2 Mayıs 2013 Perşembe

"Aşk Uykusu"



Fotoğrafçılık -başlarda zannettiğim gibi- eline makineyi alıp ne var ne yok estetik bir biçimde kadrajlamak ve sonra da bunları sunmak değil
hayır..
elbette bunu algılaması zaman alıyor insanın; başta ben de sanırım fotoğrafa yeni başlayan herkes gibi otu botu insanı binayı börtüyü böcüüüü çektim de çektim...
Sonra sonra okudukça, izledikçe, içine; felsefesine girdikçe gördüm ki fotoğrafta yaratıcılık deklanşöre basma anından ziyade çalışılacak konuyu kafada projelendirmekte yatıyor...
Öyle fotoğrafçıların öyle projeleri var ki; pes diyorum nereden de akıl etmiş bunu..
Ediyorlar ama
İşte fotoğrafçılık yolunda -bir şey- olabilmek istiyorsa insan "akıl edebilmeli"
evet bu şart..

Alman bir fotoğrafçıya ratladım ulu internetin fotoğraf sokağında turlarken...
Yuh dediklerimden bu zat-ı şahane de..
İsmi; Paul Schneggenburger
Viyana'da yaşıyor

Projesi "Aşk uykusu"
"The Sleep of Beloved"
Aşkın uyku hallerini, "sevgililer nasıl uyur?" sorusundan yola çıkarak fotoğraflayan sanatçı
"Uyku her zaman ilgimi çekmiştir; vücutta neler olur? Akıldan neler geçer?" diye başlıyor cümlelerine projesinden söz ederken.
Bu projeyle sevgililer uyurken ne olur, kendi uyku dünyalarına dalmış bir biçimde sadece kendi alanlarında mı uyurlar yoksa uyurken de belli alanları belli duyguları paylaşırlar mı? gibi sorularına cevap aramış fotoğrafçı.
Viyana'daki ev-stüdyosunda bir odayı bu projeye ayırmış duvarları beyaza boyayıp ortaya kapkara çarşaflar serili bir yatak koymuş. Fotoğraf makinesini de bu yatağı görecek biçimde yerleştirmiş odaya ve projesine dahil olmayı kabul eden çiftlerden -ki teklif ettiği çiftlerin çok büyük çoğunluğu --bu bizim özelimiz-- gerekçesi ile katılmayı reddetmiş, katılanların isimleri Paul'de saklı- o odaya girip uyumalarını istemiş; makinesini gece yarısı 12:00 ile sabah 06:00 arasında geçen tüm zamanı uzun pozlayacak biçimde ayarlayıp odayı terk etmiş ve çiftler uyurken hiç girmemiş..

Sonuçta çok kaotik, çok enteresan insana kendine uzun uzun baktırmayı başaracak fotoğraf kareleri çıkmış...

Paul abimizin önünde saygıyla eğiliyorum kendi adıma; sadece bu projeyi kafada kurgulamak bile bana kalırsa başlı başına bir hayranlık uyandırma konusu iken ortaya çıkan fotoğrafların başarısı da bana "vay canına" dedirtti açıkçası..
Bu durumda diyorum ki:
"e daha ne olsun yahuuuu"

ben de ben de derseniz eğer
buyrun tıktık











11 yorum:

cem dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Yazgüneşi dedi ki...

"yorum süsü" vererek laf sokma mesajını aldım

cem dedi ki...

yorumu okuyunca gerçekten de biraz sert olmuş gibi. o yüzden siliyorum...

Yazgüneşi dedi ki...

Kimi eş dost tanıdık arkadaş
neydi o yorum da silindi yahuu
diye sorduğundan
bence yayımda kalmasının hiç sakıncası olmadığından
yorum sahibi silmiş olsa da
ben yeniden yayımlıyorum merak edenlere
fotoğraf çeken bir blogerın fotolarından birisine hiç de profesyonel olmayan bir yaklaşımla hem de gayet şaka kıvamda
"patlamasaymış eyiymiş"
demiş olmam çok gücüne gitmiş
fırsatını kollayıp bulunca da bana yorum yazmış

olay bu yani; büyütülecek bir şey değil
bazen yurdum insanının iyisine de kötüsüne de alkış bekleyip şaka tadında olsa da eleştiri kaldıramadığını unutuvermek de benim hatam işte :)

yorum şuydu:

"cem ""Aşk Uykusu"" kaydınıza yeni bir yorum yaptı:

valla özellikle sanatsal fotoğraf çekiyorum diye kendini kullananlar yok mu :))

bir de ayak fotosu modası geçerse memnun olacağım.

bir de eline her makineyi alan fotoğraf sanatçısı sanmasın kendini, onu fotoğraf sanatçısı sanmasınlar vs.

misal ben hiçbir zaman bugünden öteye geçmeyeceğim fotoğraf konusunda, eğlencemi zehir edemem kendime işi profesyonelleştirmeye çalışırken.

velhasıl benim fotoğraflarıma bakarken, şurası patlamış burası kızarmış gibi sözde profesyonel gözle bakılmaması tercihimdir. malum gereksiz fotoğraflar. instagram profilimde de "fotoğrafçı değilim çok şükür " yazar zaten...

