5 Şubat 2012 Pazar

Fotoğrafın Gücü....

Yeni ev misafirlerimize devam..
Bugün Büü'nün kankası, nikah şahidi, sevgili dostu
-ve hatta bizi de tanıştıran kişdir kendisi-
Sinan tatlı eşi Özlem zilloş kızları Gamze ve yoldaki ufaklık :)
geldiler ziyaretimize
Annem vardı ve Hülya abla da... Aygül annem pek iyi hissetmediğinden gelemedi :((


Kızlar süper oynadılar arıza çıkartmadan
Ama Gamze'nin fena inadı tuttu ve bir kare dahi fotoğrafını almama müsade etmedi...
Ben de o zaman dedim annenle kardeşini çekerim ne yapalım :)


Hayat tuhaf tesadüflerden oluşuyor bazen..
Misafirleri uğurlayıp bizim ufaklığın yarın yeniden başlayacağı okul maratonu için eşyalarını hazırlayıp, ona banyo yaptırıp yatırdıktan sonra yüklüğe bir şey kaldırırken gözüme eski günlüklerim ilişti, bir tanesini çekip aldım okudum biraz.
Yaparım ben ara ara bu işi
ve eğer günlük tutma alışkanlığınız yoksa hayatınızda ne kadar çok şeyi unutup gittiğinizin farkında bile olmadığınızı söyleyebilirim rahatlıkla zira okurken öyle çok "aaaa hakikaten böyle de bir olay olmuştuuu" diyor ki insan şaşarsınız...
Neyse darmadağın ettim konuyu...
Çekip aldığım günlüğü okurken içinden bir fotoğraf düştü pıt diye yere
üzerinde tarih var
29 Haziran 1997
24 ü tamamlayıp 25 ime iki aydan az kalmış bir zamanda çekilmiş
Bir piknikte..
Piknik dün gibi hatırımda ama neresiydi unutmuşum..
Lise arkadaşım var benim Bülent
o davet etmişti Nagihan ve beni, gitmiş, Bülent'in ODTÜ İstatistikten bir takım okul arkadaşları ile tanışmıştık ilk kez
ve Sinan da işte bu arkadaşlardan birisiydi..
İşte o Sinan bu pikniğin bir sene sonrasında beni yine ODTÜ İstatistikten bir başka arkadaşları -ki o da Bülent'tir- için düzenledikleri askere uğurlama partisine davet etmişti Sakarya da buluşmuştuk
ve o uğurlamaya yine ODTÜ İstatistikten sınıf arkadaşları bir başka Bülent de gelmişti. 3. Bülent :)
askerde olduğundan onunla daha önce tanışmamıştım, ilk tanışamamız o gece olmuştu...
İşte o Bülent o tanışmadan bir-bir buçuk sene sonra
22 Ocak 1999'da sevgilim
yaklaşık 3 sene sonra
11 Ağustos 2001 de eşim
özetle Büü'cüm oldu...

İşte bugün ziyaretimize gelen Sinan da nikah şahidimiz...

tam da onların geldiği günün akşamında günlük karıştırasım gelmiş
fotoğraf o günlük arasına sıkışıp kalmış
ben günlüğe bakarken süzülüp yere düşüvermiş
tuhaf
:)

işte fotoğrafın gücü..
tek bir solmuş, eskimiş kare de olsa
ne çok anıyı sıra sıra canlandırıyor insanın gözü önünde...


dipteki not:
saçlarımın orijinal rengi, gürmüş  o vakitler nisbeten.. şimdiki gibi iki tel değil en azından
ve normal hali böyle dalgalıdır aslında saçlarımın, güneşte uçlarının rengi açılırdı hafiften..
bi de baygın bakmışım ki nedense salak salak
bizim ekip solumda uzun eşek oynuyormuş:)
vay beee ne günlermiş ne günlermiş.....

4 yorum:

DOREMİ dedi ki...

HAKİKATEN BU FOTO TAM HAYATIN İÇİNDEN OLMUŞ..:))

Yazgüneşi dedi ki...

:) haklısın canım
gerçekten de hayatın içinde süzülüp düşüverdi yere :))

nil dedi ki...

gerçekten güçlü etkisi hayatımızda fotoğrafın bellek tazeleyici, anıları güçlendirici..ve böyle ummadık anlarda önümüze çıkıvermesini seviyorum. o yüzden dijital olarak arşivlemek tamam ama mutlaka fotoğraf albümleri de yapıyorum seçtiklerimle, albüm karıştırmanın tadı başka..
demek ki bülent ismi kaderinmiş nes :)

Yazgüneşi dedi ki...

değil mi ya Nil'im albümün tadı başka
ve karanlık oda derslerinden çok büyük zevk almamın en büyük sebebi de fotoğrafa dokunabilmekti benim de :)

Bülent konusuna gelince..
gerçekten varmıi bir keramet..
bu 3 Bülentten söz ederken soy isim kullanılır zaten o grupta hep
yoksa çıkılmıyor işin içinden :)))