13 Ocak 2014 Pazartesi

Bir kitap fuarı macerası...

Geçen sene de gitmiştik Defne ile Ankara Kitap Fuarı'na, Cumhuriyet Yayıncılıktan ve benzer bir iki yayınevinden başka bakacak şey bulamamıştık
Enteresan sakallı ve enteresan başörtülü beyler ve hanımlar bol miktarda idi, yeşil sermaye destekli yayınevleri geniş geniş yayılmışlardı ve ilahiler dinliyorlardı bağır çağır..
Bu nedir yahu.. Okuyan kesim sadece bu kesim midir demiş bir kaç yazardan Defne için imzalı kitap alıp hızlıca uzaklaşmıştık ortamdan..

Bu yıl hiç gidesim yoktu sinirlerim bozulur diye..
Lakin bir kaç arkadaştan fuar profilinin bu sene çok farklı olduğunu işittim.
Dün son günüydü, Büü dedi hadi gidelim diye Defne ile benim canımıza comcom tabi..

Gerçekten de Fuar alanında "gezi" imzası gayet net görülebiliyordu. İlahi yoktu, bol bol Atatürk, Deniz Gezmiş, Che posterleri çarpıyordu göze...Katılan yayınevleri hayli kaliteliydi.. Hele bir sahaflar sokağı yapmışlardı ki, beni benden aldı...Değil saatler günlerimi geçirebilirim rahatlıkla o rutubetli eski kağıt kokusunu soluyarak..



Yeni baskısı olmayan eski baskısı da piyasada bulunmayan bir kitaba rastladım tesadüf deşerken eskileri..
edouard boubat fotoğraf sanatı

kaptım tabi hemen :)



Bilgi Yayınevinde Ayla Kutlu konuktu imza vermek için.. Tam da onun romanlarını almayı aklımdan geçirirken süper denk geldi.. Almayı istediğim kitapları aldım.. Hem de imzalı...
Defne'de bir kitap seçti kendisine Ayla Kutlu'dan tabi ki onunki de imzalı :)

Arada yorulup bir kahve molası verdik... Kahve'nin sunumunu şıklığına son derece zıt sunanları vardı.. Vallahi az daha Defne de ben de dayak yiyeycektikadamcağızlardan..
Neyse fuarın son günü yorgunluğuna verip gülüp geçtik... Onca kitap arasında keyfimi kaçıracak değildim ya..



Yapı Kredi Yayınları standından kendimi kaybettim. Büü ve Defne daralıp kolumdan çekiştirmeseler daha da  kalacaktım sanırım orada...
İflah olmam ben..
Bir yığın ganimet toparladım...



Hoş kızım da benden aşağı değil kitaplı ortamlarda kendini kaybetmek konusunda.. O da benim gibi bir yığın ganimet toparladı.. Timaş yayınevi asla tercih etmediğim yanına yaklaşmadığım bir yayınevi ama Defnecen taa uzaktan Profesör Pi serisini görüp, "Bunu istiyorummmm" diye arızaya bağlayınca, her ne kadar tercih etmediğimi ve neden tercih etmediğimi anlattıysam ve o da çok net anladıysa da "ama anne bu matematiği sevdiriyoooo" diye ısrarcı olunca ben inatçı olmadım. Bakarsınız hakikaten seviverir matematiği bir mucize olur da :D
Kitap almak konusundaki geniş ilgisini okumak konusuna göstermiyor son zamanlarda Defne Hanım, ama çok üstüne düşmüyorum, geçici olduğunu olgunlaştıkça okumanın vazgeçilmezi olacağını düşünüyorum. Sorun kitabı eline alana kadar, bir defa aldı mı kopamıyor dibine kadar okuyor zilli, o yüzden de eline almıyor o kadar ayarsız enerji bir çocuk ki o kadar uzun süre koltuğa bağlanmak zoruna gidiyor sanırım ...
Dün gece aldıklarından "Aklını Arayan Çocuk" isimli olanını bir çırpıda okudu mesela..



Biri bana dur diyebilir mi aciiiba
Konu kitap oldu mu ben kaptırıp gidiyorum da yazmaya ... o bakımdan yani :)


6 yorum:

gonca keskin dedi ki...

Dur, demeyeceğim, diyemem ;) kızımla birlikte gittiğim kitap fuarları benim için de çok özel :)
öyle sindirerek okudum ki içinde kitap olunca ;)
keyifli okumalar dilerim.

Yazgüneşi dedi ki...

benim de durasım yoktu aslında ya ne ise :)
çoook çok teşekkürler :)

Ebru dedi ki...

ŞU internet ne garip 10 yıllık arkadaşımı (Gonca) gördüm bak şimdi de:))
Neyse kaybetmiş buluşmuştuk zaten sevindim görünce tekrar.
Behrengi'nin toplu öykülerinin yer aldığı bir kitap vardı yayın evini hatırlayamadım o da çok güzeldi. Hem onu hem de böyle tek tek kitapları almıştık İda ya. Timaşş ıykkk aynen hiç hoşlanmıyorum. Ve YKY şu kızılaydaki yerleri var ya bi gün camı çerçeveyi indereyim diyorum (tabi aylar oldu görmedim ama)

Adsız dedi ki...

:))

iyidir iyi nesssss.
ben de red kit le felan başlamıştım bu işlere.
ciddiyim:))

ileride capon klasikleri de okuyacak.

eğlenmeden olmaz bu devirde bu alışkanlık...
çok uyaran var çocukları.
onlar da haklı.

umuyorum birgün gelecek çehovun vişne bahcesini sevdi ama üç kız kardeşi sevmedi diye yazışacağız burdan:))

Yazgüneşi dedi ki...

Ebrucum ben seviyorum bu internet dünyasını kim ne derse desin :)

YKY kızılay mağazasına giderken haber ver beraber gidelim ;)

Absalommmmmm.. klavyenden bal damlamış yaaaaa
ne güzel demişsin..
bööööle kocaaaa bir gülümseme gelip oturdu suratıma yorumunu okurken :)
çok yaşa sen..

gonca keskin dedi ki...

Ebruuumm:) yeni okudum bloglardan uzaktım bir süredir .
ben de seviyorum bu dünyayı ;)