usul usul erir kalpte biriken aşk

Hep yavaş yavaş eksilir yürekte birikenler..
Aşk katre katre erir
İlk başlarda çok seven
Kendini sorgusuz, sualsiz koşulsuz adayan da fark etmez
ve fark ettiğinde ise artık çok geç olmuştur...
Geri sayım başlamıştır gayrı yoktur dönüşü....
on dokuz sekizlere girmiştir süreç bir kez yazık ki
Çabalar elbette yüreğinden eksilenleri geri yerleştirmeye
yitirilen aşk damlacıklarını tekrar toparlamaya ya nafile...
Öleni diriltemez işte insanoğlu

Sevilen
Sevildiğinden
Çok sevildiğinden emin olan ise
o çok seven
o kendini adayan
tamamen bitirip de içindekini gitmeden anlayamaz ne olup bittiğini
"Her şey yolundaydı" der dehşetle büyüyen gözleriyle
"yolundaydı her şey
neler oluyor"
kendinde aramaz hiç hatayı
-ha hiç tek taraflı değildir elbette hatalar, ille de her iki tarafında vardır payı da, ağır basar işte bir tarafın hata terazisinin kefesi çoğu zaman diğerine-
demez ki
"çantada keklik bildim ben bu deli seven yüreği, hor gördüm
ne zaman arasam karşımda buldum
ne vakit çağırsam geldi
iyi hoştu da
ben ne yaptım onun için acaba
ne verdim ona hayatına dahil olmakla
yükten başka ne oldum ona?"
demez asla
"başkası var kesin"
der
"zor geldi sorumluluk"
der
"ruhu kötü bunun"
der
"bilemedi kıymetimi"
der
der de der
belki hakaret dahi eder hırsından

Tamamen sessiz, sakin kalır bu olanlara vakt-i zamanında çok seven
ne önemi kalmıştır ki artık
biten bittikten sonra
varsın nefret etsin vakt-i zamanında çok sevilen
ya da kötü bilsin
ne önemi vardır ki...
Nasılsa koyacaktır sonradan acısı
o şarkıda dile getirildiği gibi
-sonradan kor
sonradan kor
ayrılıklar
an be an akıp gider zaman sana aldırmadan....
-hoş, her şeye rağmen ayrılık acı olup da çöreklensin de istemez laf aramızda vakt-i zamanında çok seven vakt-i zamanında çok sevdiğinin yüreğine; ister ki onda nasıl usulca eriyip gittiyse aşk, çok sevilende de eriyip gitsin çok sevenin varlığı, usulca, sezdirmeden, acıtmadan, yok olsun, silinsin hayatından...-
Nihayetinde  yürekte biriktirilenlerden eksilen her parça
yüreğe çöreklenip oturmuşken katre katre eriyen her aşk kırıntısı
olmadık hasar ziyan bırakır o yürekte
olmadık parçasını uyuşturur ebediyen hissizleşecek şekilde,
kopartır atar kimi parçasını lime lime

Usul usul erir yürekte çöreklenen karşılıksız aşk damla damla
evet öyle
ama
eriyip yüreği terkeden her damla
bir iz bırakarak terk-i diyar eyler yürekten...

Çok sevilense
anlamaz
anlayamaz
ve kaybettiği noktada çoğu zaman
der ki
"yok bunu sevdiği kadar beni sevebilecek bir başkası"
ve işte o vakit çeker acıyı
lakin
anlamıştır çok geç kaldığını
anlamıştır hor hoyrat kullandığı sevdanın katre katre eriyip yok olduğunu
çabalar çoğu zaman çoğu
öleni dirilteyim diye
nafile çaba...
Sonradan koymuştur ayrılık ya
olan olmuştur

usul usul erir kalpte biriken aşk..
usul usul
başta yüreğine o aşkı biriktiren dahi anlamamıştır gün gün eksildiğini.....