgürültüsü ile birlikte...<br />
anneme anlattım olayı.. hiç ağlamadan..<br />
şok olmuştu o da.. inansın mı inanmasın mı arada kalmıştı, süper hikaye uydurabilen bir bebeydim çünkü..<br />
günler sonra mahallede bir sapık dolaştığı ve bir çok kız çocuğunu apartmanlara çekip taciz ettiği haberini duymuş annem... muhtemelen o adamdı..<br />
ben o günden sonra gökgürültüsünden korkar oldum<br />
ve evet<br />
hâlâ korkuyorum....<br />
ne zaman gök gürlese bülentin kolunun altına kaçıyorum<br />
büü yoksa defnenin.. çok saçma evet<br />
ama gerçek..<br />
<br />
zannettiğim kadar da cesur değilmişim galiba...<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-26541027246516968972017-02-25T23:46:00.000+02:002017-02-25T23:48:02.444+02:00çelınç'ta 8. gün ( 8. En büyük çılgınlığın?)Şimdi hayli çılgın bir kadına<br />
<br />
EN BÜYÜK ÇILGINLIĞIN NE<br />
<br />
diye sorulursa, o kadına kal gelivermesi normal midir?<br />
Normal olabilir belki,<br />
şöyle ki en çılgın olanları yazamayacağım..<br />
o denli çılgın :D<br />
<br />
sırlarımı ortaya dökmeden anlatılabilecek gibi olan bir tanesini yazayım madem.. :D<br />
<br />
benim babam sıkı, disiplinli, kuralcı bir insandı -huzurla uysun- öyle kolay kolay dışarıya falan çıkamazdık geceleri.. binbir şaklabanlık yapar çıkardım ama ben yine de..<br />
neyse<br />
yazın teyzeme yollarlardı ablamla beni tatile. Bodruma<br />
teyzem de tabi babamı bildiğinden kurallar koyardı bize.. gece biraz dolaşılıp gelinecek yatılacak vs.<br />
evin bahçesinde ayrı bir oda vardı orada kalırdık biz.. dışardan gelir, iyi geceler diler odaya çekilir başlardık makyaja, giyinip süslenmeye..<br />
teyzemle eniştem ışıklarını söndürdü mü pırrrr dışarı..<br />
sabah onlar uyanmadan yarım saat önce falan dönerdik ..saat 5.30-6.00 da<br />
artık her gece gide gide kanka olmuştuk barmenlerle, bodyguardlarla..<br />
Temple vardı o zamanlar, en çok oraya giderdik. bir köşemiz vardı, bir bira alırdık o bardak hiç boşalmazdı.. yarılandı mı tamamlardı barmen arkadaşlar.. artık nasıl bir içmek hayal edin..<br />
akşam yemeğini es geçmek durumunda kaldığım bir akşam bu tempoda içmişim içmişim saat 12.30 falan gibi başlamak kaydıyla.. sabahın 05:00 i olmuş hâlâ içiyorum..<br />
Bir sevgilim vardı o zamanlar orada, bir tripleşme olmuştu aramızda çıkıp gitmişti, uyuz olmuştum.. onun kankalarından birinin elinden viski kadehini alıp, ne akla hizmetse, fondip yaptım.. bi tuhaf oldum, dedim dışarı çıkıyorum<br />
sahile çıktım, yanda çin lokantası var.. kapanmış tabi<br />
onun ahşap merdivenlerine oturdum...<br />
başta sakin sakin otururken birden bir içim bulandı<br />
kusmaya başladım oracığa<br />
ama saf alkol çıkıyor..o derece..<br />
ayağa kalkayım dedim... ı-ıh ne mümkün.. bekledim biri beni bulsun orada diye :D<br />
ablam gelip buldu<br />
sonra beni eve taşıdılar kollarıma girip, tek başıma yürümem olanak dahilinde değildi çünkü...<br />
teyzemlere yakalanmadan odaya girip nasıl yattım bir ben bilirim.. bir de ablam :D<br />
sabah da kalkıp denize gittim üstelik..<br />
gençlik işte..<br />
<br />
bu ve benzeri hikayelerim var işte.<br />
sarhoşluk değil tabi hepsi, pek sarhoş olmam ben toplasak 3-5i geçmez..<br />
ama işte aşağı yukarı böyle ayarsızlıklar.. dedim ya çok fenaları da var da<br />
