kafesim

Bütün gün bu kafeste oturup dünyaya bu açılardan bakıyorum işte

ofisim ofisim canım ofisim :)

mırmır vırvır geliyorum ya hergün

uzaklaşsam özler miyim ki?

fotoğraflayım da dedim

anı kalsın

nooolur nooolmaz

Dost...

Cumartesi en eski 3 dostumla beraberdim...

Uzun zamandır bir araya gelmemiştik...

Harikaydı

Tam 30 yıldır tanışıyoruz. Ayrılmaz dörtlü şeklinde geçti çocukluğumuz.

araya yıl bile görse birbirimizi görmeden, bir araya geldik mi bir bakıyoruz değişen tek bir şey yok...

onlarla zaman geçirmek "DOST" kavramı üzerinde düşünmeye itti beni.

neydi benim için gerçek dost diye

gerçek dostlarım var mı diye

kendi kendimle yaptığım bu beyin fırtınasının sonucu tatmin ediciydi...

Ben çok şanslı bir kadının çünkü gerçekten gerçek dostlarım var benim

az

ama öz

Dost bence az olan ama tam olandır

Dost bence yanlış da yapsam başkalarının yanında kaplan gibi beni savunandır (ha sonradan çekip kenara hakkımdan gelir yanlışım yüzünden o ayrı :))

Dost bence doğum yaptım diye herkes akın akın kızıma hediye getirirken geçmiş olsun, tebrikler diye yakama bir uğurböceği takandır

Dost bence aylar hatta yıllarca arayamasam dahi ilk konuşmada binlerce sitemi sıralamak yerine sesimi duyduğuna mutlu olan ve mutlu olduğunu bana hissettirendir

Dost bence gecenin 3 ü bile olsa çekinmeden beni arayabilen, benim arayabildiğimdir

Dost bence sadece kara günümde yanıma gelip ağlayan değil mutlu günümde -kendi mutsuz dahi olsa- kıskanmak aklının ucuna bile gelmeden benimle mutluluğumu paylaşabilendir

Dost bence kızım hastalandığında işten izin alamıyorsam ve bırakacak yerim yoksa kendi çocuğuna hastalık bulaşır mu bulaşmaz mıyı aklının ucuna bile getirmeden günlerce hasta çocuğuma yüksünmeden bakandır

Dost bence yanımda çocukla elimdeki yükleri taşımayayım diye gece yarılarına kadar çalıştığı halde direk evine gitmek yerine yüklerimi benden alıp önce bana uğrayıp kapıma kadar getirendir

Dost bence eşim iş seyahatindeyken sabahın kör karanlığında kalkıp şehirlerarası yoldan gelen annemi karşılamaya gidendir.

Dost bence biz tatile gideceğiz diye kendi bayram tatlinde her gün üşenmeden evime gelip kedimi besleyip sevgi gösterendir.

Dost bence uzak şehirlerde yaşıyor olsak dahi ne zaman ona ihtiyacım olsa yanımda olacağını bana hissettirendir...

Daha yazacak çok şey var aslında...

Ha bir de bu arada

Dost bilip kazık yediklerim de oldu elbet 36 yıllık ömrüm boyunca

olsun

ne gam

ben yeter sayıda muhteşem DOST biriktirmişim ya

yeter bana

Lale Devri Çocuklarıyız...

Sorulsa

"En sevdiğin çiçek?" diye

"Lale" derim hemen

aslında ben bütün çiçekleri, tüm doğayı seviyorum o ayrı mevzu da

lale nedense farklı...

farklı farklı kişilerden çiçek almışlığım oldu

eşim de alır ya da yollar özel günlerde hatta bazen tamamen öylesine

ama nedense hiç lale gönderen olmadı

hep kendi kendime aldım lalelerimi

cumartesi capon baliği ile alış-verişten dönerken de çiçekçinin vitrininde bana göz kırptıklarını görüp "hişşşt bizi alsana" diye seslendiklerini duyunca elimde yığınla torba eteğimde Defne ile çiçekçide buldum kendimi...

Baharı getirdiler evime...

kedili köpekli elbise

Keddy'nin blogunda görüp beğenmiştim bu elbiseyi (kendisine teşekkürler)

sonradan gittigidiyorda da çarptı gözüme

dedim ki capon balığına dikmeli bundan

yeni kumaş almadım

evde ne varsa onunla yaptım

tamamen alakasız oldu ama olsun

capon sevdi

kedi, köpek ve çiçekler kılık kırpık kumaşlarla aplike edildi tarafımdan

pati izleri beyaz kumaş boyası ile yapıldı

bir de köpeğin burnunun aydınlığını da pembe kumaş boyası ile vermeye çalıştım

sonuç işte bu

Nasıl?

hafta sonundan

Bu hafta sonuyla ilgili yazacak çok şey
ekleyecek çok resim vardı aklımda
da
fotoğraf makinemin aktarma kablosu kayıp
nereye koyduysam bulamadım
fotoğraflar aktarılamayınca da yazmanın bir anlamı olmayacak haliyle
akşam eve gidince iyice bir arayacağım tekrar bulursam evde yazarım belki...

şimdi madem başladım yazmaya
hobi dikiş nakış dekorasyon değil de
edebiyat olsun biraz bari
ne zamandır yazmadım...

