8 Haziran 2011 Çarşamba

TUT Kİ.

tut ki gecelerden bir gece
tut ki yine seni düşlemekteyim

DÜŞ ve GECE
yakışan iki sözcük birbirine

Düş görmek için uyumak gerek oysa... Peki neden "düşlemek" diyorlar "hayal kurma"ya...?
Düşe dalmak için uyumak gerek ya..
UYKU
nicedir uzak bana..

tut ki yanıbaşımdasın şimdi... narin ellerin dolaşıyor tenimde
"narin eller" de tezat erkekliğinle -ama öyle.., narinler
ve çekici, ve erkeksi yapıyorlar seni aslında
ironi işte....

tenim ellerine hasret... dudaklarım dudaklarının ılık nemine
tut ki örtüyor usuldan dudakların benimkilerin üzerini...
kış günü üzeri açık, kanepede uyuyup kalmış biri gibi büzüşmüş dudaklarıma, battaniye misal örtülüverince dudakların gevşeyip aralanıverecekler biliyorum...

tut ki için yanıyor aniden..
sebepsiz
ya da sen sebepsiz sanıyorsun da oysa sana hasretim yakan içini bilmiyorsun-
uzansan telefona.. tuşlasan numaramı
su serpilir sesimi bir işitsen içini yakan kora... bilmiyorsun...

tut ki gelmişim kapına
tut ki gelmişsin kapıma
tut ki denemişiz olmazlarımızı oldurmayı
tut ki
oldurmuşuz da..
"olmaz" olmaz demişiz de
olmuş olmaz sandıklarımız..
olur ya....
....
...
..
.
tamam sus söyleme
olmaz
biliyorum
dedim ya
sadece "düş" görüyorum
sen kal sağlıcakla
ben düş'e kalka
gidiyorum...

IMG_3745

7 Haziran 2011 Salı

ESKİ BİR MEKTUP

BİLGİSAYAR ARŞİVİMİ DÜZENLERKEN BULDUM BUNU..
18 AYLIKMIŞ KIZIM BUNU YAZDIĞIMDA...
ŞİMDİ NEREDEYSE 6 YAŞINI BİTİRMEK ÜZERE
YAZILAN HER SATIRIN ALTINA İMZAMI ATARIM
DEĞİŞEN HİÇ BİR ŞEY YOK
ANNELİK DENEN BU İŞTE GALİBA
KESİNTİSİZ BEKLENTİSİZ SABİT SEVGİ
İYİ Kİ.........



IMG_6094

15 Şubat 2007


Canım Yavrum,



Hayat denen o uzun yolun çok başındasın daha

Bu hayat yolunda adım adım yürüdükçe büyüyeceksin...

Büyüdükçe acı tatlı anılar biriktireceksin eteklerinde

Büyüdükçe değişecek, gelişeceksin...

Ve bu değişim sırasında değişmeyeceğinden emin olduğum bir şey varsa o da sana olan sevgim...

Seni gördüğüm an

(hatta sana hamile olduğumu anladığım an desek daha doğru olur...)

başlayan o uçsuz bucaksız engin sevgi hep olacak...

Ne zaman kendini yalnız, üzgün, kırgın, hayal kırıklığına uğramış hissedersen

(bunların olmasını asla ama asla istemiyor olmama rağmen olacağının kaçınılmazlığını da biliyorum yazık ki adım gibi)

gözlerini sımsıkı yummanı ve bu sevgimin sana güç vermesini dilemeni istiyorum...

Çünkü ben bundan güç alacağına inanıyorum.



Senden beni benim seni sevdiğim gibi sevmeni isteyemem...

Bunun mümkün olamayacağını biliyorum...

Evlat sevgisinin bu kadar büyük, güzel ve yüce olmasının esas sebebi belki de karşılık beklemiyor oluşudur.



Seninle yapacak çok şeyimiz var capon balığım...

Oyunlar oynayacağız birlikte ,

Yeni oyunlar keşfedeceğiz kimsenin bilmediği

Kimseye söylemeyeceğimiz gizli sırlar saklayacağız ikimizin arasında...

