14 Kasım 2011 Pazartesi

ve kitaplarına doğar yazgüneşi...

Yılan hikâyesine döndü sanki..
Taşınılacak bir ev
adı var
kendi yok adeta..
ama sona yaklaştık
az kaldı
Bu ay sonuna doğru artık yerleşik düzene geçeceğiz diye ummaktayız..


Bu arada taşımacılar toparladı mı neyi nereye koydukları belli olmuyor artık ne çıkarsa bahtına..



Özellikle kitaplar konusunda acayip sıkıntı yaşamıştım bu eve taşınırken.. kütüphaneyi adam etmek saatler ne kelime günlerimi almıştı.



















aynı faciayı yaşamamak adına bir temiz tozlarını alıp koliliyorum grup grup kitaplarımı






-çeviri kitaplar
- politik kitaplar ve atatürk kitapları
-klasikler
-şiir-felsefe-kişisel gelişim-psikoloji

kolilerim hazır bile






koli bantım bitti ..
bitmese kolileme işini bu akşam bitirebilirdim aslında
geriye gruplanmış bir şekilde kolilenmeyi bekleyen
-bir ikinci çeviri kitaplar
- muhtemelen iki koliye bölünecek türk yazarlar
- sözlük ve dilbilimi kitapları
- eğitim kitapları ve ansiklopediler
- Büü nün ingilizce ve ispanyolca roman şiir vs. kitapları
- sağlık, diyet kitapları
- fotoğrafçılık kitapları

kaldı.






Ama temiz ve kutuya dizilmeye hazır ve nazır bir haldeler...

Kitap hayatımın her döneminde -ve hatta okuma yazmayı bilmediğim dönemler dahil olmak üzere- vazgeçilmezim oldu hep.. kıyıp ayrılamam da "biraz azaltsan" öğütlerine sımsıkı kulaklarımı kapatarak...

Kitaplara dalmak, herbirini tek tek elden geçirmek bir ton anıyı da beraberinde getirdi elbette
kiminin içini açıp adıma atılan imzalarıyla gururlandım...

Elime denk geliveren bir kaç örnek:





Kimi için ne kadar emek harcadığımı... ve bunun da gözlerimi dolduracak ölçüde takdir edilip belirtildiğini anımsadım tekrar..




kiminin yıpranmışlıklarında 3-5 defa okunmuşluk izlerimi, çocukluğumu, ilk gençlik yıllarımı heyecanlarımı gördüm içimi çekerek



kiminin gıcırgıcır el değmemişliği kızdırdı beni "daha çok zaman lazım, okunacak şey çok" diye söylene söylene



ben iki akşamdır
kitaplarımla başbaşayım ya
resmen mutluyum yahu...

4 yorum:

Ebru dedi ki...

Evde en sevdiğim yer benim de çalışma odası ve bir yayınevi adına dizgisini yaptığım kitaplar geldi aklıma bak şimdi:) Yayıcılardan sonra ilk defa okuyan olmak nasıl güzel bir his değil mi üstelik yazarın el yazısını okumaya çalışma çabası bir başka zevk(ti) şimdilerde pc ile yazıyor herkes.

Her taşınmada kuzenler ve kardeşlerim kitaplarımıza laf atardı.
Ee biz de böyle bir miras bırakacağız işte. Çok güzel kitaplar var kitaplığında.
ve kolay gelsin taşınmak çok zor:(

Yazgüneşi dedi ki...

ben yayıncılardan bile önce okumuştum eski dekanımın çevirilerini :)
Hamlwt'i birbir ben geçirdim ilk tercüme üzerinde elle yapılan düzeltmeleribdoğrultusunda bilgisayar :)

Bülent beyi çooook severim kulakları çınlasın.. telefonlaşırız hala ara ara
uğrar mutlaka Ankaraya geldiğinde..
hey gidin...

kitaplarla yoğrulmak dedim ya küçücüklüğümden beri böyle
aileden gördiğini yapıyor insan bizim ev hep böyleydi

defne de farklı değil
bir ara bir postta onun kitapları için yazmalı :))
az değil o da
kalacak mirasa bayıla bayıla razı yani sıpa :)))

taşınma mevzuuna gelince
oyoyoy hiiiiç sorma

hüznün tadı dedi ki...

O Anıtkabire bakan evden mi taşınıyorsunuz? O evleri öyle severim ki. Kolay gelsin sana...

Yazgüneşi dedi ki...

evet anıtkabir manzaralı evimizden taşınıyoruz.
çoook sevdiğim bir semt benim de anıttepe
ama kendi evimize geçiyoruz burası kira
o açıdan mızırdamıyorum anıtkabirden bir nebze de olsa uzaklaşıyorum diye
ama yine de yakın sayılır yeni evimiz de.
çok teşekkürler iyi dileklerinize :)