24 Şubat 2016 Çarşamba

Küçük Filozof

14 Şubat benim için sadece Sevgililer günü değil, defalarca yazdım daha önceleri de. Büü'nün bana evlenme teklif ettiği gün..
Dolayısıyla severim ben kutlamayı..
Kapitalizm falan diyorlarya.. Kapitalizmin her tuzağı bu kadar masum olsa keşke..
Neyse konumuz bu değil şimdi..

Ailecek yemeğe gittik 14 Şubat akşamı... Ben büü ve capon balığı..
Biz rakı içiyoruz caponika şarap kadehinde vişne suyu... Neşemiz yerinde (bu ülkede insan ne kadar neşelenebilirse o kadar işte)

Sohbet ediyoruz...
Konu nerden geldiyse geldi, cennet muhabbetine geldi..
Capon balığı konu hakkında fikir beyan etmek istedi..

Üç aşağı beş yukatı aynen Defne'nin anlattığı gibi aktarmak istiyorum.. O yüzden onun ağzından alıntılayacağım..

"Hani dinlerde hep ölünce cennete gidileceğinden söz ediliyor ya.. O cenneti de öyle bir anlatıyorlar ki.. Her istediğini yapabileceksin; her şey çok güzel olacak, her istediğinde her istediğin önüne gelecek falan... Ama bana sorarsan öylesi mutlu etmez insanı... Mutluluk bir çabanın sonunda gelirse mutluluk oluyor... Mesela ben çizim yapmayı seviyorum ya.. Çok uğraşıyorum yapıyorum bir sürü, çalışıyorum bunu sonunda biri güzel olunca çok mutlu oluyorum. oysa o önüme gelseydi, elime kalemi aldığım an şahane çizebilseydim hiç önemi olmazdı benim için. O anlatılan cennet mutlu bir yer olamaz işte bu yüzden"

evet evet o söyledi bunları, bizim zerre yönlendirmemiz olmadan, tamamen kendi fikirleri..... yığınla yetişkinin varamadığı noktaya 10 yaşında varmış Defne.. Bülent'le bakakaldık...

Naaaan dedim Büü'ye
minik bi filozof doğurmuşum ya la.....

güzel bir gelecek sağlayabiliriz umarım sana minik cin cadım.. Umarım.. Öyle korkuyorum ki bu coğrayada doğurup büyütmek zorunda kalmışlığımdan dolayı seni...