Hayatı seninle yeniden, sil baştan tanıyacağım

Tıpkı şimdilerde seninle yeniden öğrenmeye başladığım gibi basit şeylerden kolayca mutlu olmayı...

Çocuk şarkıları söyleyeceğiz birlikte

Masal dünyalar keşfedeceğiz...

Okumayı sökeceğim seninle yeniden...

Okul sıralarının heyecanını yaşayacağız birlikte

Sınav öncesi karın ağrılarımı çekeceğim yeniden en baştan seninle...

İlk aşk heyecanımı anımsayacağım sen ilk aşkını yaşarken

Aşk acısını tattığında beraber yıkılıp beraber gözyaşı dökeceğiz...

Sonra beraber kalkıp ayağa sen yeni aşklara yelken açarken ben destek vereceğim arkandan

Çok şeyimiz var yapacak

Ama hiç acelem yok yavrum...

Her anının keyfini doya doya çıkartmak istiyorum

Doya doya yaşamak

Doya doya koklamak seni

Bebek kokusu, evlat kokusu her kokudan üstün

Eminim cennet denen mekan da böyle kokuyordur aynen...

Bu mucize bebek kokun sen büyükçe yok olsa da teninden

Burnumda yer etti

Ömrümün sonuna kadar benimle artık....

Işığım..

Vazgeçilmezim..

Tarifi yok sana olan sevgimin...

Annen.....



Görsel: Yalçın Polat

6 Haziran 2011 Pazartesi

zaman akıp gidiyor dur demek olmaz....

zaman...
akıp gidiyor
seyirci gibi izlemek var
onunla beraber akmak var...
genelde onunla akmayı tercih ettim hep...
zamanı yakalamak değil derdim,
hep onunla elele tutuşup öyle ilerleyelim istedim...
"kendim için"siz bırakmadım hiç kendimi..
kendim için "spor" yaptım uzun yıllar step, aerobik, fat loosing vs.
kendim için "dans ettim" Büü ile beraber yaptık... gösteri grubu üyesi olduk dört yıl aralıksız dans ettik.. --ayy özlediiim, gitmeli bir ara gecelere-
anneliğe karar verip, anne olduğumda kızımın ilk üç yılı için kendimi ona verdim.. tek odağım yaptım onu, onun için yaşadım...
hiç pişman olmadım
şimdilerde herkes "Aaaa sen şanslısın, Defne süper çocuk, her anne bunca şanslı olmaaaaz" dediklerinde bıyık altı gülümsüyorum... Her anne şanslı olur isterse, eğer hayatının üç senesini kendi içinde büyütüp ortaya çıkarttığı o yüce varlığa adamaktan erinmezse... ;) Şansımızı kendimiz yaratıyoruz özetle..
Şimdilerde "Fotoğraf Çekiyorum" kendim için...
her insanın bir hobisi, kendisiyle başbaşa kaldığı bir kaçışı olmalı
ben fotoğrafa sığındım streslerimden kaçarken...
zamanla elele gidiyoruz işte ileriye
ama yine de zamanın
böyle hızlı akıyor oluşunun damağımda bıraktığı en belirgin lezzet HÜZÜN..
her ne kadar boşa geçirmişim deme fırsatı tanımasam da kendime..
dolu dolu geçirsem de
bunca hızlı ilerleyiş
hüzünlendiriyor işte...

kızım kocaman oldu...okullu oluyor bu sonbahara...
tuhaf..

hakikaten yaşlanıyor muyum ne....
bakın 11 ayın ettiğine...

latinabuyurken

dALLAR kİRAZ HAVA SICAK yaz CANIM

Ayyy artık YAZ geldi mi ne?
hadi inşallah
ne kadar uzadı bu sene gelmesi...
İçim kıyıldı ruhum küflendi yağmurdan
YAZGÜNEŞİ'yim ben yahu...
Yazı görmeden yaşamam olası değil ki....
Güneş bir parçacık gösterdi gül cemalini...
hoş güneşin ucunu görür görmez de başlıyorum "ahhh tatilim geldiiiii" söylemlerime..
şööööyle giyip bikinimi, sürünüp güneş yağımı, elime almışım kitabımı, yan canibime koyuvermişim buzlukta soğutulmuş bardağa doldurulmuş buzzzz gibi  biramı, piliç çevirme gibi döne döne pişiyorum...
ahh hayali bile ne esrikliklere sürüklüyor insanıııııı...

