24 Şubat 2015 Salı

KIZIM'a

Kızım... Canımdan can kanımdan kan verdiğim...

Hayli oldu sana yazmayalı... Yazmaya yüzüm yok.. Ondan belki..
Senin rahmime düşmeni isterken, içimde büyümekte olduğunu öğrendiğim, seni kanımla beslerken böyle karanlık bir ortam hayal etmemiştim ben...
Etmemiştim etmemesine ya... bu coğrafya kararmasın diye ne yaptın desen? Somut olarak verilecek bir yanıtım yok sana... Sevdim diyebilirim ancak..
Ben bu coğrafyayı bu ülkeyi Türkiye Cumhuriyetini çok sevdim bebeğim..
Ama kuru kuruya kurban olayım demiş atalar... Sevgi yetmezdi ki... Çaba gerekirdi.. Uğruna çaba harcamadan verdiğin sevgiler hiç işe yaramazdı ki.. Lafta kalırdı..
Bilemedim... Bir çoğumuz bilemedik kızım
Bağışla....

Her geçen gün daha da berbat bir cehenneme dönüşen bu coğrafyada sana aydınlık bir gelecek vaadedemiyor olmak utandırıyor, endişelendiriyor, öfklendiriyor beni...

Okulundan evine dönmek için minibüse binen gencecik kızın tecavüze direnince hunharca bıçaklanarak doğranarak yakılarak öldürüldüğü... Sevgilisinin evine gitmeyi reddeden bir başka gencecik kızın arabayla ezildiği, vitrinine kar topu isabet ettirdi diye genç bir adamın esnaf tarafından kalbinden bıçaklandığı bir coğrafya burası artık kızım..

Kar topu mağduru Nuh ölürken "bu bir rüya olsun" demiş... Oysa bu ülke bir kabus artık...

Bu cinayetleri pompalayan söylemleri olan bir sürü adam var tepemizde.. elimiz kolumuz bağlı öyle seyrediyoruz kızım...

Korkuyorum...

Kendim için değil..
Senin  - sizin
beyni saçma sapan dini hurafelerle süngere çevrilmeye çalışılan nice çocuk
nice genç için...

bu ülkeden korkmamak mümkün değil artık...
Muz Cumhuriyeti'ni falan geçtik
Baştan aşağı bir Paranoya ve Korku İmparatorluğu olduk kızım...

öyle ki evine internetten yemek siparişi veren kadın siparişi getiren kurye tarafından fütursuzca taciz ve tehdit edilebiliyor bu coğrafyada artık
, polise giderim söylemlerine gülüp geçiyor sapık tacizci,
 polisin kendisine değil zarar vermek destek olacağını bilen ciğeri beş para etmez kendine erkek diyen insan bile olamamış primatların ülkesi artık burası kızım...

"Burası bizim değil bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi"
demiş Tezer Özlü...

Taa ne zaman fark etmiş de demiş bunu..
Biz nasıl da geç uyandık bu gerçeğe... yuh olsun bize de kızım...

Bağışla can parçam.. Bağışla .. seni karanlık bir ortama doğurdum...

Her şeye rağmen keşke doğurmasaydım diyemiyorum - diyemem kızım...
Annelik hissi var olma sebebim benim... Anne olmasam... sen olmasan ben eksik kalırdım.. tamamalanamaz ben olamazdım... anne olmasam sen olamazdın... oysa sen bu dünyada gördüğüm en muhteşem küçük insansın... sen her şeyimsin..
bencilce belki
bilemiyorum ki....
kişisel tercihi ile hiç anne olmamayı seçen kadınlar olduğu doğru... saygı da duyuyorum onlara...

ama ben onlardan olamazdım birtanem... sen olmasan şimdilerde eminim ben hiç olmazdım...

ve fakat madem dünyaya getirdik seni... sorumluluğumuz büyük sana karşı...

Sen bu ülkeyi sevme kızım..
Duygusal bağ kurma bu coğrafyayla..
Dünya vatandaşı ol.. öğrenebildiğince çok lisan öğren..
Özgüvenini yüksek tut.. Çalış çabala
Bas git bu cehennemden kurtar kendini kızım..

Baban da ben de sonuna kadar destek olacağız, elimizden gelen - gelebilen her imkanı sağlayacağız.. Söz olsun bebeğim...

seni çok seviyorum capon balığım... her şeyden çok...
varlığım feda olsun tek kahkahana...
aydınlık güzel bir geleceğin olsun kızım....

gülüşün neşen hiç solmasın...
dünyan karanlık ve karamsar olmasın....

annen....





8 yorum:

dilekce54.blogpot.com dedi ki...

Diliyorum kızınızın içine büyüdüğü evren çok daha iyi bir yer olsun ki bizim yetiştirdiğimiz çocuklar kurtaracak bence bu durumu...

annesiningülü dedi ki...

amin canım.
şu ülkede nefes almak ne zor :(
yaşamak ne zor :(

Yazgüneşi dedi ki...

dilerim hepimizin evlatları aydınlık yarınlara uyansınlar...

Yazgüneşi dedi ki...

dilerim hepimizin evlatları aydınlık yarınlara uyansınlar...

ELİF dedi ki...

Müthiş bir yazı...Nasıl da benden...Öperim, siz iki güzel kalpliyi...

Makbule Abalı dedi ki...

Umut tükenirse geriye ne kalır? Karanlıkları aydınlığa çevirecek olanlar da çocuklar ve gençler. Onların enerjileri, hayalleri, idealleri kurtaracak bu ülkeyi. Yeter ki yanlışı-doğruyu, haklıyı-haksızı,iyiyi-kötüyü birbirinden ayırt etmeyi öğretelim onlara...

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Aynı duygular içindeyim Neslihan Hanımcım. :(

Little Fabien dedi ki...

Şahsen ben tırsıyorum bu ülkede doğurmaya, eskiden yok ya ne olacak derdim ama şimdi bildiğin korkuyorum. Umut var elbette, yoksa ölüyüz bildiğin, ama kuru kuruya umut? nasıl olacak?
sevgiler
gamze
(güzel blog, takipteyim bu arada, uğra bana da)
littlefabien.blogspot.com