8 Şubat 2010 Pazartesi

iyi hissettiren küçük şeyler

Cuma büyük ümitlerle gitmiştim Sefa Bey'e (18 yaşımdan beri gözümünü kökünün damarına kadar ezberlemiş olduğunu sandığım göz doktorum kendileri)
Tamam diyecekti
lenslerimi takacaktım
dünya parlayacaktı
ohhh

olamadı
beklemiyordum
"mikrokistler iyileşmemiş, beklesek iyi olur, aslına bakarsan aylar bile sürebilir ama merkezden perifere doğru temizlensin kornea hiç olmazsa, yoksa sağlıklı ölçüm de alamayacağız"
cümlesini

moralim azıcık bozuldu ne yalan söyleyim
tamam bayaaa bozuldu
flu bir dünyada yaşamak
net görememek sıkıntılı elbette
e bir de sinir yapıyor ben de
hani zaten az sinirim varmış gibi...

cuma öööle sinir bozucu geçti
ama cumartesi pozitif uyandım
kalktım baktım ki
 ışıl ışıl güneş etraf...
eh dedim boşa değil beni iyi hissederek uyanmış oluşum...

laylaylom kahvaltı ettik capon balığı ile
sonra giyindik ana kız; tuttum elinden canparçamın
doğrulduk yola
kızılay'da bir işim vardı onu halletmeye
yürüye yürüye gittik...
nefisti
kızılay'a inince fark ettim ki
özlemişim....
niceeeeee zaman olmuş gitmeyeli
işimizi halledip yine yürüyerek döndük tıngır mıngır
capon azıcık darlandı sona doğru
Malltepepark'ta Özlem ve Özge ile buluştuk
caponla özge yi tiyatroya soktuk "Çıtırla Pıtır"
biz özlemle carcarcarcarcar
kendimi yanında çoooook rahat hissettiğim insan sayısı kabarık değil
özlem bu listede başlarda yer alıyor...
31 yıl
dile kolay.....
(doğum günü bugün, kutlu olsun canımın için bu vesile ile :))
market alışverişi falan
attık kendimizi bize tiyatro çıkışı
yaptık yemeklerimizi
kızlar direk daldı oyuna zaten
yedik biralarımızı da açıp yemeklerimizi
tabi hala
carcarcarcarcar
Büü nün YKToplantısı vardı gecikecekti, bir ara Özlem'in bir arkadaşı geldi onu da kattık aramıza bira üstü şarap
bir ara kızları kostümledim
süper oldular
resimledim
eklerim bir ara makine yanımda değil şimdi
(öğreniyorum fotoğraf işini yavaştan
gözler toparlanınca daha iyi olur umarım...)
capon balığının "popo sallayan" şarkısını açtım oynattım zillileri
kudurdular

Büü aradı toplantı çıkışı "annem hastalanmış oraya gidiyorum" diye, telaş yaptım azıcık ama yok iyiymiş şimdi dedi, Hülya abla rahatsızlanmış biraz ona canı sıkılınca tansiyon fırlamış..
neyse düzenlenmiş... aradım konuşunca rahat ettim, iyiydi sesi

Özlemin arkadaşı gitti
azıcık morali bozuldu, istemeden üzdük onu :(
hastalık haberi akabinde o azıcık keyfimiz bozuldu ya....

Büü gelince 
Wii oynattık kızlara
capon kucağımda sızdığı sıralarda
özge hala tenis oynuyordu cin gibi çatada çutada

sağlam içmişiz
sarhoş olmuşum ben ne zamandan sonra..
Özlem turp gibi arabayı kullanıp gitti valla... cingöz :)

Büü ile zaman geçirdik bi hayli özlemle özgenin ardından...

sonra uykuya dalmadan önce
düşündüm ki
özel insanlar var hayatımda
iyi ki var
küçücük şeyler
onlarla paylaşılan
kocaman bir huzur ve neşe dolduruyor içime...


bir hedefi yoktu aslında bu yazımın
bana dair
yaşanmış güzel bir gün

hepsi bu..

Hiç yorum yok: