13 Ekim 2014 Pazartesi

Kitap Meydan Okuması: Gün Yirmidokuz

29. gün: Herkesin nefret ettiği ama senin sevdiğin bir kitap

Aklıma gelen Elif Şafak hanımefendinin Siyah Süt'ü
biliyorum ki edebiyattan gerçekten anlayan çoğunluk (okuyanları tabi; büyük bir çoğunluk zaten tenezzül etmedi) nefret etti bu kitapta..
Ama ben sevdim..
Nedenini söyleyeceğim ama öncesinde yazarı hanımefendi hakkındaki fikirlerimi söyleyeyim..

Elif hanım tarzı, tavrı, duruşu, hayata bakışı, inandığı ideoloji, konuşmaları, savunduğu değerler bakımından zerre işim olmayacak bir hanım.... hiç ama hiiiiç hoşlanmam kendisinden
Hele  soyadını yurtdışında shafak olarak yazmasıyla gösterdiği  anlamsız kompleks o kadar itici gelir ki bana.. yani o kadar olur

ama romanlarını okudum, çünkü yazım dilini severdim; taa ki İskender'e kadar... İskender okuduğum son elif şafak romanı oldu bir daha elime almam dedirten...
24 yaşında bir genç kızken Pinhan gibi bir romanı kurgulayıp yazabildi ise onca pişmişliğe onca olgunluğa İskender neyin nesi idi?
Ben kendi adıma dedim ki.. Ya Pinhan'ı bu hanım yazmadı ya da İskenderi
ikisi aynı kalemden çıkmış olamaz dedim
evet dedim bunu..

neyse iskender de benim hanımefendiye vedam oldu..
iyi de oldu galiba..

Gelelim siyah süt e
bu anlamsız cinli ecinnili hoppacık zıppacık hanımlar içeren kitabı neden sevdim?

çünkü içerisinde edebiyat tarihinin kadın yazarlarına dair çok ciddi bir araştırma içeriyordu...
okurken öğrendiklerimi araştırıp doğrulama şansım oldu
ve bu ufkumu açtı
ve ufkumu açan şeyleri seviyorum

minik minik cincikler olsalar bile :)


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Neslihancim,

Elif Safak hakkındaki göruslerine ben de katiliyorum. Ancak bir ASK kitabini okudugumda ki tekrar okuyabilirim :) hakkinda daha hos görülü oldum ve onu oldugu gibi kabul ettim. Cunkü öyle bir kitabi yazmis ve beni de Mevlana ve Tebrizi yi daha iyi anlamama sebep olmustu :) Sevgilerimle :)