Benim ne işim var senin hayatında Sevgili?
Aşk...
Aşk çözüyor mu sanki her şeyi...
Sen ve ben ak ile kara kadar alakasız
Sen ve ben melek ve Şeytan kadar zıt
Sen ve ben Şark ve Garp kadar uzakken
Aşk neyi çözecek ki?
Sen aslında mükemmel bir koca olursun -olacaksın- Sevgili.. Ama benim için değil
Sen hani şu evden işe, işten eve
attığı her adımdan eşine bilgi veren model ideal kocalar var ya
İyi bir örneksin eminim onlara
Eşin de her adımından haberdar eder seni zevkle mesela...
Hani evlenip hemen çocuk yapan ve kendini çocuğuna adayan model hanımlar var ya işte onlardan bir tanesiyle mesela...
hani sırf çocuğuyla yaşıt çocukları diye arkadaşlık kuran yeni yeni insanlarla ve dostluk diyen bunun adına
Ve hatta mümkünse 2 bilemedin 3 yıl arayla iki çocuk biri kız biri erkek en idealinden
sonra yaşıt çocuklu ailelerle gelmeli gitmeli ilişkiler adına sosyalleşme (!) denileninden
Hanımlar "ay biz bu ara brokoli sevmiyoruz başlarda yerdik, sizin uyku sorunu ne alemde" (bööö) muhabbeti yaparken, beyler de içlerinden "ne işim olur benim şimdi bu adamla yaa" düşüncesini geçirirken süper anlaşıyor birbirine bayılıyor numarası yapar ya hani...
Buluşmalar da çocuklar uyutulur da başbaşa kalan ebeveynler sessiz film falan oynar ya ve daha daha da klasik ve tiksinci okey falan mesela (ayy kaldırmayacak yüreğim galibaa yazmayı bile ....)
ve hani bide "ayy ne eğlendik ne eğleeendiiik" derler ya...
Belli başlı alışkanlıklar edinip bir adım ötesine geçmez ya kimi insanlar, hani bir adım sapmaya kalksa "eşim ne der ama" tereddüdüyle yaşar hani, o yüzden öylesi standarttır ki hayatı
mesela hesap vermeden de bir akşam çıkıp kendince gezemez telefonu elli kere çalmadan mesela
ne biri ne diğeri
Hani çok önemli bir aktivitedir çocukları alıp "çocuk oyun parklı ve çocukla ilgilenen oyun ablalı" o harika (!) mekanlara gidip, çocukları oyun ablasına verip başbaşa (!) brunch yapmak karı-koca, ya da alış-veriş merkezlerinde yine çocuğu oyun parkına koyup zaman geçirmek mesela...
Hani işinden gücünden tatile gidemediğinden karısını çocuklarını erkenden iki taraftan birinin anne-babasının yazlığına yollayıp da ardından bir hafta on günlüğüne kendi de onlara katılan
hep aynı insanlarla aynı ortamlarda tatil yapıp
"vaay ne eğlendik" diyen ev erkeği modelleri vardır ya
Bu tarz bir evililiğin adamısın sen aslında
Toplumuza ideal eş ideal baba...
sen çok mutlu edersin evleneceğin kadını Sevgili... hem de çok..
Çünkü öyle çok ki bu kadınlardan etrafta
ve böylesi bir rutin seni de tamamen mutlu eder aslında,
eh eşin de zaten nefis yemekler, muhteşem kek ve kurabiyeler, sosyalleştiğiniz arkadaş gurplarına zarif ve şık sofralar hazırlama potansiyeline fazlasıyla sahip olacaktır elbette bu şartlarda
evinse ışıl her zaman silinip süpürülmüş, ütüler zamanında ip gibi yapılıp yerleştirilmiş falan...
ve seks hayatı bile çizilmiş sınırlarda olacaktır elbette bu tertip düzen içinde...
Bu rutinin içinde olanca tembelliğinle yayılıp akışta sürüklenmek tam tarzın aslında, yorar bu rutinin dışına çıkmaya kalmak seni mutlaka...
Ben?
Ben alışamam Sevgili böylesi hayata
ben ideal eş, ideal karı değilim bu toplum hayatında....
bir alışkanlığım bir rutinim olamaz hayatta
hiç sevmezken kıvır kıvır saçı mesela
gidip pat diye perma yaptırabilirim olmadık bir anda
benim hayatımı paylaşacak adam da sormamalı işte bunun hesabını bana
niye bu durduk yere dememeli...
o da diyelim hiç sevmem kareli pantolonları derken, bir gün giyip de geliverse olur ya..
ben de sadece vaaay tarz değişikliği ha deyip geçmeliyim aynen onun benim kıvır saçlarıma dediği gibi anladın mı Sevgili
evlenmeliyim ben de evet mutlaka
ama
en az 3-5 yıl çocuk yapmamalıyım Sevgili
gez toz eğlen yapmalıyız nerde akşam orda sabah...
