27 Mart 2015 Cuma

Klasikler.. Klasikler

Klasiklere Emile Zola ile devam ediyorken
ve önce Nana'yı okumuş iken
öğrendim ki meğer Meyhane Nan'nın başı imiş..

Ters kadınım ya
kitaplarda da tersten gitmiş oldum
Önce Nana'yı okudum
sonra Meyhane'yi

yazarken doğru sıradan gideyim bari..

Meyhane gerçekten çok kasvetli, insanı yeter yahuuu diye isyan ettirecek denli üzücü bir roman..
Ama işte bir o kadar da gerçek..
Süs yok püs yok.. abartı yok
olduğu gibi hayat işte

Bazılarına hayat zordur ya..
işte o zor hayatı yaşayan insancıklar...

Şimdilerde diyoruz ya hayat her geçen gün kötüye gidiyor diye.. Onlarca yıl hatta asır önce yazılmış romanlara bakıyorum da
fark göremiyorum
dünya düzeni olsa gerek
böyle gelmiş
böyle gidecek..

Bence okumadınızsa okuyun.. Biraz içinizi daraltsa da  buna değiyor doğrusu...


Nana bir fahişenin üzücü hayatı.. Klasiklerde ne kadar çok var fahişeler, onlara aşık olanlar falan.. Bayağı popülermiş eski zamanlarda bu meslek..

Nana'da bir kaybeden  bir adam gibi yaşanamamış hayat hikayesi..
Yine gencecik yaşında  çekip gidiveren bir fahişe..

Anlatım dili Meyhane kadar iyi değil bence.. Anlatım dili de demeyim de konunun ele alınış şekli desem daha doğru olacak..
Konu magazinel biraz dedikodu kıvamında işlenmiş
kim kiminle nerede
kim kimin yüzüne ne dedi arkasından ne dedi halleri var bol miktarda.

Ama akıcı.. okutuyor kolayca kendisini...

Ardından geçen gün annemde duran çocukluk kitaplarımız ganimetini Defne'nin önüne serdiğimizde araya karışmış olarak bulduğum Gorki Düşkünler'i okudum...

1991 yılında okumayı denemiş ama yarım bırakmışım..

19 yaşındaymışım.. O zaman ağır gelmiş olsa gerek..
1991 senesi olduğundan nasıl bu denli eminsin derseniz kitap ayracı olarak bir adet 1991 yılı takvimi kullanmışım ..

19 yaş ile 42 yaş farkı işte
bu yaşımda o denli kolay o denli su gibi okudum ki...
2 günde falan bitirdim sanırım..

Dilini çok beğendim.. ki 1975 yılına ait bir baskı olduğundan çeviri de biraz eski olduğu halde..

Yine kasvet yine fakirlik yine tutunamamışlık vardı....
Yine fahişeler ve onlara aşık olan adamlar...

Suç ve Ceza etkisi sezdim biraz da

işlenen bir cinayet ve bunun vicdana verdiği ağırlık.. benzer yaklaşım..

okuyunuz derim ..


gençken Ana'yı da okumayı deneyip becerememiştim.. Şimdi alıp okumak istedim.. Gaza geldim yani :)

Şaka maka 2015'de 15 klasik hedefinde de 8 i devirdim.. bu hedef rahat rahat tutar diyorum ben bu durumda..
Aferin bana :)


6 Mart 2015 Cuma

Klasikler Eylemi Tam Gaz

Bir delikanlılık yapıp 2015 yılında 15 klasik okurum ben
demiş idim...

Don Kihote ile başlamıştım işe..

Oblomov ile devam ettim..

Ardından Ölü Canlar geldi

ve baktım ki ağır gidiyor çok  o zaman hafifletelim biraz dedim

Kamelyalı Kadın
ekledim bunlara..

