12 Mayıs 2014 Pazartesi

"DÜNYA AĞRISI" - Ayfer Tunç

Taş-Kağıt-Makas isimli romanından sonra hep okumak istediğim, özellikle Yeşil Peri Gecesi ve Kapak Kızı isimli romanlarının beni sürekli cezbettiği bir yazar Ayfer Tunç..
Ama bazen bana böyle olr, çok istediğim halde bir türlü sırayı o kitaplara denk getiremem..
Ayfer Tunç'ta yine denk getiremedim, gittim son romanı "Dünya Ağrısı"nı aldım..

Hiç pişman olmadım hatta zaman kaybetmeden diğerleri de okunmalı dedim durdum...

okumayı istediklerime yetişemiyorum ki... pooffff

Yalnız ben Can Yayınlarında hep o klasik beyaz kapaklara alışmışım, yadırgadım bu çizgisinden çıkmış renkli kapak yaklaşımını. Vardır mutlaka bir bildikleri ama ben alışkanlıklarımdan kolay vazgeçemiyorum mudur nedir bilemedim ki...



ve her zamanki gibi altını çizdiklerimden biraz aktarayım:

"Bir gece 'Hikâyeler insanı kendi kuyusundan çıkarır, başkalarının kuyularına atar' dedi.

Mdenci 'Başkalarının kuyuları daha mı iyi?' diye sordu

'İyi diye bir şey yok. Ama insan kendi hikâyesini bilir,  kendi hikâyesinden sıkılır." (s:12)

"-Hafızası insanın düşmanıdır-
...
-Unuttum, kurtulsum sanırsın ama öyle bir şey yok. Yaşanmışlıktan kurtulmak yok. Toprağa g.rene kadar takip eder seni olmuş olan " (s:12)

"...aşk bir yıldırımmış, şanslıysan çarpılırmışsın, değilsen yanındakinin başına düşermiş" (s:33)

"Anlatabilmek için anlatılacakların olgunlaşmasını beklemek lazım. Bir acıyı zamansızca anlatmak dokusunu bozar, beklemek lazım" (s:71)

"Yoksulluk ve çaresizliğin dayanılmaz bir kokusu var, ayda yılda bir yıkanıyor olmanın yol açtığı bir koku değil bu, daha derin, daha içerden, sessiz bir çığlık gibi, yoksulluğun damgası gibi, yoksullar kokularıyla işaretleniyor, bu koku insanın içini eziyor, insanı uzaklaştırıyor onlardan, yoksullardan ve itilmişlerden" (s: 79)

"Anlatmak acıyı gidermiyor ama uyuşturuyor." (s: 143)

"Geceler niye var? Geceler sorular ve cevaplar, günahlar ve itiraflar için var" (s: 184)

"Sevginin taşlaştığı yerde öfke kolay köpürüyor, sıcak suyu görünce anında kendini bırakan sabun gibi" (s: 191)

Zaman bir değirmen taşı.
...
Taşın işi dönmek sanırsın, halbuki öğütmektir." (s: 221)

"Burada dünya ağrısını dindirecek bir yer var mı? Dünyada dünya ağrısını dindirecek bir yer var mı? Yok. Dünyanın kendisi ağrı." (s:237)

"Aşırı sevilmek iyi bir şey değil... Bağımlılık yapıyor kurtulamıyorsun. İşin kötüsü kurtulmak isteyip istemediğini de bilmiyorsun. Bu yüzden sürünüyorsun, yıllarca. Aşırı sevilmek insanı süründürüyor." (s: 280)

"Saf aşk diye bir şey yok... Yeryüzünde saf olan hiçbir şey yok. Her şey bir şeyle katışık. Mdenler bile." (s: 282)


2 yorum:

DOREMİ dedi ki...

Bu kitabı aldım Yaz Güneşi m ama henüz sırada iki kitap sonra başlıycam bakalım.
Ve yazarın okuyacağım ilk kitabı.

Yazgüneşi dedi ki...

Sevgili Ceren
bence seveceksin kitabı..
Okuduktan sonra diğer romnlarını da okumayı isteyebilirsin
benim de çok eksiğim var Ayfer Tunç serisinde.. yetişemiyor insan yahu :)