Canım Babacığım,
Koskoca bir yıl oldu sen gideli....
İnanması halâ zor
Kabul etmesi halâ imkânsız
Koskoca bir yıldır ben babasızım...
Nasıl zor geçti gidişini takip eden sene benim için bir bilsen canım babam...
Her zamankinden daha çok ihtiyaç duydum senin güvenli limanına sığınmaya
Ama gitmiştin....
Bazen o kadar çok, ama o kadar çok özledim ki seni
Dile getirmeyi denesem de kelimeler kifayetsiz kaldı
Tarif edemedim içimden taşanları
Gerek de duymadım aslında
Çünkü biliyorum sen hissediyordun...
Biliyordun seni nasıl da özlediğimi
Zaman zaman gözlerimi yumup geçmişe döneyim istedim
İstedim ki
Çocukluğumdaki gibi tırmanıp ranzanın üst katındaki yatağıma
"Babaaa bana bi su getirir misin?" diye bağırsam içeri yine bıkmadan her gece,
ve sen bıkmadan ve gık bile demeden her gece
yorgun argın uzandığın kanependen kalkıp
ayaklarını sürüyerek mutfağa gidip
titreyen ellerinle suyumu getirseydin özenle
sen -babamsın diye demiyorum- gerçekten bu dünya üzerinde bulunabilecek nadir insanlardın...
Ömrün boyunca çalıştın didindin
Yeri geldi mukavvaların üstünde sabhladın 3 kuruş fazla kazanmak için
Zaten son zamanlarında seni bunaltıp, sonra da aramızdan ayıran o illet hastalığa da o mukavva tozlarını soluman sebep oldu ya
Bir tek gün şikayet ettiğini duymadım çok çalışmaktan...
Tek lokma haram geçmedi boğazından, tek lokma haram geçirmedin boğazımızdan
Anlamsız hırsların olmadı hiç yaşama yönelik...
Tüm bunların mükafatı belki
Elin erer, gözün görürken eskilerin deyimiyle
İki evladını da huzurlu yuvalara uğurladın kendi güvenli kanatlarının altından...
Bir erkek, bir kız torunlarını bastın bağrına
Seni çok sevdiler, onları çok sevdin
38 yıllık hayat arkadaşını geçindirecek maaşı, yaşayacak evi bıraktın giderken...
Onunla elelele verdin son nefesini
Huzur içinde bir kuş gibi uçtun da uzaklaştın sanki giderken
Sana minnettarlığım ne yapsam, ne söylesem ifade edilmez...
Sık sık "seni seviyorum" demedik birbirimize
Sen bu sözcüklerin her daim tekrarlandığı bir yetiştirme tarzının insanı değildin çünkü
Zaten ihtiyacımız da yoktu
Biliyordun seni ne kadar sonsuz sevdiğimi
Biliyordum beni ne kadar sonsuz sevdiğini
Sevgi denen şey sarf edilen binlerce sözcükte değil bakışlardaydı zaten
Evet hayal ettiğince, dua ettiğince gittin
Kimseye yük olmadan, elden ayaktan düşmeden, çok fazla çekmeden
Ama yine de keşke gitmeseydin be babacığım
Keşke duyabilseydin geveze Defne'nin vırvır çenesini dili iyice çözüldükten sonra
Keşke hep planlayıp bir türlü beceremediğimiz Kapadokya gezimizi yapabilseydik...
Keşke
Binlerce keşke var
Geçen sene bu zamanlar dediler ki
"geçer, her acı küllenir"
yalanmış...
geçmiyor işte
bilakis özlem artıyor gün geçtikçe
Sen gittiğinde 4 Kasım 2007'de
Yüreğimden bir parça koptu
şimdi eksik orası
Asla tamamlanmayacak biliyorum
Seni özlüyorum...
Nur içinde yat canım Babam...
Cennet olsun mekanın...
8 yorum:
mekani cennet olsun
....
Toprağı bol mekanı cennet olsun arkadaşım
Teşekkürler ikinize de kucak dolusu
sermincim ne güzel seni görmek
komşularıma ekleyim hemen blogunu
oğluşun süper maşallah
ömrü sağlıklı uzun
bahtı açık
şansı bol olsun canım
nescim
mekani cennet olsun
çok duygulandım okurken.
sevgiler
Arca'nin annesi Filiz.
Okurken dağıldım...
:((
Allah gani gani rahmet eylesin.
amiin...
insanlar babası öldügü vakit büyürmüs
onlar yasadigi surece cocukmus
ben bunu 4 yıl önce ögrendim..
ben 4 yıl önce büyüdüm..
Allah rahmet eylesim, kizlar biraz daha duskun Babaya tabii ki...:(
sağolasın Hamit..
zaman hızlı.. 7 koca sene kaldı geride
baba diyemeden..
Yorum Gönder