25 Ağustos 2011 Perşembe

Arthur Tress ve gölge ve sürrealizm ve nü ve vs.

Fotoğraf çekerken, fotoğraf okurken hep ışıktan söz ediyoruz
ışık aşağı ışık yukarı..
evet fotoğrafı fotoğraf yapan bu biliyorum
ama ben nedense
gidip gidip hep gölgelere takılıyorum
gölge olmasa ışık anlamsız
evet evet
gölgeyi yapan ışık
biliyorum
ama olsun
tersim ya
ben herkesin kullandığı
"fotoğraf ışıkla yazmaktır"
sözü yerine
"fotoğraf gölgelerin ışıkla dansının suretini çıkartmaktır"
diyorum
olmaz mı?
olmazsa da olmamıştır
ben yine de diyeceğim işte

ve Arthur Tress'in karelerini bunca seviyor oluşum da
gölgelere dans ettirdiği için olabilir mi?
kuvvetle muhtemel
ha bir de sürreal yaklaşımları var tabi
onu bana sevdiren bir başka sebep


1940'da doğmuş Arthur Tress Brooklyn'de.  Amerikalı bir fotoğrafçı yani. kendi glgesini en fazla fotoğraflayan fotoğrafçı olma ihtimali olan bir isim ve birde sürreal kareleri var. Özellikle insan bedenini surreal biçimde yansıtmayı denemiş bana kalırsa gayet de iyi başarmış biri.
Aadamın kafası süreal çalışıyor ya fotoğrafa sirkte çalışan ucubeleri çekerek başlamış. Ki o vakitler 12 yaşındaymış.
Lisede resim okumuş, 1962 yılında Bachelor of Fine Arts derecesi almış. Daha sonra Paris'e taşınmış ve film okuluna gitmiş.
Bir çok ülke gezmiş ve özellikle Şamanların yaşamı onu çok etkilemiş. Şamanların etkisi yer yer karelerine yansımış..

İşte bir başka sebep de bu olsa gerek Tress'i bana sevdiren
şamanlara da bayılırım ben.

Ayrıca nü  -erotiğe kaçmadığında- sevdiğim bir dalı fotoğrafın
ama tema %90 kadın
kadın bedeninin daha estetik olduğu iddiasıyla
ben de beğeniyorum tabi iyi kadın bedeni nülerini ama Tress erkek bedenini nü fotoğraflamayı tercih etmiş
ve bence gayet de iyi fotoğraflamış

Buraya bir tıkla Tress dünyasına dalabilirsiniz dilerseniz..


Bu da en sevdiğim karelerinden birisi...
Nedense

;)))




10 yorum:

nil dedi ki...

yazgüneşim;

yine güzel bir tanıtım olmuş,elceğizleirne sağlık. ustaları ihmal etme nolur olur mu, lodos biraz kenarda beklesin ;)

son kareyi ben de pek sevdim yalnız, neden acabağa :P

derindenizbaligi dedi ki...

itiraf: ben de kendi gölgemi çekmeye bayılıyorum =) Tress'i tanımıyodum, tanıştırdığın için teşekkürler balım =) bi de diane arbuss diye bi hanım var, o da ucubeleri çekmiş. hayatını anlatan bi film izledim geçenlerde.

Yazgüneşi dedi ki...

Nilim masmavim
yok yok ustalara eğileceğim bu ara
kendimi geliştirmem lazım
sadece deklamşöre basmak tatmin etmez oldu gitgide ben:)
lodos durulsun esmesin azıcık dediğin gibi :)

son kare..
pek hoş dimi :)


@bitanesim biliyorum senin de gölgelerle dost olduğunu..
çok hoş kareler çıkabiliyor gölgelerden
diane arbuss u da biliyorum
haklısın o da ucubeci
yalnız tress in yaşı ilerledikçe hayata balışı değişmiş zaar
ucube falan yalan olmuş ;)

bakınız son kare ehii

Avram dedi ki...

Gölge ışığın çocuğudur. İki aşığın değil, baba ile kızının, anne ile oğulun dansı gibidir ikisinin dansı.

Yazgüneşi dedi ki...

Ya da anne ile kızın
olamaz mı
ve ben buna sebep çok seviyorumdur belki ışıkla gölgenin dansını..

two of us dedi ki...

Işık, gölgeyi var ettiği kadar, yok da eder.

Fotoğrafçılık, ışık ve gölge paparazziliği sanırım biraz da.

Yazgüneşi dedi ki...

Sen de haklısın sayın iki :)
ışık hem doğuran hem yok eden
konu gölge olduğunda..
ama fotoğraf
o iyi ki var
en azından benim için ;)

Kaymaklı Kadayıf dedi ki...

İyi geldi bu, bende bu ara eğitime sardırmıştım. Ben döneyim de bir buluşalım..

Elif Gizem dedi ki...

ışıkla yazdığın yazıları seviyorum :) bilgilendirme için de teşekkürler...

Yazgüneşi dedi ki...

@sinem tabi hayatım sen tatili bitirdiğinde ilk işlerimizden olacak kavuşmak işşallah :)

@elifcem seni yerim ben :)