Çocuğum da olmalı tabi, illa ki olmalı her kadın kadar isterim anneliği de Sevgili
anneyim diye köle olmamalıyım mesela doğurduğum çocuğa
kendi hayatlarımızda özgür bırakmalıyız kocam çocuğum ve ben birbirimizi
mesela çocuğum en sevdiği arkadaşında yatıya kalmalı istediği gecelerde uygun olduğunca
anneannesinde babaannesinde zaman geçirmeli benden uzak
ve kocam mesela eski bir okul arkadaşıyla bilardo oynayacağını söyleyip gelmemeli eve gece bire kadar ki belki de ben tanımamalıyım bile bu adamı
ama umrumda da olmamalı anladın mı
ben de herhangi bir akşam arayıp kocamı çocuğa bak sen ben çıkacağım arkadaşlarla içeceğiz kızkıza diyebilmeliyim
ve o, o tanımadığım adamla bilardo oynarken
ve ben onun tanımadığı kızlarla içerken
çalmamalı telefonlarımız
"e hadi nerdesin" dememeli kimse kimseye
dans etmeliyiz mesela çıkıp canımızın istediği gecelerde
dostlarla meyhane programları yapmalıyız
mükellef sofraları olsa olsa yılda üç bilemedin beş defa kuramalıyım ben evime
ve yılda üç bilemedin beş defa gitmeliyim dost sofralarına
zorunluluk olmamalı ev ziyaretleri mesela
zorunluluk diye değil de sırf öylesi hoşuma gittiğinden yemek yapmalıyım akşamları
ve yapmak istemediğimde de neden yapmadın dememeli kimse mesela
sırf yapmak hoşuna gittiğinden yapmalı evin alış-verişini kocam ve yapmak istemediğinde de niye yapmadın diye soran bir kadın olmamalıyım mesela
ayrı ayrı tatillere gitmeliyiz zaman zaman
arkadaşlarla, eski dostlarla
ki
beraber gittiğimizde aldığımız zevk katlansın bir kaç kata
evet yaşıtlarıyla dostluk kurmasına destek atmalıyız çocuğumuzun belki ama
sırf o dost edinecek diye biz mecbur hissetmemeliyiz ana babasıyla sessiz film oynamaya kendimizi mesela
kendinden çok büyük ya da çok küçük çocuklarla da gelmeli aynı ortamlara çocuğumuz mesela
ve biz müdahale etmeden gerek dayak yiyerek gerek döverek kalmalı ayakta
hani gerçek hayat nasılsa öyle anlatabiliyor muyum Sevgili
biz sırça köşk yapmamalıyız ona ya da onlara....
Ben mesela günlerce çamaşır yıkamayabilmeliyim sırf canım istemedi diye ve kocam da sormamalı nerde benim mavi gömleğim diye
bilmeli kirlide olduğunu ve benim canım istemedi diye yıkamadığımı
ya da yıkadığımı ama ütülemediğimi mesela
çok istiyorsa atmalı makinaya ve yıkamalı hesabı kitabı olmadan
ütüleyip giyivermeli ya da
ve ben dağıtıverdi okuduğu dergileri sağa sola, içtiğinin bardağını bırkıverdi salonun ortasında diye söylenmemeliyim
kaldırmalıyım canım isterse istemezse 3 gün durmalı orda birimizden birinin canı kaldırmayı isteyene değin mesela....
canımızın istediği anda canımızın istediği yerde -mutfakta mesela- sevişmeliyiz çocuklara yakalanma riskini ortadan kaldırdığımız sürece bir rutini olmamalı mesela. Sırf keyfimiz yok diye aylarca dokunmamalıyız birbirimize de çok havaya girdik diye bir günün içinde üç beş kere de sevişebilmeliyiz mesela yeri geldiğinde
Farkındasın değil mi Sevgili
Ak ve Kara
Melek ve Şeytan
Şark ve Garp
Ne işimiz var bizim bir arada?
Ne yapıyorum ben senin hayatında?
Aşk mı?
Aşk evet
O kanımı kaynatan
O içimi coşturan
O yapamayacağımı yaptıracak
O gidemediğime götürecek
O muhteşem üç harf...
A
Ş
K
hislerin en güzeli evet
ama
her güzel şey gibi
Aşk da biter be Sevgili....
Hani belki de
Yitirmeden bu güzelliği
Toparlayıp tası tarağı...
.....
...
..
Benim
Senin
Hayatında
İşim
Ne
Be
Sevgili?
Dip Not: Bu yazı bir denemedir...
4 yorum:
budur abi...
o kadın olmayı isterdim, o adamla evli mesela... ama ben toplum baskılarıyla anne modeliyle büyüdüm. belki bu yüzden içimde kopan fırtınalar... belki şimdi şimdi buluyorum kendimi de millet ne çok değiştin sen diyip arkamdan dedikodumu yapıyor.. mutluyum ben değişmekten. o bahsettiğin kadına benzemekten... ama kaldırabilene...
çok güzel bir yazıydı yine yavrucum... kalemine sağlık..
Bir Duygu,bir sen,sağdan soldan vuruyorsunuz..Olmuyor ama,öyle yazıp yazıp sokmayın kardeşim bizi bunalıma..
Protesto ediyorum sizi,okumayacağım sizi işte yokk ı-ııhhhh :))))
Duygucum canımın içi
içinden ne geliyosa o
boşver dedikoduyu
sen seni bildikten
seni bilmelerini istediklerin de seni bildikten sonra
bi defa bi yazımda demiştim ya
dedikoducular için en güzeli ver ellerine malzeme oyalansınlar
sen rahat et
ohhh mis ;)
Aha Duygu
bi tane daha var bizden
Pınaaaarrr
canım benim girme yaa ama bunlaım
ahayal bunlar kurgu
laf olsun dünyayı dolansın diye :)
Çok tatlısın ama yaaa
oku sen bizi oku..
Yorum Gönder