Nefretle baktı kadın aynaya... Oraya yansıyan görüntüye öylesi kızgındı ki... Alev çıksa gözlerinden ve aynadan yansıyıp tutuştursa kadını
“oh olsun sana, hak ettin aptal kafa”
diyecekti kadın....
Hayatta en çok değer verdiklerinden değer görmemenin kırdığını onu; hep unutuyordu bu salak kadın....
ve her seferinde
“Bu defa temkinli olacağım çıkartırken Kaf dağına karşımdakini” sözünü verip her seferinden yeniliyordu yine de...
Omuz silkti sonra...
Söylendi kendi kendine:
“Ben kendimden başkası olamam ki ama... ve ben değer verdim diye karşımdaki için değerli olmayı bekleyemem ki aslında...”
Avutuyordu işte yine “kırgın sol yanı”nı
Yine kendi kendine....
Açık sözlü oldu mu insanlar hor görülürdü; bunu öğreneli epey olmuştu aslında... Ama işte “ne ise o olmak”lık vardı ya serde...
“Ne isem O’yum işte; bundan ibaret eldeki malzeme..
yine sevdim mi söyleyeceğim / yine değer verdim mi belli edeceğim / ve yine incineceğim...
bu kaçıncı yama yüreğe... / dikiş tutmayana değin devam yamamaya...”
Devrin kadını olamamıştı kadın asla.. Acı vermişti uyamamak çağına daima... Zamanın gidişatı ters düşmüştü hep düşlerine de, yılmamıştı işte düşlemekten yine de...
Ah gerçekleştirebilseydi kürtajını hastalıklı bir cenin gibi içini kemiren, kanını zehirleyen acılarının...
Ah bir aldırabilseydi o acıları... Kolaylaşırdı elbet yaşam da...
Yine omuz silkti usulca...
“İyi de “ dedi kendi kendine..
“İyi de, o vakit ben, ben olmazdım ki ama...”
İçi katılarak / eli titreyerek / kanata – acıta söktü yüreğinin en güzel köşelerinden birine itina ile yerleştirdiğini... / kaldırdı daha bir çoklarını istiflediği rafa..
ve en aydınlık, en ışıltılı gülümsemesini çağırarak yüz hatlarına, döndü cıvıl cıvıl / verdiği değeri fazlasıyla hak edip ona yansıtmaktan çekinmeye o özel dostlarına...
Gözpınarına asılı kalıvermiş olan minicik bir damlayı uzanıp usulca sildi o dostlardan biri
Kadın gülümsedi...
Yüreğinden değer verdiğini çekip kopartırken kanayıveren köşe an gelecek kabuk bağlayacaktı nasılsa....
Başı dik uzaklaştı aynanın önünden kadın / kendine nefreti aynada asılı kaldı... daha önceden asılmış olan onlarcasının yanında.............
12 yorum:
sen NEiSen o'sun güzelim, içi de dışı da pırıl pırıl bir yaz güneşisin....
söyle o kadına, nefretin asılı olduğu aynaları kırsın, yeter ki can kırıkları olmasın.
öyle işte...
sen nasıl bir kadınsın NİLim...
ne harikasın
ve ne çok seviyorum seni...
sadece bunun için bile değer aslında işte her şeye......
hadi gel bilet alalım birlikte yapacağımız yolculuğa CAN kenarından....
öyle işte............
"ever tried. ever failed. no matter. try again. fail again. fail better demiyor muydu beckett. bu kadın iyi ki böyle olmuş diyorum ben de, yüreği iyi ki de böyle olmuş. yoksa nasıl yakalayacaktık yüze takılan maskelerle, sahtelikle kendimizi. iyi olan zordur, asma güzel yüzünü,kızma, hırpalama kendini, iyisinden oldun diye.
kucaklarım en kocamanından.
dear old stockholm desin sana da paul chambers;
http://www.youtube.com/watch?v=gys7Lh_-zdw&feature=related
yaaaa.....bana da bilet alın =)
Nessie'm, sen böyle, bu halinle, 10 numara bi insanın. sakın değişme. "sen başkalarına benzeme sakın hep böyle kal" olur mu ? =)
Can kenarı biletler
tün CANlar için değil mi zaten...
de
ben şimdi
ağladım ki sizin bu yorumlarınıza
valla..
ama bu defaki damlacıklar mutluluktan..
şarkı..
inanılmaz iyi geldi Y.
gerçekten
ne kadar özelsiniz
biliyorsunuz
di mi?
Nes’cim, yazdıkların hakkında söyleyeceğim şey böyle olduğun gibi kalman… Zaten başka türlüsünü yapamayacağını da biliyorum. Sen bu halinle harika birisin ve dost olarak kabul ettiklerin, bu halinle, sana çok değer veriyorlar. Kendine kızdın, üzüldün, incindin ama sen hiç değişme, böyle kal… Ayrıca hepimizin hayatında böyle kırgınlıklar olduğuna ben eminim… Varsın olsun… Sonunda değer vermek, ağlamak, kırılmak hepsi çok insani duygular değil mi… Bunlar hep hayatımızda olacak. Ama artık sen hep gülümse olur mu…
bütün yolculuklarımızın fon müziği hazır farkında mısınız? ve oratlıkta salınan bir tarçın kokusu...
güzeliz biz :)
ABİMM..
ANLAŞTIK...
GÜLECEĞİM..
O DAMLACIK SANA DENK GELDİĞİ İÇİN ÜZGÜNÜM BAĞIŞLA
ÜZMEK İSTEMEZDİM SENİ
AMA GEÇTİ İNAN BANA..
BAK BLOGDOSTUM SEVGİLİ y. BİR YORUMUNDA NE YAZMIŞ BANA (TEŞEKKÜRLER CANIM YENİDEN BU HARİKA CÜMLENE)
"bazen sevdiğimiz sevdiğimiz değildir ama sevmiştir yüreğimiz, durup toplarız kırılan parçalarımızı ve sevmeye devam ederiz, öfkeyle vazgeçmez bence yürek, öfke diner, kızgınlık törpülenir, geriye hayat, sevi ve olgunluk kalır
GEREK VAR MI DAHASINA?
acıttı geçti
yolculuğa devam
yeni kalp kırıklıklarına yelkenler fora
eh hadi bakalım
vira vira....
ahh evet
fom müziğimiz
cepte..
evet
güzeliz.....
Tez bir kahve planı yapıla, yoksam bir kadeh kırmızı şaraba mı dönüşse o kahveler bilemedim işte bak bunu,tanımadan satır aralarından sevdim seni be deli kadın kal işte hep böyle
Ahhh Sinemcim Canım yaaa
al benden de o kadar işte
kahve mi olur şarap mı
sıcak şarap mı onu bilemedim de
senin sohbetini yüzyüze pek istedim bak vallaha da billaha da
ayarlayalım artık gerçekten ama ya :)
Ama sen böyle güzelsin... inanan halinle. insanlara inanmaktan hiç vazgeçmeyen ışıltılarıyla gözlerinin... sen bir bütünsün inancınla. o yüzden ben derim ki hiç vazgeçme. böyle çok güzelsin...
Yorum Gönder