25 Şubat 2009 Çarşamba

Kızıma...


Canım Kızım


Sen varlığınla güneşi oldun ya yuvamızın

Gerçek aydınlık neymiş öğrendik...


Sen varlığınla ısıttın ya yuvamızı

Gerçek sıcaklık neymiş öğrendik


Çok sevdik Babanla birbirimizi

ve çok seviyoruz

Lakin

Sen varlığınla sevgisine sevgi kattın ya yuvamızın

Gerçek sevgi neymiş öğrendik...


16 Şubat 2009 Pazartesi

14 Şubat - Aşıklar Günü






Ben seviyorum 14 Şubat'ı




Ticari diyenler var




Bizim adetimiz değil, nereden çıktı diyenler




sonraaa




bizim sevgimizi kanıtlamaya ihtiyacımız yok, zaten bu bir günde olacak şey değil diyenler




Hak vermiyor muyum?




yooo veriyorum




Ama yine de hoşuma gidiyor işte.




Eski yıllarda özenirdim "Sevgililer Günü" ne




-hatta 1990 yılıydı hiç unutmam-




o zamanki sevgilime bir kart yazmış onun kütüphane ders çalışmakta olduğunu öğrenip gidip kartı ona hissettirmeden kitabının arasına koyuvermiştim.




bulduğunda şaşırmıştı bir hayli.




O yıllarda Türkiye'de moda değildi 14 Şubat :)



sonra sonra kutlanır oldu yaygın olarak






Sevgi denen engin denizin -her ne şekilde ifade edilirse edilsin- ifade edilmesini seviyorum ben






14 Şubatlarda giyinip süslenip yollara düşen heyecanı yüzlerinden okunan gençkızları



Elindeki çiçeği utançla nasıl saklayacağını şaşırıp, bir tanıyan görür mü ki diye sağa sola bakınan orta yaşlı beyleri



Sarmaş dolaş yürüyen gözlerinden mutluluk okunan çiftleri



Kıpkırmızı vitrinleri, alışveriş merkezlerini



seyretmeyi seviyorum...






Herşeyden öte



2001 yılı'nın 14 Şubat'ında



çok romantik bir ortamda, yazdığı çok romantik mektubu, çok romantik bir biçimde takdim ederek evlenme teklif etmişti Büü bana



Bu durumda Aşıklar gününü bu derece seviyor oluşum çok da süpriz olmamalı aslında...






Cumartesi sabahı kapı çalındığında ve sersem sepelek daha pijamalarım üzerimde açtığımda; karşımda çiçekçi çocuk vardı...



Suratıma yayılıveren gülümseme gün boyu yaygın kaldı tahmin ederim...



Şart mıydı bu çiçekler?



Değildi



Büü'ye olan sevgimi artırmadı



göndermese de azaltmayacaktı



Ama böyle bir güzellik hangi kadını mutlu etmez ki.........






Büü cüm



Seni Çok Seviyorum



Her yılın 14 Şubatında, 24 Martında, 19 Temmuzunda, 8 Kasımında...



kısacası yılın 365 günü artı 6 saatinde.......


Nice mutlu günlere ruheşim, hayat arkadaşım, canyoldaşım....











13 Şubat 2009 Cuma

Capon balığının küçülen şapkası




Geçen kış yapmıştım bu şapkayı caponcuğa


ayıla bayıla giydi


ben de çok severek örmüştüm


ama küçülmüş giyemiyor artık :(


yeni birşeyler uydurmalı...


-uydurmalı diyorum zira tamamen atmasyon yapmıştım bu şapkayı-




10 Şubat 2009 Salı

bıkbıkbıkbıkbık tavuk :)



Geçen hafta Tülin ablamlar geldiğinde ben eğile kalka yerlerden capon balığının dağıttığını, şunu bunu toplarken, dedi ki: Ben de evde böyleyim, kendimi tavuk gibi hissediyorum, hani tavuklar tüm gün yerden birşeyler toplaya toplaya gezer ya, dedi.


Hah dedim, işte bu; duygularıma tercüman oldun.


