7 Şubat 2012 Salı

esas gerçek


 
esas gerçek çağrılıyor olduğunu bilmek

ve

çağrıldığına doğru gitmekten ibarettir...

aslında gittiğin 

ya da 

geldiğin 

senden gayrı bir başkası değildir.....

 
zaman:

8 yorum:

  1. Piramit8 Şubat 2012 13:46

    Neslihan, mail adresini verebilir misin, hiçbir yerde göremedim?

    YanıtlaSil
  2. Yazgüneşi8 Şubat 2012 13:50

    neden ki?
    hoş gizli saklı değil de
    merak ettim neden sorduğunuzu

    neslihantamyaman@gmail.com

    YanıtlaSil
  3. nil8 Şubat 2012 14:07

    çağrılmayan yakup geldi aklıma ilk okuyuşta..

    çağrılmak güzeldir elbet. ne güzel ifade etmişsin ama, gittiğimiz heryere kendimizle gideceğimizi, döndüğümüzde yine kendimize döneceğimizi.

    YanıtlaSil
  4. beenmaya8 Şubat 2012 14:10

    ne güzelsin sen yüreğinle yüzünle...

    YanıtlaSil
  5. Yazgüneşi8 Şubat 2012 14:13

    evet Nil'im işte tam da öyle...

    Mayammm... sensin o dediğin bi defa :))))

    YanıtlaSil
  6. kuzguni8 Şubat 2012 14:59

    "çağırma beni ah göndermiyorlar,
    aşkı bilmiyorlar aşkı sevmiyorlar,sevgi yasak" diyor sezen...

    aynamız sulu sepken, gözlerimiz dolu..
    neyimiz var ki akıp giden "kendi"mizden başka..

    YanıtlaSil
  7. Yazgüneşi8 Şubat 2012 23:47

    her sevdanın ardından elimize kalan yine kendimizden ibaret değil mi...
    çağırılınca gelenimiz, oracıkta bekleyenimiz aslında hep kendimiziz...

    "Yarım sevgilim bölündük sayılara
    Artık anılara dönmek yasak
    Canım sevgilim sevişmek bize yasak
    Ağlama ne olur ayıp ağlamak...."

    YanıtlaSil
  8. Deniz9 Şubat 2012 16:33

    Ay çok pardon, o bizim ajansın blog adresiyle girmişken sormuşum
    benim ben, deniz, yazaşkı :)

    YanıtlaSil