Seviyordum seni be adam
Seviyordum
Hani öyle böyle değildi sevdam...
Öyle büyüktü
Öyle derindi ki; sığmıyordu içime
O yüzdendi belki de kendi kendimle bunca kavgam...
Bir sevdayı alamadın içine diye kızdım durdum belki de hep kendime
Köpek gibi....
Niye köpek gibi derler böyle hastalıklı sevdalara bilir misin ki?
köpekler sadık olur efendilerine, git dese gitmez, ölse o da gider mezarının üzerinde ölür açlıktan susuzluktan da ondan...
Bir gün hayatımın dışında bırakmam gerekirse onu ölürüm diyordum biliyor musun be adam
biliyor musun
sanıyordum ki kurur bedenim içimin durmak bilmeyen kanamasından...
iç kanaması yazarlar sanıyordum otopsi sonucuma
ölüm sebebi: aşka bağlı iç kanamadan kaynaklanan kan kaybından....
bilmiyorsun
bilemezsin
bilme de zaten..
ama ben artık biliyorum adam
biliyorum yok öyle işin kolayı
öl kurtul ne alâ
ölünmüyor işteölünmüyor ki.....
Çok seviyordum be adam
öyle çok öyle çok ki...
kimse sevemememiştir bunca seni anandan gayrı....
hepsi birbirinden manâlı...
şimdi mesela adam
hemen şimdi
bir tanesi yankılanıyor beynimin koridorlarında çangır çangır:
"...
hiç tanımaz tenim ellerini, bilmez yüreğim bilmez yüreğini
Ah bu koku bu ten bu dokunuş
ah bu delilik sarsar bedenimiyok olmak zamanı şimdi
..."
Yok olunmuyor ki işte adam
yok olunmuyor
hayat denen şu zıkkım sensiz de dönebiliyor...
"sen" ve "ben"in "biz"e dönüşemeyeceğini... Biliyordum seni sevmenin iki tarafı keskin bıçak olduğunu... Biliyordum bu bıçağı avuçlamaya devam ettikçe avuçlarımda oluşan kesiklerin gitgide derinleşeceğini... Biliyordum o kesiklerden usulca süzülen kanın gitgide beni yok edeceğini...
Öyle de ölüyorum böyle de öleceğim.. o bıçağı söküp alayım avucumda gömüldüğü yerden kesip atayım sana bağlandığım o sımsıkı bağları diyordum... Birden boşalsın kan
ve
iç kanaması yazsınlar diyordum otopsi sonucuma
ölüm sebebi: aşka bağlı iç kanamadan kaynaklanan kan kaybından....
...
İşte öyle kolay değilmiş be adam
hop diye ölmüyormuş insan aşkından
ölemiyormuş....
Seviyordum yahu adam seviyordum
Tam da "böylesi sevda görülmemiştir" denecek türden seviyordum...
Şimdi gidiyorum
Ben senden gidiyorum adamım
lime lime yüreğim, arapsaçı düşüncelerim
kendimi, sevgimi, kelimelerimi işte neyim varsa sende toparladım hepsini gidiyorum...
Bakma dimdik durduğuma, bakma göz pınarlarımın kupkuru oluşuna
bakma adam
içimde kopan fırtınayı anca ben biliyorum
gidiyorum....
öyle yorgunum...
diyorum ki aslında
şimdi, hemen, şu anda
Girsem banyoya, duşun altında tepemden aşağı dökülürken ılık sular, dursam öylece; zaman kavramını yitirene değin, ne kadar durduğumu bilmeden...
sonra kıpkırmızı edene değin ovalasam tenimi; yunsam, yıkansam, paklansam, akıtsam içimdeki şu lanet zehiri....
sonra çıkıp dursam banyonun orta yerinde bedenimden sular damlarken...
o damlacıklar senin hiç değmeyen ellerin, dudakların olsa tenime..
günlerce gecelerce hayalimde yaşattığım tensiz sevişmeleri kan ter içinde, gerçekten yaşasam her bir damlacıkla tek tek...
tek bir damla kalmayana değin yaşasam en şehevi tatminleri delice
seninle yaşayamadığım tüm esrik heyecanları yaşatsam bedenime gizlice
sonra saçlarımda kalan ıslaklığı emanet edip bembeyaz bir havluya gidip misler gibi sabun -ama deterjan, yumuşatıcı, şu bu değil- bildiğin o has beyaz sabun- kokan bembeyaz çarşaflar serilmiş kuştüyü yastıklı tertemiz ve serin bir yatağa seriliversem öyleceolduğum gibi
çırılçıplak
ve üstüme çeksem kuştüyü yorganı
önce serinliğinden ürperse tenim, diken diken olsa tüylerim ve sonrasında bedenimin ısısını sömürdükçe yatak gevşeyip kaysam uyku aleminin derin, karanlık, huzurlu boşluğuna...
Hiç bir şey düşünmeden dalsam uykuya derin derin...Uyusam zamansız, mekânsız uzun uzun ve sakin
ve uyandığımda hiç hatırlamasam adamım seni
hiç ama hiç
hiç olmamış olsan hayatımda
hiç görmemiş olsam seni
hiç tanımamış olsam
hiç sevmemiş.....
ne çok şarkı bildiğimi anladım demiştim ya
onu diyordum.. yine oldu diye..
yine dolanıyor işte biri beynimin karman çorman koridorlarında avaz çığlık
dolanıyor işte bak
diyor ki:
"öyle sarhoş olsam ki
Bir an seni unutsam, unutsam bugünleri yarınları unutsam
öyle sarhoş olsam ki bir daha ayılmasamher şey bir rüya olsa unutarak uyansam
seni gördüğüm günü, sevdiğimi unutsam
bir başka dünya bulsam
içinde sen olmasan..."
Çok seviyordum be adam çok seviyordum seni
Kimse sevmemiştir ve sevemeyecektir bunca seni anandan gayrı
esirgediğin bir dokuşa
Bir öpücüğe ömrümü verecek kadar seviyordum adam
koca bir ömrü...
Bir Piraye sevmiştir işte Nazım'ı böyle
Bir de ben seni
şimd alıyorum sendeki beni, torluyorum topluyorum ve gidiyorum adam
Hey adam ben hakikaten ne çok şarkı biliyorum...
"Ben senin hayatından gittim oğlum
Hadi yerime koy birini koyabilirsen
Ben senin hayatından gittim oğlum Hadi dur o sarı odalarda durabilirsen
Ben sen sen diye bittim oğlum
Hadi bakalım unut unutabilirsen
Ben seni yudum yudum içtim oğlum
Hadi ol eskisi gibi olabilirsen
Uzak benden aşk uzak artık
Kanun mudur bu yasaklık
Alırım başımı giderim efeler gibi hey"
isteseydin efendim olurdun
isteseydin kölen olurdum
seviyordum çünkü be adam
seviyordum köpekler gibi
istemedin ya
yok artık yapılacak bundan başka
kuyruğumu sıkıştırmışım bacaklarımın arasına
başım eğik, kulaklarım düşük
incecik bir kan izi bırakarak ardımda gidiyorum hayatından..
kanıyorum be adam
ığıl ığıl kanıyorum aşkımdan.............
.
.
2 yorum:
sen manyaksın kadın...
manyakkkk!!!
ama öylesine ben ki...
biliyorsun...
Biliyorum :))))
bi de seni çok seviyorum ;)
Yorum Gönder