Ben de tavuk gibi hissediyorum kendimi


bıkbıkbıkbıkbık


Tüm gün topluyorum;


Üstelik sadece evde değil, iş yerimde de


eğil kalk, otur kalk, eğil kalk, otur kalk.....


bıkbıkbıkbıkbık


Evde topluyorum arkamı dönüp baktığımda talan


ofiste topluyorum başımı kaldırdığım an masanın üstü evrak yığını


Edoşa dedim geçen gün


"ben bir aralar mail grubu takıntım var iken


hem bunca işe, hem de gün içinde gelen 100 küsur anlamsız mesajı okumaya üstüne bir de laklaklaklaklak her mesaja cevap vermeye nasıl yetişiyordum ki?" diye


"Bilmem ki" dedi o da.


İnsanoğlu işte sınırları yok demek ki, zorladıkça çıta yükselebiliyor


hakikaten bağımlılıklar sınırları zorluyor;


sigara bağımlısı birisinin iki eli kanda olsa onu tüttürmeye fırsat yaratması gibiydi demek ki benim mail bağımlılığım da


Allahtan tiryaki olmuyorum ben kolaylıkla


sigara içtiğim zamanlar da öyleydi, iki paketi devirdiğim de oldu sonra içmeyeceğim yahu dedim


içmedim


baktım ki tiryaki falan olmamışım


canımın sigara istediği, içimin nikotin çektiği falan yok


sen içine çekmiyormuşun, dudağında bekletiyormuşsun dedi hep o zamanlar çevremdekiler, alakası yoktu, bal gibi de ta ciğerime çekerdim dumanı (ıyyy)


şimdi canım çekse içerim bir tane


sonra içmem gene


tiryakiliğe eğilimli değilim zaar


birşeye sardırdım mı yokunu çıkartasıya sardırıp


bıraktım mı bıçakla kesilip atılmışçasına bırakabiliyorum


sanki hiç hayatımda varolmamışçasına...


tuhaf...


tavukluk var ya serde


ondan mı ki :)


Neyse yahu


nereden geldim nerelere


evrak birikti bu arada masamın üstünde


gidiyorum ben toplamaya


bıkbıkbıkbıkbıkbıkbık

4 Şubat 2009 Çarşamba

Yeni Ev Yeni Düzen

Ne çok oldu iki lakırdı yazmayalı...

Benim hayatım hep koşturmaca ile geçmeli ya ille de;

Taşınmaya kalkıştım kış günü kış günü; yıl sonu yıl sonu

Aralığın son haftası taşındık

Kar Ankara'yı bembeyaza boyamaya başlamadan bir gün önce...

Hatta bir gün önce bile denemez, bizim taşındığımız cumartesi akşamüstü başladı kar yağmaya...

Capon Balığı Pelinindeydi tüm gün, taşınmada sefil olmasın diye

Gece de orada kaldı; ya da kalacaktı

İlk kez bir arkadaşında geceyi geçirmiş olacaktı, kısmet olmadı

zira Pelin Pelin aradı gece 2'de

"çok ateşli" diye

Beklemiş beklemiş, bakmış düşüremiyor aramış

gittik almaya

kar tipi şeklinde yapmakta yerler vıcır vıcır kaymakta iken

Pelinlerin yokuşu inişimiz filmlikti :)

aldık kızı yanıyor cayır cayır

neyse uzatmayım, hastalanınca caponcuk evi yerleştirme işi kaldı

annemde konuşlandık bir hafta kadar

sonra başladık evde detaya girmeye

Ayguk dayı ve Büü bir hayli uğraştılar

Daha da bitmedi ya tam

neyseeeeeeee


Yeni evimiz Anıttepe'de

hep de oturmayı arzu ettiğim bir yerde

Anıtkabire nazır

otur camın önüne

demlen dur vesselam Ata ile karşılıklı

"Eee Atam sen kurtardın iyi hoş da şimdi ne olacak bu memleketin hali" diyalogları ile


Zekoş teyzemizi, Nurten yengemizi, Tülin ablamızı, Vedat eniştemizi, Ecenazımızı ağırladık


Perşembe Teyzoşla Tan kee'yi bekliyoruz dört göz

ilk yatılı misafirlerimiz olaraktan

Capon Tancııım geliyooo şeklinde pek mutlu mesut


Caponun çenesi bu arada tam gaz tabi

Bazen öyle laflar ediyor ki

"yok artık" demeden duramıyor insan...

zamane noolacak :)