o zaman şarkı söylemek lazım değil mi?
yaz şarkıları....


kiraz








DALLAR KİRAZ HAVA SICAK
YAZ CANIM
DALLAR KİRAZ AKLIMDA DUDAKLARIN
ÖZLEMİŞİM GEL YANIMA GEL BİRAZ
BU AYRILIK BİTSİN BU YAZ GEL CANIM...

kirazlicapon

beklenmedik gelişlere....

karınca

her zaman her şeye alışır insanoğlu...
Başta canını çok yakan bir şey... zamanla daha az acıtır, ve daha az ve daha az...
Karınca kararınca yaşar gidersin , unutursun bile hatta...
Ama yüreğin kuytu bir köşesinde, bir sızı hep kalır
illa ki kalır
ve bazen
-eğer ölüm değilse o canını yakan-
bir gün
olmadık bir gün
olmadık bir an
olmadık bir yerde
aksi gibi hiç de beklemediğin bir şekilde
hazırlıksızca
burun buruna geliverirsin canının acısıyla
kısacık bir dokunuş, belki bir öpüş hasret kokan
sonra
sonrası olmaz...
yüreğinin kuytu köşesine saklı sızıyı çekip alıp güzelce bulaştırıverir her hücrene....
geldiği gibi sessizce gidişini izlerken
lanet edersin bu gelişe...
her şey yeniden
her şey sil baştan diye.....

3 Haziran 2011 Cuma

haziranda ölmek zor...

IMG_9110

....

Demek ki göçtü usta


Kaldı yürek sızısı




Yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü

Bıraktım acının alkışlarına

3 Haziran 63'ü




3 Haziran 63'ü

Bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne

Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta

Okşar yanan alnını

Nazım Ustanın
Bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne

Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta

Yatıyor oralarda

Bir eski gömütlükte

Yatıyor usta


Gece leylak ve tomurcuk kokuyor



Geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
Şuramda bir kuş ötüyor.



hasan hüseyin korkmazgil

İYİ UYKULAR USTA....
ANINA SAYGIMLA.......

Bir Portre Atölyesi Ardından....

247573_10150205462006686_615681685_7262101_3367198_n

Kasım 2010'dan bu yana çalıştık..
En azından öğrenmeye çalıştık..
Ve doğruyu -hiç değilse kendi doğrumuzu- yakalamaya...
Oldu mu
Olmadı mı
Bilinmez...

IMG_1282

Zaten bu fotoğraf denen kavram da öylesi göreceli ki..
Onlarca konuğum geldi sergi açılışına
-her birine binlerce teşekkür, öyle özeldi ki o akşamı benimle paylaşmak, beni onore etmek için yanımda olmaları-
Birinin favori karesiyle bir diğerininki tutmadı
Dört fotoğrafımın dördünü de ayrı ayrı favorisi ilan edenler oldu
keza tüm diğer arkadaşlarımın kareleri için de her bir konuk bir başkası için "süper" dedi..
temel eğitim hocamızın her zaman söylediği gibi "Doğru fotoğraf diye birşey yok"tu gerçekten de sanırım...

Bir süre portre çekmeyi denedik... Kimi çehreleri kendi dilimizle konuşturalım dedik...
Elimizden bu geldi
Sürç-ü Lisan ettikse Affola...
IMG_1247

Güzel bir akşamdı, kusursuz bir organizasyondu.. Emeği geçen herkese teşekkürler...