Araya bir adet Gogol sıkıştırdım
"Bir Delinin Hatıra Defteri"
evet bu 3 minik hikayeden oluşan 100 küsur sayfalık bir klasik oldu.. Hafif hile yapmışım gibi sanki ama sonuçta mutlaka okunmalılardan olduğuna göre..
di mi ama

5ledim  sonuçta klasiklerimi

 Kamelya'lı Kadın'ı okumuşken madem dedim bulaştık fahişelere madem  Nana gelsin...
araya klasik dışı başka kitaplar sıkıştı ama Nana'yı yeni okuyorum daha bitmedi.. Bitince yorumlarım

Oblomov uzun zamandır okumak istediğim ama nedense öteleyip durduğum bir romandı. Açıkçası dilini bunca akıcı olacağını beni kolayca sürükleyip götüreceğini pek tahmin etmiyordum.. Ama öyle oldu..




Oblomov fecii tembel bir adam..
İnsan tembellikten de ölüyormuş demek ki dedirten cinsten..!!

Düşündüm de okurken benim de içimde bir Oblomov var ve kış aylarında çıkıp çörekleniyor üzerime..
Kış Oblomovu denebilir bana :) buna sebep yılın 12 ayı yaz mevsimi yaşayan coğrafyalarda yaşayasım var..

Neyse esas konumuza dönersek.. Okumadıysanız okuyun bence.. Göreceksiniz ki su gibi akıp gidiveriyor...


Sonra uzuuun yıllar önce (2004'ten 2005'e geçiş yılbaşında) bana hediye edilen ve fakat okuyamadan kütüphane rafına koyduğum Ölü Canlar'a geldi sıra...


O dönemin Rusya'sını çok net bir biçimde anlatıyormuş... yorumlar öyle söylüyor.. Farklı alışkın olmadığımız bir sistem.. Satın alınan köylüler falan !!
İnsanın önüne açtığı pencere, genişlettiği ufuk bakımından gerçekten çok değerli bir roman olduğu kesin
zevk alarak okuduğumu da söyleyebilirim rahatlıkla
ama anlatımı bir hayli sıkıcı buldum yer yer..

E bir de yarım kaldı ya roman..
Şaka gibi..
Sen dünyanın gözde klasiklerinden biri ol ama tamamlanamamış bile ol...
peeeh
tamamlanaymış ne olacakmışsa artık !

Gogol romanın ikinci bölümünde üçkağıtçı karakteri Çiçikov'un aslında o kadar da ahlaksız olmadığını öne çıkartmak istemiş ve fakat bakmış ki ümit yok yakmış yazdığı bölümlerin büyük çoğunluğunu !!!
Alem adammış :)

ama okunmalı tabi...

Kamelyalı Kadın'a gelince...



Kolay okunan dili hayli hafif anlatımı akıcı bir roman.. İnsanın içini acıtıyor.. Kadın her devirde ezilen olmuş... Hayli içe işleyen bölümleri var. Metres olmak bir kadın için leke, iffetsizlik iken adamların o metresten bu metrese gezmesi çok olağan ve kabul edilir doğal bir davranış..
Fahişelerin ise aşık olmaya hakkı yok.. Gerçekten aşık olmayı becerebilen bir adam denk gelirse karşılarına otomatikman o adam da acı çekiyor... Bu senaryo hiç değişmiyor..

Bu romanla alakalı beni en çok üzense bu kameyalı kadının gerçekten var olan bir kadının hayatından esinlenerek yazılmış olması. Gerçek kamelyalı kadın da tıpkı romandaki gibi gencecik yaşında veremden ölmüş..
ne yazık ... :(

Kadınsan her dönem ve her coğrafyada iteleniyorsun..
net..

bazen aklımdan ütopik fikirler geçiyor.. Bir tanesi şu:
Şu erkek ırkı  bilimi adamakıllı ilerletip kadınsız üreyebilir hale gelseler ve sadece erkek insan yavruları üretseler ve dünya onlara kalsa..
çok şükela olur bence...
evet evet
kesinlikle....

Neyse konuyu dağıttım sanki..

Bir Delinin Hatıra Defteri'nin içindeki öyküler şahane..



Bu kültleşmiş yazarların beyninin çalışma şekline hayranım..
"Gogol gerçekten deli olabilir mi ki?" dedirtti bana kitaba adını veren öykü... Gerçekten bir deli kaleminden çıkmıştı sanki cümleler...
Benim gibi halâ okumama ayıbını yaptıysanız, derhal okuyunuz...
derhal...


ve de  benim klasikler eylemim devam edecek..
beni izlemeye devam ediniz ;)