14 Kasım 2012 Çarşamba

"Sensiz elbette ölmem /Ama inan kalbim kekeler"


fotoğraf: neslihan karayakaylar tamyaman - Kasım 2012 / Bilkent - Ankara


Son yaprağı düştü güzün
İçimin buruk çığlığı artık yüzün
Aşk bazen bir düş yarası
Ne çok tanıdık ne çok bildik bu hüzün
İstersen yağmurlardan anlamlar çıkar kendince
İstersen dayanırsan ben susayım sen dinle
Sensiz elbette ölmem
Ama inan kalbim kekeler
Bir sokak köpeği gibi yitik bakar gözlerim
Göz yaşlarım seni heceler
Yorgun uykunun rüyası yetmez
Beni sen öldür bu gece
Bu sancı bitmez
Aşka yazılan en yalan gerçek
Aşk eskir eskiye dönmez
Gidiyorum umudum yok
Düşlerim yaz gerçekler soğuk
Sensiz elbette ölmem
Ama inan kalbim kekeler
Bir sokak köpeği gibi yitik bakar gözlerim
Göz yaşlarım seni heceler
Feridun Düzağaç

13 Kasım 2012 Salı

"Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya....."




Ben çocukken belediyeler çocuklara ücretsiz kitap dağıtırdı....
Şimdi üçüncü tekmede patlayacak kalitede plastik top dağıtıyorlar..

Geride kalan 30-35 yıl içinde nereden nereye gerilediğimizi daha iyi ne anlatabilirdi ki?..

Samet Behrengi'den "Bir Şeftali Bin Şeftali"
Benim kitabımdı..
Defalarca geçti elimden.. defalarca okundu..



Saklamıştık annemle çocukluk kitaplarımı bir gün benim çocuklarım okur belki diye.. ne iyi etmişiz...

Köşeleri yıpranıp kıvrılmış, saman kağıdı tabir ettiğimi kağıttan üretilmiş sıradan bir masal kitabı deyip geçemem ben bu kitaba...
Çocuklara toplattırılan atık gazetelerin geri dönüşümünde elde edilen kağıtlara basılmışlar
her sayfasında emek var..


1979 Dünya Çocuk Yılı imiş, o zamanın Ankara Belediye başkanı Ali Dinçer böyle bir kampanyaya imza atmış, ne iyi etmiş






Bu kampayaya dahil tek kitap bu değilmiş elbette ama bende sadece bu var
diğerleri şunlarmış:

ne kadar güzel yazar şair kitaplarmış değil mi?

Şimdilerde benim kitabımı kızım okuyor ya...
ne mutlu oluyorum


annemin kitap saklama projesi
Ankara belediyesinin çocukları aydınlatma projesi
1979'dan 2012'ye gelip 7 yaşında bir çocuğun dimağına yer ediyorsa


bu kampanya amacına ulaşmış arkadaş.... ne iyi etmiş....





"Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya....." :(



"Kaos"umuzu Sergiledik...

AFSAD'in tematik karma sergisinin açılışı vardı dün akşam Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde
tema
"KAOS"
Küratörlüğünün Sevgili hocamız İsa Özdemir'in yaptığı bir sergi...

Ayşe ve ben de yer aldık birer kare fotoğrafımızla sergide..
Benim "kaos"um bu:

Sizin kaosunuz ne?





Daha nice sergilerde görüşebilmek dileğiyle...
Emeği geçen herkese sevgi ve teşekkürle....



E sergi sonrası acık yiyip içtik tabiki de ;)

dipnot: bu fotoğraf Defne'nin özel uğraşarak oluşturduğu bir kadrajdır.. ritme dikkat çekerim :)))

12 Kasım 2012 Pazartesi

İyi Kİmmmmm İYİ Kİ DOĞMUŞSUN...

DÜNYAYA GELMİŞ GELMEKTE OLAN GELEBİLECEK OLAN ANNELERİN EN MÜKEMMELİNE SAHİBİM.....
BENİM ANNEM DİYE DEMİYORUM... ONU TANIYAN HERKES AYNI FİKİRDE...
AMA O DÜNYANIN EN MÜKEMMELİ OLMASA DA ONU ÇOK SEVERDİM... ŞİMDİ ÇOK ŞANSLIYIM EK  OLARAK :)

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN CANINDAN BANA CAN VEREN....
SENİ ÇOK SEVİYORUM..
ÇOK
ÇOK
ÇOK......


Pazar modu...

Dün tembel moddaydık.. pazar sendromu sanırım. Büü evde kös kös oturmak istemedi; Ankara'da gidilecek açık hava yerler pek olmadığından, dışarı çıkınca soğuk günlerde, mecbur alışveriş merkezleri elimizdeki alternatif ve sonuç yine o noktaya vardı..
Defne Hanım ZaraKids'te kendine bir çizme beğendi ve şimdi giyeceğim, hadi alalım diye geçiriverdi ayağına...


Vallahi ben kendime öyle bir fiyata çizme almıyorum.. Babası kıyamadı aldı kızına; ihtiyaç değildi ama ayakkabı takıntısı kadınlığın yaradılışında var ben onu anladım; bebekliğinden beri ayakkabıkolik bizim kız.
Bu arada ZaraKids'teki el örgüsü tadındaki kazaklara bayıldım, gaza geldim.. Eve dönüşte yünlere dalıp bir şeyler sondajladım :)

Kesinlikle içimde bir yerlere sıkışıp kalmış bir derya baykal var; ara ara hortluyor:)) Başlaması tamam da sonuna vasıl olur mu
hah işte orası muamma :)


11 Kasım 2012 Pazar

Pub şa la la la li li


Sevgili Bayım,
Azimlisiniz... Sevdiğim bir özelliktir azim... İçimde saklanan o minicik kız çocuğunun yaptığı ne  kadar edepsizlik varsa hepsini hoşgörü ile gülümseyerek izlediniz...
Fark ettim..


Pes etmeyecek gibisiniz..
Peki Bayım..
madem öyle
madem yok pes edesiniz.. madem "tahammül ederim ben bir kız çocuğunun en olmadık kaprislerine bile" diyebilecek denli cesursunuz..
O halde Bayım.. yakınıma geliniz.. geliniz ve sıkıca sarılınız .. Ama sımsıkı.. Ama bana değil o edepsiz kız çocuğuna..
Evvela onu sakinleştiriniz.. Vahşi bir kedi gibi tırmalamaz da kanıksar, kabullenir, kıvrılıp kucağınıza mırılmırıldarsa bir gün
o vakit.. derim ki Bayım size
Beni de seviniz.. sevmekle kalmayınız ayrıca benimle sevişiniz..
Ama önce o ufaklık yatışmalı içimdeki
Hodri meydan Bayım
haydi -yapabiliyorsanız- yatıştırınız....

Pub şa la la la li li Bayım
haydi  Pub şa la la la li li.....

"Benim Notlarım Bunlar" :))))

Geçenler oyuncakçıya girdik Defne ile, orada Fisher Price markasının ürün kataloğu vardı, ondan aldı.. Bebek oyuncakları markası ya bu hep bebeklerle ilgili bir sürü kıvır zıvır...
katalogun en arka sayfasında "notlar" bölümü var..
Bizim cimdirik oraya kendisinin bebeklerle alakalı hislerinin yazılması gerektiğini düşünmüş olacak ki döşenmiş, bugün tesadüf gördüm kataloga öylesine göz atarken
ahahahahyt ne güldüm yahuuuuu...

hişşş bana bakın
bebekler bok kokar tamam mı:)
hani bilmiyosanız...
biz söylemiş olalım :) ehehehehehhe