hayatta yazamam buraya .... :D :D<br />
<br />
haa bu arada<br />
44 yaşında saçlarını mora boyatmak çılgınlıktan sayılmaz<br />
di mi?<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghCMBcILM7Z-nhDATClsQqzfU23UXbkXXnzG6X4mIRYfBkqQZTPcMGQF5dakXtHUSPDERvPdo7VLFF5q8rwtJ9agC1vrLqJLh9cl5sBl4sa9lGXM2PTgGnf63BXiGKnnUYLdDeTSvUqTg/s1600/unnamed+%25283%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghCMBcILM7Z-nhDATClsQqzfU23UXbkXXnzG6X4mIRYfBkqQZTPcMGQF5dakXtHUSPDERvPdo7VLFF5q8rwtJ9agC1vrLqJLh9cl5sBl4sa9lGXM2PTgGnf63BXiGKnnUYLdDeTSvUqTg/s640/unnamed+%25283%2529.jpg" width="474" /></a></div>
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-31722481509503056712017-02-24T22:45:00.000+02:002017-02-24T22:45:08.354+02:00çelınç'ta 7. gün (7. En saçma zevkin?)lalalalaaaaa<br />
1 haftayı tamamladık bile..<br />
su gibi geçip gidiyor yahu bu çelınç..<br />
<br />
neymiş sorumuz:<br />
<br />
EN SAÇMA ZEVKİN<br />
<br />
hah soruya bak..<br />
şaaaane..<br />
benim başlı başına ne denli saçma bir kadın olduğum göz önüne alınacak olursa sahip olduğum zevklerin de makul mantıklı olması beklenebilir mi?<br />
nck<br />
<br />
aklıma geliverenleri yazayım o zaman.<br />
eminim eksik kalanlar olacaktır.<br />
zevkine düşkün bir insanım ne de olsa.<br />
<br />
<br />
Defnoşla kılıktan kılığa girip dans ederek videolar çekmeyi seviyoruz. Bu önceleri defnoşun başlattığı bir aksiyondu ama sonra benim de zevkim haline geldi..<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJEgBTGHaeSv3pHO7K_V1DCcSbu8gWU6NwrqZhNXoCyQud58VPbBZdANNQyMCsZC_Mc-33qwK3jUH8LRg1GHORDFmADL4crcIrXAZXYDgqIJ_-rV0M2Imf73bF4zN-mL6wP1aQazFLz6w/s1600/399453_10150813729314229_1235650593_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJEgBTGHaeSv3pHO7K_V1DCcSbu8gWU6NwrqZhNXoCyQud58VPbBZdANNQyMCsZC_Mc-33qwK3jUH8LRg1GHORDFmADL4crcIrXAZXYDgqIJ_-rV0M2Imf73bF4zN-mL6wP1aQazFLz6w/s640/399453_10150813729314229_1235650593_n.jpg" width="480" /></a></div>
<br />
<br />
kızımla ikiz öküz gibi takım takım giyinmek de bir başka saçma zevkim.. zorlama, baskı yok ama o da seviyor. (galiba o benden daha fazla seviyor, büyüdükçe değişebilir elbette)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCZDxw9me4qnXGp5aPeLrcaoNFAZ9HShyjAu8u6w5WUZgSL-_GIxr554qYQ_ydQTQZ9dk4NNTK3VNAxo4sNL5SxKV7GrSxdW1mD-fwESDRSwULi4OoFHhSLg4BctIr_YVpqihD9-F5Wak/s1600/13418904_10153166437524229_6570077125297949195_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCZDxw9me4qnXGp5aPeLrcaoNFAZ9HShyjAu8u6w5WUZgSL-_GIxr554qYQ_ydQTQZ9dk4NNTK3VNAxo4sNL5SxKV7GrSxdW1mD-fwESDRSwULi4OoFHhSLg4BctIr_YVpqihD9-F5Wak/s640/13418904_10153166437524229_6570077125297949195_n.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
<br />
müzik sesi duyar duymaz dans etme kıvırma ihtiyacı hasıl oluyor bedenimde :D<br />
ortam kıvırtmaya müsait değilse içimden içimden hareket etmeden kıvırtırım.. beynimin içinde ...<br />
ve bundan da büyük zevk alıyorum...<br />
bazen ortam uygun olmasa da kalkıp kıvırtabiliyorum.. bakınız fotoğraf:<br />
herkes sakin sakin otururken ben delirmişim mesela :D :D<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh06BzEoUFmoF9g36W-MRaisUZxlApl8esFXoNf3LYezfZ9y99F3jmBESu3o0VkX1MCyWl4Jws_JSMVlC0alzwgtrZhSnDpgxSJc8zPPCfzZEwNFWtJrSh97FkJqkJ1OeBF0cOHTWNxvn8/s1600/167.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh06BzEoUFmoF9g36W-MRaisUZxlApl8esFXoNf3LYezfZ9y99F3jmBESu3o0VkX1MCyWl4Jws_JSMVlC0alzwgtrZhSnDpgxSJc8zPPCfzZEwNFWtJrSh97FkJqkJ1OeBF0cOHTWNxvn8/s640/167.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
