Gülümse Gülüm Gülümse.....

Müzik

Koku

Film

Kitap

Yemek

Anıları içinde bir köşesinde saklayabilme yeteneğine sahip kavramlardan sadece bir kaçı...

Mehmet Eroğlu "Belleğin Kış Uykusu" romanında der ki:

"Bellek silinemez ve asla yok edilemez! Sadece unutkanlığın zarı, anıların ışıldamasını engeller. Sonra bir darbe gelir ve o zarı parçalar. Hatırlamak budur."

İşte bu yukarıda sıraladığım kavramlar -ve daha sıralayamadığım bir çoğu vardır elbette- Mehmet Eroğlu'nun bahsettiği darbe oluveriyor genelde

Nette dolanırken müzik videoları arasında

Grup Merdiven'in bir şarkısına rastladım gece gece....

Hoooop flashback flashback flashback ... :)

Üniversitedeyken -son sınıftaydım- bir sevgilim vardı

Ufuk.. veterinerlikte öğrenciydi o..

Seneyi bulmamıştı yanılmıyorsam ilişkimiz ama çok kısa da olmasa gerek.. 8 ay falan olabilir

ama ayrıldıktan sonra bir hayli uzun süren bir dostluğumuz oldu

3-4 sene..

o İstanbul'a yerleşene kadar..

sonra koptuk gitti..

Bilmem şimdi nerelerde ne yapıyordur? Hiç iz yok...

neyse

Merdivenin şarkısı beni o ilişkiye alıp götürüverdi.. Bir anda...

O yıllarda çok modaydı.. Birer Levis 501 kotumuz vardı ikimizin de...Aynı renk..

Ufuk her ikimize de uyabilecek unisex birer t-shirt almıştı

mercan rengi.. (hafızaya bak rengi bile çaktı t-shirtün flashbackte :)) 

501'ler

üzerinde mercan rengi t-shirtlerimiz

ayakta loafer'lar, kahverengi..

Öyle gezerdik el ele..

İkiz öküz

:D

Ahahahahyyyt çok komik  di mi..

O zaman çok özel gelirdi ama bize gülmeyin

Ayrancı tarafında ismini anımsamadığım bir cafeye gitmiştik.. Grup Merdiven en favori gruplarımızdandı o zamanlar.. "Çiçeği Burnunda" albümlerini hediye etmiştim o gün Ufuk'a ... Cafede döndürüp döndürüp çaldırtmıştık.. :)

sakin bir zamanmış ne zaman idiyse ki bir biz bir de başka bir çift daha..

gerisi boş cafenin

itirazı olmamıştı onların da

bütün gün dinlemiştik...

İşte bu şarkıyla karşılaşıverince kulaklarım

ben hoop kendimi o günde o cafede 20-21 yaşımda buluverdim...

sonradan geçen

"gözü yeşil olmazsa çıkmam abiiiii" yolunda yürürken edindiğim bir yığın yeşil gözlü sevgiliden birisiydi kendisi :D

neyse ki sonra bu şapşal obsesyonu yenmiştim :))

gençlik hoş bir şey ..

şimdiden şikayetim asla yok ama

o yaşlarda da o deli doluluk güzeldi yani... 

Ufuk'la olan fotoğraflarımdan bulma şansım yok.. Dost olarak barışmadan önce ayrılırken kavgalı ayrıldığımızdan yok etmiştim hepsini parçalayarak :)

yakmış da olabilirim :)))

Ama t-shirtle bir fotoğrafım var mıdır ki diye ararken o t-shirtlüsünü bulamadım lâkin yine bana Ufuk'un hediyesi bir kazağımla fotoğraflar buldum.

Ayrıldıktan sonra çekilmiş Antalya Jest Bar.. 

Sigara içtiğim zamanlar.. Masada Salem :)

İşin komiği ben Marlboro içerken beni Saleme alıştıran da oydu.. Fotoğrafı görünce bir flashback de o konuda patladı :))

İnsan beyni işte...

Fotoğraf solmuş dura dura.. üzerine de fotoğrafın fotoğrafını çekince pek kötü bir görsel.. ama işte silinen anıları canlandırdı mı... canladırdı..

Amma konuştum adamın hakkında... kulakları ötmüştür çınçın
Kaç kaç kaç yıllardır bir defa bile aklımın ucundan geçirmemişimdir... 

Umarım keyfi yerinde, mutlu ve huzurludur :)

Şarkı mı?

işte bu.... Gülümse Gülüm.. Dallarda Bahar Olmuş- Yeşil kesmiş gönlümü / Gülümse Gülüm Gülümse...

   izlesene.com/netdmuzik