BANA, AİLEME, YAPTIKLARIMA, YAŞADIKLARIMA, HİSSETTİKLERİME, KURGULADIKLARIMA DAİR NE VARSA KISA KISA...
17 Nisan 2012 Salı
Sana Yazdım.....
fotoğraf: neslihan karayakaylar tamyaman
Karda, kışta, zorda; baharında yazında mevsimin, sana açtım çiçeklerini içimin, hep sana soldum sonra…
Hep sana üşüdüm ayazında bu aşkın, ben bu şehrin yağmurundan hep sana aktım…
Sana doldu gözlerim şarkıların en acıklı yerlerinde;
sana bağırdım avaz avaz, sana sustum…
Seni düşündüm yarımında, eksiğinde zamanın;
sana küstüm kimse bilmeden, kimse bilmeden seninle barıştım.
Ben bütün pap atyaları sana yoldum! Bildiğim bütün küfürleri sana ettim.
Sana yandım, sana soğudum, sana söndüm.
Ben bütün yollardan sana gittim, sana döndüm…
Ben hep sana yazdım ya, bütün soru işaretlerini, bütün virgülleri, bütün ünlemleri, bütün noktaları sana koydum.
Sana açtım bütün parantezleri, bütün parantez içlerini seninle doldurdum.
Ben sana, ben hep sana, ben bunu da sana yazdım…
Ben sana yazarken her şeyi, sen başka baharında mevsimin, başka zamanında hayatın, başka düşlerin, başka kolların, başka acıların koynunda, yatağında en arsız sevişmelerin;
ben sana durdum ayakta, sana düştüm…
Sana saydım yok oluşlarımı ve yeniden doğuşlarımı.
Ben bütün yaralarını içimin, sana sardım…
Sana topladım dağılan parçalarımı dağıldıkları yerlerden; sana hastalandım sana iyileştim.
Sana fırlattım oklarını hayallerimin; seni hedef aldım, seni ıskaladım, seni vurdum, sana kızdım, seni affettim. Sana içlendim, sana sabrettim; ben sana, ben hep sana, yine sana yazdım.
Ben sana yazdım ya her şeyi; aşkı, ayrılığı, en karasını cümlelerin, en kanlısını, en ihtiraslısını, en yaralısını, en acısını hatta en ağırını.
Ben uyutmak için bazen içimin canavarlarını, bozmak için aşkın kara büyülerini, yakmak için bazen sana ait kelimelerini dilimin, tuz basmak için tenimin senden kalan yerlerine; uyuyabilmek için, uyanabilmek için, unutabilmek için, unutamamak için, acıtmak için bazen senin de canını, sana yazdım…
Var olmakla yok olmak gibi, kaçmakla yakalanmak gibi, iyiyle kötü gibi, melekle şeytan gibi, atmak gibi kendi uçurumlarından kendini ama ölmemek gibi, ölememek gibi.
Aşk; ne karmaşık bir şeydi…
yasemin pulat
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
çok ama çok etkileyici...
okumayı da özlemişim, böyle yüreğimin deşilmesini de...
ve en çok seni....
ben de seni çok özlüyorum yürekyarısı
ama çok
öyle böyle değil hani...
Sana yandım, sana soğudum, sana söndüm...
bu yazıya bayıldım...
Ben bu şiiri okuyup dinlediğimde büyülendim sanki Nergizcim..
bu kadar güzel anlatılabilirdi karşılıksız bir aşk...
Dönüp dönüp bakılacak bir post olmuş Yazgüneşim :))
di mi canım
okudukça okuyası
dinledikçe dinleyesi geliyor insanın
karşılıklı olunca aşk efsunluğunu kaybediyor..böylesi daha güzel..şiir okuyunca daha güzel..
haklısın attractive..
"kavuşamazsın aşk olur"
demiş ya Aşık Veysel
doğru demiş ;)
Çok güzel olmuş. Fotoğrafıyla, sözüyle, notasıyla. İçimden ben hep ona yazdım dedim. Hep ona, hep ona...
Di mi..
hep ona
ufuktaki adama..
dilerim kıymetini bilerek incitmeden saklar o kelimeleri..
İlk kez okudum bu siiri. Nasilda koydu ya.
Guzelmis.
Leylacım fena çarpıyor di mi..
bana da oldu ilk okuduğumda...
Yorum Gönder