daha önce de söz etmiştim.. suratımı şekilden şekile sokup selfie çekmeyi seviyorum.. bence yeterince saçma bir zevk...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifU9LZCk9ZDnD-24uWlafGw2qN6hPHw5-pVjkIclyzUZiomHFCZyL9GdeMS46_XddJNlszZpTqO_xAZ5wW28xBYgqdHpeaMC6dt3CPEqU9qgkMEHvwFGWhWg1BdSZvyhkTUocGFmkC4LQ/s1600/IMG_5759.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifU9LZCk9ZDnD-24uWlafGw2qN6hPHw5-pVjkIclyzUZiomHFCZyL9GdeMS46_XddJNlszZpTqO_xAZ5wW28xBYgqdHpeaMC6dt3CPEqU9qgkMEHvwFGWhWg1BdSZvyhkTUocGFmkC4LQ/s640/IMG_5759.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
sabaha karşı 4'lere 5'lere kadar oturup sabah da yataktan kalkamayıp süne süne sabah uykusu uyumayı seviyorum..ama tatildeysem gece kaçta yatmış olursam olayım saat kurup sabahın köründe kalkıyor -gün kaçıyor, gün kaçıyor- diyerek yanımdakileri de uyutmuyorum...<br />
<div>
<br /></div>
ve elbette her kadın gibi ayakkabı alış-verişi...<br />
ayakkabı almaktan zevk almayan kadın var mıdır ya?<br />
yoktur bence..<br />
ihtiyaç değildir, ona uygun kıyafetin yoktur ama yine de eğer vitrinde o ayakkabı ile duygusal bağ kurulduysa aranda.. onu almak büyük zevktir...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAY1BbtDYNqvRRACC368AyImVk75g1-BaK68xI328akQ7Bbk8gsGgxCDouCaUJELw_KiF97Y9LyJmvOjDGPeuC2zCt8HlxwnelmbVGqlDJz5cZdpQ5l7otKl22VoW_pk73YAYnSG230n0/s1600/166.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAY1BbtDYNqvRRACC368AyImVk75g1-BaK68xI328akQ7Bbk8gsGgxCDouCaUJELw_KiF97Y9LyJmvOjDGPeuC2zCt8HlxwnelmbVGqlDJz5cZdpQ5l7otKl22VoW_pk73YAYnSG230n0/s640/166.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
<br />
yazarken düşündüm de aslında kendim saçma bir kadın olmama rağmen zevklerim çok insaniymiş yahu..<br />
yukarı da sıraladığımdan başka gelmedi aklıma pek saçma zevk<br />
saçma olmayanlarsa çok fazla<br />
okumak<br />
yazmak<br />
müzik dinlemek<br />
fotoğraf çekmek<br />
içki içmek<br />
seyahat etmek yeni yerler görmek tanımak<br />
tatil yapmak<br />
deniz kenarında tembellik yapmak<br />
yüzmek<br />
örgü örmek<br />
dikiş dikmek<br />
tiyatro-sinema izlemek<br />
defnoşla yapılan faaliyetler<br />
dost buluşmaları<br />
öpüşmek-sevişmek<br />
vs<br />
vs<br />
vs<br />
say say bitmez ...<br />
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-76016404833743381082017-02-23T22:07:00.001+02:002017-02-23T22:07:14.677+02:00çelınç'ta 6. gün ( 6. Hastası olduğun bakkal ürünü hangisi?)geldik mi 6. güne<div>
geldik geldik..</div>
<div>
geç bile kaldım ben</div>
<div>
çok iş hallettik bugün</div>
<div>
akşam da spor yaptım..</div>
<div>
anca oturdum başına bilgisayarın </div>
<div>
olsun</div>
<div>
gün bitmedi hâlâ</div>
<div>
<br /></div>
<div>
sorumuz</div>
<div>
<br /></div>
<div>
HASTASI OLDUĞUN BAKKAL ÜRÜNÜ HANGİSİ</div>
<div>
<br /></div>
<div>
şimdi bu çelınç ilk günden beri maziye dair sorular sorunca ben böyle şimdiki zaman sorusunda afalladım bir hayli..</div>
<div>
öncelikle bakkal kalmadı pek..hep market hep market..</div>
<div>
<br /></div>
<div>
