19 Şubat 2014 Çarşamba

yazı-güneşi-denizi çok özlemek diye bir şey var....

Benliğinden kopar mı insan?
kopar bazen.. Ben bu aralar koptuğumu hissediyorum zaman zaman..
kopuşların ardından benliğe dönüşler de sıkıntılı oluyor kimi..
böyle zamanlarda bana en iyi gelen şey okumak başka alternatifim yoksa..
okuyorum
okuyorum
bol bol okuyorum..
kitap sayfalarının arasına sığınıyorum...

aslında yapılası daha somut şeyler var..

mesela sadeleştirmek hayatı..
sadeleştirmeye seninle işi olup, o bittiği anda senin istek ve taleplerini aklına bile getirmeden sana arkasını dönüp gidenleri ayıklayarak başlamak en iyisi olur diyorum... adam yerine koyduğunun seni adam yerine koymadığını anlayınca yapabilmeli insan bu sadeleştirmeyi.. ben zayıf alıp sınıfta kalıyorum bu dersten hep...

sonra muallak kimi kararları netleştirmek mesela...

hassas taraflarını ruhun törpülemek ya da..

yapılacak şey çok aslında

ama ben ne yapıyorum?

okuyorum...
,,,,,
,,
,
,
,

keşke yaz gelse..

benliğimi tam ensesinden yakalamanın en somut yolunu biliyorum..

tuzlu suya bulayıp bedenimi
dönüp yüzümü denize
dalıp gidince
işte o zaman
ben
tamı tamına ben oluyorum..

ben en çok
yazı
güneşi
denizi
özlüyorum..


f: ağustos 2013--kaş-- otoportre

5 yorum:

Şahin Şirin ERDEM dedi ki...

sadeleştirmek kısmında yazdıkların tam benlik.. ben de hep zayıf alıyorum o dersten..sadeleştirme hafifletir, özgürleştirir..

Yazgüneşi dedi ki...

senden alacağını alıp işi bitince bir daha işi düşene değin seni yok farzedenlere acayip sinir oluyorum sevgili Shirin..
iğrenç buluyorum o yaklaşım tarzını

Şahin Şirin ERDEM dedi ki...

o yaklaşım sahiplerinin hayatta çıkarcılıktan başka değerleri yok..iğrenç oldukları kadar aslında acınacak halleri var..
çıkara dayanmayan dostluk sevgi arkadaşlık pek çok güzellikleri kaçırıyorlar...

Yazgüneşi dedi ki...

evet haklısın
ve fakat arada bizleri de yıpratıyorlar..
sadeleştirme şartt...

hüznün tadı dedi ki...

Bende şu an yazı özlüyorum. Ama yazın da kışı özleyeceğim biliyorum:))