Bazen bazı şeyleri anlatmak o kadar da kolay olamayabiliyor.
Benim şimdi oturup yazmaya başlamış oluşum gibi mesela. Kafa doktoru istedi bunu…
-“Anlatamıyorsun madem; yaz o zaman” dedi.
Aslında onun söylediklerini yapmaya bayılmıyorum ama bu hiç de fena fikir değilmiş gibi geldi bana. “Kendin için yazacaksın, tutarlılık bekleme, mantık arama, içinden gelen ne ise onu yaz, böylelikle ben daha çok yardımcı olabilirim sana” dedi. Aklıma gelen her konu ile ilgili her şeyi yazmamı istedi sanırım.
Ama ben biliyorum ki sadece “O”nu anlatacağım her fırsatta…
“Lodos”u…
Lodos gerçek adı değil elbette
Hakikaten var mıdır ki “Lodos” diye isim… Vardır belki de.. ‘Kiraz’dı, ‘Çilek’ti, ‘Satılmış’tı, ‘Döndü’ydü derken ‘Lodos’?.. Neden olmasın ki…
Hmm hiç de fena gelmedi kulağıma.. Birgün bir erkek çocuk doğurursam ‘Lodos’ diyeceğim ona, evet evet öyle yapacağım. Ümit ettiğim falan yok.. Öylesine , laf işte.
Dolandırdım lafı.. Ne diyordum ki, hah esas adı değil Lodos. Ama ben ondan böyle söz edeceğim. Böylesi daha iyi.
Neden mi Lodos?
Buz gibi bir kış gününde ılıcacık geldiydi hayatıma da o yüzden. Hani lodos da esiverdi mi kış günlerinde bir ılımanlık kaplar ya her tarafı. Hani kar yağmış da orada burada, kaldırımlarda donmuş kalmışsa ancak lodos eserse erir ya. Aynı öyle geldiydi hayatıma. İçimde donan hisler varmış, onların buzunu çözdüydü. O hatırlatana dek farkında bile değilmişim hem de içimi donmuş hislerle doldurduğumun… İşin en ironik yanı içim dolarken donuk donuk benim boşluğa sürüklenişim.. Uçsuz bucaksız sonu başı belirsiz bir boşuktaymışım..
Ona ilk ne zaman âşık oldum… Bilmiyorum… Ama tanıştığımız gün dün gibi aklımda. Detaya girip uzun uzun anlatmaya gerek yok şöyle bir günde şu sebeple tanıştık diye. Ama belirtmek isterim ki o tanışma gününde en hatıralarıma yer eden konu ses tonuna hayran kalmış olduğumdur. Hem de sesinin tınısını duyduğum o ilk anda.
Ah Lodos…
İçim katıldı gene, nasıl da gidiverdim birden o günlere… Ama kafa doktoru haklı mı ne; yazmak rahatlatacak sanki..
Şimdi uyusam iyi olur.. Çok yorgunum; yine; uzun süredir olduğumca. Hoş uyusam ve bedenimi dinlendirsem ne fayda, ruh yorgunluğu dinmiyor öyle uykuyla muykuyla..
Ah unutmadan bir dip not eklemek istiyorum. Ben tarih atmayacağım bu mektuplara. Mektup mu aslında o da şüpheli, kimseye yazıyor değilim ki bunları. Her nelerse işte bu kelime kalabalıklarına, cümle dizilerine tarih atmayacağım. Numara vereceğim sadece. Çünkü bir zamanı yok yaşamakta olduklarımın, zamansız ve mekânsız. Sınırlamak istemiyorum öyle formalitelerle..
12 yorum:
Lodos deyince aklıma, ıslanıp üşüdükten sonra güvenle ılık ılık sarmalayıp ısıtan boylu poslu bir tip geldi nedense..
öyle hayal edelim öyle olsun o halde Sinemcim...
Lodos benim zihnimin bir oyunu sadece ne de olsa :)
Kelimelere yüklenen anlamlar, ne kadar da başka olabiliyor kimi zaman. İsimleri tanıdığımız insanlarla sevip-sevmememiz gibi aynı. Halamı hiç sevmedim ben, adı Zeynep'ti. Bu yüzden bütün Zeyneplerin öyle olacağını sandım uzun zaman.
Lodos... bir baş ağrısı hatırlatıyor bana hep.
Lodos estiğinde başağrılarınıtetiklediği kanıtlanmış bilimsel olarak.
doğal sana bunu çağrıştırması...
ve
kadının adamı da lodos
çünkü
eritirken yüreğinde biriken buzları
aslında kadına vermekte olduğu berbat bir başağrısıydı..
lodos'a mektuplar, zamansız ve mekansız, öncesiz ve sonrasız, aklına geldiğince, hissettiğince....çok sevdim ben bu fikri :)
masmavim bu aslında benim toman projemdi.. baktım romana dönüştürebileceğim yok.. burada paylaşayım bari... güzel fikir.. iyi geliyor bana :)
sonra burada yazdıklarını birleştirir, romana dönüştürürsün bakarsın bir gün ? neden olmasın ;)
lodos'u sevme sen diyorum, başağrısı yapıyomuş diyorum, dinlemiyosun beni, napiim =)bak, poyraz daha güzel geliyo sanki kulağa ! benim de yazma yeteneğim olsaydı, poyraz'a yazardım ;)
bitanesi ben de öyle düşünüyorum aslında.. orda burda kaybolacağına burada derli toplu dursunlar hiç olmazsa
valla poyrazı sevmek haddime diil, o caponun , yolar valla beni..:) ahahahahah
insan bazen sadece O'nu anlatarak kendi için yazar... Başka türlüsü eksik kalır.
Lodos'u yazışın kendin içindir. Zamansız mektuplarsa zamana inattır.
Sevgiyle canım benim. Cümlelerin tükenmesin...
elifcem güzeller güzelim...
doğru tüm kelimelerin
kucakladım
kocaman
Lodos diye isim var oğlumun adı Lodos.
evet biliyorum var olduğunu
bu okuduğunuz bir zamanlar parçaları birleşerek roman olması tasarlanmış tamamen kurgusal yazılmış parçalardan birisi
mektupları yazan kadının karakteri gereği böyle bir isim var mıdır? vs şüphesi
lodosa mektuplar etiketli yazılardan bir kaçını daha okursanız belki daha açıklayıcı olur ;)
Yorum Gönder