11 Ekim 2014 Cumartesi

Kitap Meydan Okuması: Gün Yirmiyedi

27. gün: Bir kitapta okuduğun "en sağ gösterip sol vuran" gelişme ya da süprizli son

Bende biraz fazla son tahmin edebilme ya da olmadık bir ipucundan olacakları yakalama huyu var sanırım...
Pek iyi bir şey değil bu
Mesela 6. his filmine gittiğimizde ufaklık Bruce Willis'e "I see dead people" (ölü insanlar görüyorum) dediği an Büü'ye dönüp anaaa Bruce hastası ateş ettiğinde ölmüş ya...
diyerek filmin içine etmişliğim var mesela.. kendime bütün zevki kaçırdığım yetmez gibi Büü'nün de zevkini kaçırmıştım... kıpsssss
aslında sinir bozucu bir durum yani....

Belki biraz da bu huyumdan pek süpriz olmuyor kitap sonları bana..

Mutlaka onca okuma geçmişimde beni şaşırtan sonlar olmuştur ama yazık ki okuduğumu kolay unutma huyum da var... Hani maden unutuyorsun neden o kadar okuyorsun diyebilirsiniz, cevabı basit, okurken harika hissediyorum kendimi, bu dünyadan kopup okuduğum kitapta anlatına geçiş yapıyorum falan... ve bittabi üzerinden asır geçse unutmayacağım kitaplar da var...

ne ise uzattıp mevzuyu..

düşündüm düşündüm pek bir sonuca ulaşamadım..

Tam süprizli son demeyim de, kurgusuna hayran olduğum,, vay canına nerden nereye bağladı şimdi olayı helal olsun dediğim..
vay canına bu da buymuş demek ki diye kendi kendime söylendiğim bir kitap var
Hakan Günday /  AZ

adı az kendi çok roman...

bence Günday'ın magnum opus'u...


Panda'lı zamanlarda okunanlardan.... Ah karakızım, senin o harika sıcaklığını öyle özlüyorum ki... giderken içimden bir parçayı da kopartıp gittin sanki.. hep eksik orası... canım kızım...

2 yorum:

fermina daza dedi ki...

Benim de kalbimde giden kedilerin bıraktığı devasa delikler var. Hayatta başa çıkamadığım şeylerden biri o yokluk.
Hakan Günday da okuyacağım, bununla başlayayım madem.

Yazgüneşi dedi ki...

ahh ah giden kediler.. :( bu kızçe 18 yıl yaşadı benimle.. 20 yaşında gitti melek gibi sessizce :(

Hakan Günday en sevdiklerimden ve Az başlamak için çok iyi... İnsanı tokatlamak ne evire çevire döven bir roman...