IMG_1336

İlk günden beri "portre fotoğrafı" konusunda ufkumuzu açabilmek adına bize sabır gösteren
Ülkemin sanat dünyasında isim yapmış birçokları gibi kollarını göğsünde kavuşturup fildişi kulesinin tepesinden aşağı bakmak yerine bizimle aynı masada oturup kadeh tokuşturan
Yılların tecrübesiyle kazandıklarını  hiç çekinmeden paylaşan Sevgili TUĞRUL ÇAKAR'a



zaman zaman yanlış anlaşılmış da olsa ilk günden beri iyi niyetinden şüphe duymadığım, aklından geçen ne ise, bazen ters kelimelerle olsa dahi, çekinmeden dışına yansıtacak derecede cesur olabildiği için biraz da kendimden izler bulduğum, bu noktaya gelmemiz için çok emeği ve çabası olduğunu bildiğim, eleştirileriyle beni çok daha doğruya yönlendiren, güzel bir sergi açılışı akşamı yaşamamız hususunda bir çok detayı çok önceden düşünüp planlayan Sevgili ATAKAN BAYKOÇAK'a

Sevgili Tuğrul Hocamızdan desteğini esirgemeyen, bir portre atölyesinin gülümseyerek sonlanması için elinden geleni yapan, bizlere sakinliğini bir an bile kaybetmeden sabreden Sevgili YASEMİN GELEBEK'e

Beni model olarak seçip, çok özel ve güzel eserleri sayesine sergi salonu duvarlarında beni bana yansıtan Sevgili İBRAHİM ÇAKIR ve BURAK İMİR'e

Katalog hazırlığı ve basımında gösterdikleri çaba için Sevgili İBRAHİM ÇAKIR VE Sevgili SEMİH ARI'ya

Neredeyse bir asistan kadar atölyeye destek veren Sevgili YAVUZ ILDIZ'a

Toplantılara katılarak, çektiği fotoğrafları paylaşarak, çalışıp çabalayarak öğrenen -öğrenirken öğreten- Tüm KATILIMCI ARKADAŞLARIMA...

açılışımıza gelerek beni sonsuz mutlu eden hayatıma orasından burasından değen onlarca ÖZEL ve GÜZEL İNSANlarıma

Hiç şikayet etmeden nazımı kaprisimi çeken, sıkıntıdan patlasa da, nefret de etse bana modellik eden biricik eşim, diğer yarım, hayat yoldaşım BÜÜ'cüğüme

Çekim yaptığım zamanlarda hiç itiraz etmeden kızıma bakan, çoğu  daha çok çekim yapabilmek adına zaman ayırabilmem için evimin işini, yemeğimi yapmaktan erinmeyen dünyanın en özel en sabırlı insanı olan ANNE'ciğime

32 yıllık candostum, kardeş denli yakınım, bir saniye bile hareket etmeden duramadığı halde sabredip bana poz veren ÖZLEMciğime

Gelişini dört gözle beklediğimiz, dünyanın en yakışıklı minik adamı yeğenden öte oğlum TAN'ıma

Sergi ya da katalogda yer alamasalar da bana sabırla modellik eden her türlü nazıma ses etmeyen onlarca özel ve güzel MODELime

IMG_1294

hepsi bir yana
Dünyaya geliş sebebim olduğundan emin olduğum küçük insan, Biriciğim, Hayata tutunma sebebim, Sıcacığım, capon balığı latinam, Kızım, yavrukuşum DEFNE'me

kendi adıma TEŞEKKÜR EDERİM...


ÇOK MU ABARTTIM?

GALİBA

OLSUN
BU DEFA DA ABARTMAK İSTEDİ CANIM
OLAMAZ MI
OLUR YA....
IMG_1293

Bir zaman önce portre konusunda beceriksizliğimi paylaşmıştım blogumda
Ben bu işi beceremedim
demiştim..
Zamansız bir karamsarlıktı belki..
Tamam ben oldum, becerdim demiyorum hala..
Öyle bir şey yok biliyorum
Bir adım ötesi her zaman herkes için var...
Sadece artık bu işi beceremedim değil de
Denedikçe, çalıştıkça oluyor hayatta her şey..
denemeye, çalışmaya devam diyorum...

Ve son cümlem bir itiraf:
Bunca aydır alışmışım Portre adına bir şeyler üretip de ortaya çıkartmak için çabalamaya
Şimdilerde bir parça oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibi hissediyorum :) teşekkür olayını bunca büyütüp abartmam da bundan belki de
kimbilir....