Geçenler şiir yazdığım zamanlar geldi aklıma da
kurcaladım neler yazmışım diye
şiir denemez tabi benim yazdıklarıma da
işte

genelde karamsar ve aşk acısı temalılar
zaten Türk olup da aşık olup da şiir yazmamış kimse var mıdır?

karamsarlıklar içinde Büü için yazdığım var bir tane
güneş gibi parladı gözüme okurken
işte şu :


Sebep
(Balböceğime)

Şimdi nefes alıyorsam
Ve güneş parlıyor, aydınlatıyorsa dünyayı
Bahar gelince tomurcuklanıyorsa ağaçlar
Ve ben gülümsüyorsam

Yağmur bulutları birikiyorsa ufukta
Büyüyorsa yağan yağmurla ekinler
Ve ben rüyalar görüyorsam sana dair

Anneler masal anlatıyorsa çocuklarına
Denizler med-cezir yapıyorsa parlak ayışığında
Ve şimdi nefes alıyorsam ben

Buna sebep ne bir bil-SEN

(23 Mart 2000 Perşembe / Başkent)

Capondan

Sabah serviste gidiyoruz
genel olarak bizim caponun damarına basıp çirkinsin diye onu kızdıran servis şöförümüz Camdan (aslında Candan tabi, caponcası Camdan) abimiz söyleniyor "defne çok güzel kızzz, çok akıllı"
banu abla yandan müdahale ediyor
"defne bak candan abi neler söylüyor sana"
yoluk saçlı rapunzel barbiesine toka takmakla meşgul olan ve etraftaki konuşmaları dinlememekte olduğu izlenimi veren capon kafasını bile kaldırmadan laf yetiştiriyor
"daha önce de duydum o lafları"
!!!!!!!!!!!
nasıl yani yaaaaaaa

Kadın günü!!

Ben özel günleri severim...

Herkesin kıl kaptığı 14 Şubat'a bile bayılırım da

şu 8 Mart'ı sevemedim gitti

kadın günü münü kutlamıyorum ben
gurur duyuyorum ben kadınlığımla
hep de duyacağım
9 ay içimde büyütüp, ortaya çıkardığım CAPON BALIĞIMA BAKTIKÇA DA ARTACAK GURURUM
OHHH İYİ Kİ DE KADINIM :)

lakin

Her toplumda -en medenisinde bile- ezilmeye mahkum ediliyor kadın sanki bir vesileyle

kadın-erkek diye ayırıp da insalığı

kutuplaşma olayını sevemedim işte

mesela bir erkekler günü olsa bu kadar da takmayacağım 8 Mart'a

ama erkeklerin kutlayacak bir günü yokken

-kendilerine bu konudan söz etsek eminim kasıla kasıla "ihtiyacımız yok ki" derler, en azından büyük kısmı-

kadınların niye var ki?

işte bu noktada başlıyor insan olarak değil de

kadın ve erkek olarak sınıflandırmak toplumu

insanoğlu iki çeşit yaratılmış işte

bir kadın-bir erkek

kadın olmadı mı erkeğin

erkek olmadı mı kadının bir anlamı var mı?

çok mu ütopik bir talep olurdu acaba

deseydim ki:

8 Mart'ta kadınlar günü değil de

insanlık günü kutlansaydı mesela?

kadın-erkek elele insalığı bir adım daha ileriye götürmeye

her toplumda herkesin insanca yaşaması için çabalamaya yönelik birşeyler yapsaydılar mesela

çok ütopik dimi

ne yazık

oysa kadınsız erkeğin

erkeksiz kadının

ne manası var ki şu kavanoz dipli dünyada...........

desem ki
hadi kadın erkek elele insanca yaşamaya........

Canım kızlarım devam ve işte muhteşem ailemiz toplu :)

Hepsini çok ama çok Seviyorum

Hala Defnoşla Pandoş

Çoooook tatlılar .....

Kızlarım devam

Kucak kucağa Capon büyüdü Panda yaşlandı...

Kızım kuzumla Yimiyumum Pandam

Capon Balığı hayvan sevgisini anne karnından yaşamaya başladı

hamileliğimde panda gelir karnımın üstüne keyifle kurulur mırıl mırıl ne kadar negatif elektriğim varsa söker alırdı bünyemden

Panda'ya arkadaşım, kardeşim diyor Defne

kızım ablan o senin diyoruz

kıyamet kopuyor

"hayııılllllllllllll ben onun ablasıyım"

boyut olarak minik ya

yaşının büyüklüğünü kaale almıyor bizim capon :)

Salon duvarlarıma kelebekler kondu

Duvar stickerlarını pek sever oldum bu aralar

salonun duvarları için kelebekler istemiştim internetten

çok oldu yapıştıralı da

ben bir türlü koyamamıştım bloğa

dekorasyondan girmişken bugün konuya

onları da ekleyeyim de tam olsun oldu olacak...

Dış Kapının Mandalları

Mandalları dediysem

mandal değiller tabi

süs-püs

şapka benimdi ama eskimiş kimi yerlerinden hasırları kırılmıştı

şapka olarak kullanılmaz durumdaydı kısacası

ayakkabı silme süngeri ve keratalığı da bir sepetçim var bahçelide, ordan aldım

süslemeler de bana ait

gülleri tutturdum boncukları yapıştırdım oldu bitti işte :)