9 Ekim 2008 Perşembe

Kızıma

Canım kızım,

Birşeyler karalayıvermek geçti içimden sana. annem de amma ahkam kesmiş dersin belki gün gelip de okursan eğer yazdıklarımı. eh hoşgör yavrukuşum; anne olunca anlarsın sen de, anneliğin biraz da ahkam kesmek olduğunu..



sana bırakacak çok şeyim olmayacak muhtemelen hayatta. Evler, arabalar, yazlıklar dizemeyeceğim önüne sıra sıra. Benim de elimdekiler kelimeler işte, zihninin bir köşesinde iz bırakırlar belki diye...



Sevgiden hiç vazgeçme küçük kızım. Ne olursa olsun vazgeçme. Yanlış anlayanlar olacak, kullanmak isteyenler -hatta kullananlar- olacak, sevgini hor görenler olacak

aldırma

İnsanca yaşamanın, insanca hissetmenin tek yolu sevgi inan bana.

Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiirlerinden birinin son mısralarında dediği gibi

"...

Unutma ki

Her seven adsız bir kahramadır

Unutma ki

İnsan sevebildiği kadar insandır."



Sıkıntılı anlarında hiç kimsenin olmasa da benim sana olan sevgime sığın. ben yanında olsam da olmasam da sabit kalacak o sevgi, bir an bile aklından çıkartma.



Şartlar çıkarcı, fesat, affetmez, nankör olmayı gerektirse de günümüzde; kulak asma. Kendi çıkarların uğruna kimseyi harcama. Fesatlık düşünme hiç, unutma ki hesap edilen her fesatlık dönüp dolaşıp onu hesap edeni bulur... İnan er geç bulur.



Kin ağır bir yük, sana yapılan ne olursa olsun affet. Yapan yaptığından utansın. Affedemediğin şeylerin yükünü taşımak çok zor hayatta. Kambur gibi taşıma sırtında sana kötülük edenlere olan nefretini. Affet ve unut onları, bırak geride kalsınlar. Ama asla sana tekrar zarar vermelerine izin verme.

Ne olursa olsun İYİ İNSAN ol bebeğim. Sonsuzluğun güneşi iyilik üzerine doğacak inanıyorum...

Nankörlük hayatta hiç yanına bile yaklaşmayacağın bir kavram olsun. Sana yapılan iyiliği asla unutma ve onu yapan kişiye çok hırslansan bile dinlemeden onunla konuşmadan yargılayıp idama mahkum etme.

Arkadaşını, dostunu seçerken çok dikkatli ol birtanem. Gerçek arkadaş, gerçek dost -sen haksız olsan dahi- bir başkası seninle ilgili kötü konuştuğunda o kişiyi susturandır. Haksızsan eğer, gerekliyse bu, gelir sana kızar, bağırır, çağırır ancak sana laf söyletmez.

İhanete uğrayacaksın canımın içi bu kaçınılmaz. Dost bildiklerin, sevgili sandıkların üzecek zaman zaman seni. üzülme, umursama demek nafile. Ama sen her zaman vicdanının sesini dinleyen, gereken ne ise onu yapan olursan, gece başını yastığına koyduğunda için acımadan "ben elimden geleni yaptım" diyebilen olursan eğer, işte o vakit bu üzüntüler uzun sürmez. Açılan yarayı vicdan azabı cerahatı sarmadığı zaman kolay kapanır o yaralar güzel kızım.

Bunları yazıvermek kolay, sen yapabildin mi bakalım diyeceksin belki bana. Elbette yapamadıklarım olmuştur, elbette geçmişe dönük pişmanlıklarım da var. Ancak çok şükür vicdan azabım yok beni yiyip bitiren. Bana önemli olanın vicdanımın sesi olduğunu annem öğretti. ben de sana öğretebilirsem ne mutlu bana melek yüzlüm...

Seni herşeyden çok seven
Seni hayatına amaç edinen
Annen.....

Hiç yorum yok: