Bu aralar bir enerji fazlası var bende nedense.. Eskiye kıyasla daha çabuk uykum geliyor falan ama bir diğer taraftan da böyle eller havaya hoppidi zippidi kıvamlardayım.
Yılbaşı yaklaşıyor, ama ben bu sene moda girmiş değilim. Havalar mevsim normallerinin ziyadesiyle üzerinde seyrediyor diye belki de benim bu moda giremeyişim. Edoşla onlara yılbaşı ağacı ve süsleri alışverişi yaptık öğlen. Benim de aklımdan geçti evdekini çıkartsam diye... Bir yandan da bu sene süslemesem mi; sonra kaldırması pek eziyetli falan da diyorum.. Bu ne yaman çelişki..
Kırmızıya pek sardım bir de şimdilerde; yılbaşının yaklaşması ile uzak yakın alakası yok.. Bilmem öyle işte.. Denk geldi belki de..
Ortada dolanıp duran kıyamet, 21 Aralık, dünya batacak, yok 2 ay güneş doğmayacak falan kehanetlerine de çok gülesim geliyor. Ne komik insanoğlu ha. Ciddi ciddi inananlar var ha buna; valla. 2000 yılında da bütün bilgisayarlar çökecekti falan.. 12. yılı bitirmek üzereyiz ve bilgisayarlar da takır takır hatta fazlasıyla çalışıyor valla :) Neymiş Maya takvimi 21 Aralık 2012'de bitiyormuş... :) Bana bu gerekçe herhangi bir yolla her yansıdığında gözümün önüğnde şöyle bir karikatür canlanıyor. Eminim çizen olmuştur ama bana rastlamadı bulan olursa haber etsin bana.
Şimdi şöyle ki: Bir Mayalı arkadaş oturmuş harıl harıl takvim yazıyor, o sırada yanına bir arkadaşı geliyor.. "Hişt kalk lan göle yüzmeye gidelim" diyor. "Takvim yazıyorum, 21 Aralık 2012'ye geldim" diyor harıl harıl çalışmakta olan. Diğeri diyor ki "Ohoooo olm, sana ne ya sonrasından o kadar yazmışın geri kalanının da artık kendisi yazsın la eşşoleşşekler"
eheh
yazınca anlamsız oluyor ama gözünüzde canlandırını surat i,fadeleriyle falan
kikir
komik
Haftaya Nagihan'la Tan gelecekler. Defne harıl harıl gün sayıyor çok komik. İçim kıyıldı hergün "anne Tan'ın gelmesine kaç gün vaar, şu kadar mı bu kadar mı... haaa şu kadar" deyip durmasından. Bu yaş döneminin trendi midir bilemedim, dünde "anneeeaaa yılbaşına kaç gün vaaar" deyince koptum... eeeeaaaah yeter ulen gün saydığımız diye :) Mutlaka kaç gün kaldığını sayacak bir mevzusu var düdük makarnasının...
Diyete devam ediyorum ama ağırdan alıyorum kalıcı olsun diye, öyle karar vermiştim zaten en başından da. Henüz sadece 1 kilocuk kaybettim; yani kaldı yedi. Umarım becerebilirim. Yaş ilerledikçe kilo kaybı eskiye kıyasla o kadar zorlaşıyor ki. Kırk yaş altı tüm kilosuyla barışık olmayanlara sesleniyorum. O fazlalardan kırk olmadan kurtulun. Bakın sonra demişti dersiniz karışmam :)
Son üç beş gündür de şu şarkıya taktım.. Herhalde bin kere dinlemişimdir.
Sebep
Yok..
Neyse ki hayatımda affetmeyeceğim hiç kimse yok.. Olmasını istediğim, olması gereken herkeslerim hayatımda.....
İnsanın yarasına dokunmayınca daha mı zevkli oluyor ne böyle şarkıları dinlemek..
haa beraber dinlemeden önce
TGIF ;))
hörmetler efenim...
hadi o zaman
laylaylalaralaylay
affetmemmmmmm
6 yorum:
hörmetler efendimi,
hörtlemeler efendim diye okudum ya!
E normal :)
yazının gidişatına
hörtlemek daha yakışıyor sanki..
zırva sapan yazmışım ya :))
o canlılık sporun etkisidir...
hiç belli olmaz bi bakarsın 22 aralık karanlıkta kalmış :)
bizden de hörmetler...
karikatür harikaydı.. :)
belki de tam öyle bir şey olmuştur valla.. :)
canımcığım ya Maya takviminde yeni yazıtlar buldular biliyon değil mi, 21 aralıktan çok daha ilerisini gösteriyor "azmanların" söylediğine göre, çevir kazı yanmasın hesabı geliyor bana da bu beyanlar ama alışığız :)bu arada ağaç için ben de düşünmekteyim valla, kerem istemese bu yıl , aklına gelmese diye düşüncelerdeyim:)
Şu ağaç sûsleme işi hepimizde aynı dûşûnceyle hayat buluyor demek: nasıl toplanacak. Ama sanıyorum kanırta kanırtada olsa alışkanlık haline geliyor, çıkartıyoruz kaldırdığımız yerden. Ben bu akşam hallettim ve bir kez daha karşısına geçip kahve höpurttettim. Şahane, rengarenk, en önemlisi çocuklar gene çılgın. Kasmadan, ufak ufaktan hadi yani şekerim. Sonra fotosunu koy da kahveye bahane olsun MU?
Sevgiyle...
Yorum Gönder