öyle işte... "

sanat fotoğrafı çekiyorum havası attığım ima edilse de sanatçı olabilmek için daha kırk çarpı kırk fırın ekmek yemem gerektiğini bilecek olgunlukta olduğumdan hiç bir gün kendime sanatçı demeyip; dedirtmediğimin altını da çizeyim madem bu kadar konuştum :)

Adsız dedi ki...

konusanları tahtaya yazıyorum:))

cem...
nes...

olur boyle arkadaslar arada sıkıntı olmasın aman.
ben hassas çocuğum üzülüveririm hemen bak bastan soliyeyim:))

nesss acaip bisi olmus bu ya valla arkadası kutluyorum.
hemde alman ahahaaa.
bu almanları kendime yakın bulurum aslında odunu andırırız biz.

yannız kendimi merak ettim iyi mi:))

ben bu projeyi çalsam...
amatorce kendime uygulasam.
yapmasam mı yoksa ahahahaaa.

totosu donüp yatmakta var dimi:))
al sana kavga sebebi.
ay bilemedim.

yannız fikir hakkaten sahane...
ask uykusu...isim sahane.
e hava sahane:))

sahane bi gün olsun o zamanda.

Yazgüneşi dedi ki...

Yaaa Absalom di mi ya
amcam patlatmış valla prpjeyi
ama riskli hakkaten haa
kavga sebebi olması konusunda sonuna dek katılıyorum sana
ayyy sen uyurken bana hiç sarılmıyoooonnn
durumları çok olsaı ya la
miilet tırsıp kabul etmemiş zaten denek olmayı
nolluuuur nolmaz demişlerdir kesin

ama fikir süper
nası da akıl ediyolar
pes :)

Adsız dedi ki...

efenim akıl ediyolar tabii amma...
teprik ediyoruız illaki amma.

bizde de ne cevherler var akıl edenler var bilmiosun sen daha:))

"biz darılırsak ölür kuşlar" demiştim de bir keresinde...
gülmüştün

hayat devam eder her şekilde" demiştin "sen merak etme."

şimdi sakın bana gelip de gökyüzünde uçan kuşları gösterme..

Ayrıldıksa darılmadık ya..

biliyorsun ki ne yaparsan yap nereye kaçarsan kaç..
dargın kalamazsın benimle..
öyle ise...
uçacak kuşlar elbette..."


yaaaaaa.



DOREMİ dedi ki...

Ama ama bular çok güzeleeeeeer ! :)

Yazgüneşi dedi ki...

Aaaa
ben bu yorumları atlamışım işe güce kapılıp

Absalommmmmm.. resmen utandım ya la
:)
nası teşekkür etsem bu güzel düşüncelerine bilemedim bak şimdi..

Crazy cim süper proje hakikaten değil mi :))

Adsız dedi ki...

nessssss:))

efenim çok sahane baskı yaparım peçeteye yazar istek gonderiririm...
blokuma aynen soyle yazarım,

"ayrıcana yazılarını tarzını tavrını pek sevdiğim...
capon balığını ısırasım geldiği güzel anne yaz günesinden de bir yazı bekliyorum annelik konusunda...

dost düsman hem kariyer hem aile kadınlığı hem annelik nasıl yapılırmıs oğrensin.

peçeteye de istek yazarım gonderirim bunu da burdan belirteyim:)))
yaparım yani. "


simdi efenim zorlayınca olmaz biliğorum da...
hani aklında olsun bi ara...
neden onemli annelikle ilgili yazman...
bakınız blokta eklediğim dipnota.

e hadi kal sağlıcakla:)))

Yazgüneşi dedi ki...

aaaaa ne güzeeel
fikrime değer vermene duygulandım ya la şimdi ben iii mi :)

bu da bir annelik getirisi
ota bota duyguılanıyoruz doğurduktan sonra :)

uçuyorum hemen senin tarafa doğru