düşündüm bakkaldan ekmek, süt dışında bir şey almaz olmuşum pek.. bi de kırk yılın başı sigara.</div>
<div>
sigara içmem ben.. kimileyin içkinin yanında laf ola tüttürürüm.. o zaman da denk gelen ilk bakkaldan alırım işte..</div>
<div>
<br /></div>
<div>
soruyu ben yine çocukluğuma dönüp cevaplayayım iyisi mi...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
bizim meşhur Hilal apartmanın girişinde bakkal vardı. Bakkal Mithat Amca... Bir de oğlu Musa abi..</div>
<div>
Mithat amca aksiydi biraz, korkardık ondan ama Musa abiyi severdik. Mithat ancaya sonra araba çarpmıştı da ölmüştü adamcağız.. huzurla uyusun...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
o bakkalda minik minik şeffaf naylon torbaların içinde emzik şeker satılırdı.. onlara bayılırdık. alır şekerini yerdik, kalan kısmı ucu sivri bir emzik şeklinde olurdu, bebeklerimizin ağzı hep delikti o emzikleri sokmak için.</div>
<div>
şeffaf naylon torbası esas en ilgimizi çeken kısmıydı.. bahçede toprağı kazıp solucan çıkartır, o torbalara hayvan ölmesin diye bir kaç delik açıp solucanı koyar ağzını makarayla bağlar onun bunun posta kutusuna atardık..</div>
<div>
sebep?</div>
<div>
yok</div>
<div>
çünkü muzurluk bunu gerektirir :D</div>
<div>
zavallı hayvancıklar</div>
<div>
ölüyor olacaklarını düşünmezdik, ne salakmışız..</div>
<div>
<br /></div>
<div>
fotoğrafını bulacağımı ummuyordum.. bizim yediklerimizin bire bir aynısı olmasa da benzerini buldum, şaşırdım :) </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii76ULcVdqXaQWPYFUhmJsK77rNqwx_xpi0S8Ur6NaAZz_x_aCf693te9dgwmpQ2r_vrVGyalje4VPtcotRFa83ZroKameBWQlxvVC7nCqmyEuEkK9042w-fWwwG9qN9mCJg84mfyfYdQ/s1600/l_acadela+suzeta.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii76ULcVdqXaQWPYFUhmJsK77rNqwx_xpi0S8Ur6NaAZz_x_aCf693te9dgwmpQ2r_vrVGyalje4VPtcotRFa83ZroKameBWQlxvVC7nCqmyEuEkK9042w-fWwwG9qN9mCJg84mfyfYdQ/s640/l_acadela+suzeta.jpg" width="640" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
ve yaz aylarında meybuz... oyyyy ne severdik..</div>
<div>
meybuz denen şey algida falan çıkmadan, dondurma sadece pastanelerde ve AOÇ'nde satılırken bizim dondurma ihtiyacımızı gideren son derece kalitesiz bir üründü..</div>
<div>
bir poşete tıkılıp dondurulmuş meyve suyundan ibaretti..vişneli, elmalı, portakallı falan olurdu.</div>
<div>
torbanın ağzını yırtar dibinden ite ite bayıla bayıla yerdik..</div>
<div>
annem emerek ağzında ısıta ısıta ye dese de (bu ağzında ısıt da klasik anne lafıdır haaa ahahahah) ben dişleye dişleye yerdim..</div>
<div>
ne kıymetliydi o zaman..</div>
<div>
şimdiki zaman bebelerinin eline versen yüzüne bakmazlar...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
meybuzun birebir aynısının fotoğrafını buldum.. nee pislik bi şeymiş :D</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyJHSVpyJcis-l2evMf7wXLw2w3bzp7gXSAC2Bo46DZKPnnOgZw1GlSGVTs9U22evOHcVpzfoq1OBXTII3SDBpC9iUfqbjakvPPYnGPR6xGygVxSJ1FrxMXL23VCjIoI4bHkxRHs0Fis0/s1600/meybuz_507475.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyJHSVpyJcis-l2evMf7wXLw2w3bzp7gXSAC2Bo46DZKPnnOgZw1GlSGVTs9U22evOHcVpzfoq1OBXTII3SDBpC9iUfqbjakvPPYnGPR6xGygVxSJ1FrxMXL23VCjIoI4bHkxRHs0Fis0/s640/meybuz_507475.jpg" width="640" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
ha birde hastası değildim elbette ama bakkalda satılan bir ürün vardı</div>
<div>
gripin...</div>
<div>
ay ne acayip delirdi o ilaç bana..</div>
<div>
üzerindeki sancı çeken kadın resmi pek içime işlerdi.. acırdım çok</div>
<div>
bir de kocaman bi şeydi o, nasıl yutuyorlar boğazlarından nasıl geçer ki diye hep merak ederdim...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEij3SuTHb5tZSiN4LCzjaSjx6L9W_fzxyHgY52uinMGgsUVzoAxi17BHZIBmUOqIbKjf_eoGpiu51ddlNdStI9nYrhQfNAmMluRGPD9meQWB0qPs_kU8qb4tJzKRGSAvR7toAhJ0f77f6I/s1600/1796.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="568" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEij3SuTHb5tZSiN4LCzjaSjx6L9W_fzxyHgY52uinMGgsUVzoAxi17BHZIBmUOqIbKjf_eoGpiu51ddlNdStI9nYrhQfNAmMluRGPD9meQWB0qPs_kU8qb4tJzKRGSAvR7toAhJ0f77f6I/s640/1796.jpg" width="640" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
bizim çocukluğumuz negzelmiş yaaaa.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
ya da güzel olan çocukluk galiba...</div>
<div>
zamaneler de ilerde şimdiki şeyleri anlatıp -negzeldi çocukluğumuz- diyecekler kesin..</div>
<div>
güzel olan zamanlar değil de yaşlar herhalde</div>
<div>
çocuk olmak hep güzel... </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-24223431470261331.post-24257397411973707372017-02-22T14:19:00.001+02:002017-02-22T14:19:45.409+02:00çelinçta 5. gün (5. Gereksiz bir yeteneğin var mı?)aaaa çeyreğe geldik çelınçta<br />
ve ben firesizim<br />
vay canına ne kadar çok özlemişim meğerse blogerlığı ben<br />
bırakmayım bir daha...<br />
<br />
sorumuza geçelim lafı uzatmayalımmmm<br />
<br />
GEREKSİZ BİR YETENEĞİN VAR MI?<br />
<br />
var :D<br />
çok hızlı konuşabilmek..<br />
hem de dinlenekli<br />
hoppala dinlenekli ne la demeyin<br />
yazının okunaklısı oluyorsa<br />
sözün de dinleneklisi olmaz mı?<br />
olmazsa da ben yaptım oldum,itirazı olan?<br />
yok di mi<br />
eheh<br />
tahmin etmiştim :P<br />
<br />
gevezeyim evet, çok hızlı konuşabiliyorum ona da evet<br />
işin yetenek kısmı bu değil<br />
yetenek kısmı anlaşılabilir konuşmakta<br />
hızla ama anlaşılır konuşuyorum<br />
pekiiii<br />
bu yetenek gerekli mi?<br />
hayır<br />
<br />
tataammmm işte günün sorusunun cevabı..<br />
kolay oldu bu..<br />
<br />
bir tane daha gereksiz yeteneğim var..<br />
ruh halim her ne olursa olsun -üzgün, kızgın, kırgın, neşeli, depresif vs vs, aklınıza ne gelirse-<br />
poz ver fotoğrafını çekeceğim dendiği anda<br />
hop<br />
poz alınmıştır..<br />
ahahahha<br />
bir insanın yüz ifadesi bir salise içinde bu denli değişebilir mi?<br />
hıhı değişir<br />
gelin de görün..<br />
ona sebep selfi çekerken de bir dakika içerisinde 29 ayrı ifade ile poz verip kolaj yapabiliyorum..<br />
yetenek mi?<br />
yetenek<br />
faydalı ya da işe yarar bi şey mi?<br />
hayır<br />
:D<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidlE_Q_CFJXLruJ5VUUWgtEHx_TkivDydRhApN-3gE8Nj2U493Zk2CA2_5fW6YSdNfSuWo5GdQopAP9i6t8Rm2Ya4TYFbNUhwz1E2NkGePu1rGKDWWqUj4IXN1yWZuso7SmXetZnOwRvQ/s1600/IMG_5892.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidlE_Q_CFJXLruJ5VUUWgtEHx_TkivDydRhApN-3gE8Nj2U493Zk2CA2_5fW6YSdNfSuWo5GdQopAP9i6t8Rm2Ya4TYFbNUhwz1E2NkGePu1rGKDWWqUj4IXN1yWZuso7SmXetZnOwRvQ/s640/IMG_5892.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
<br />Yazgüneşihttp://www.blogger.com/profile/05350569408171937791noreply@blogger.com2