Zaten kırık-dökük, parça-pinçikti de hayat; dünyaya geldiğimizde
zaman içinde biz mi birleştiriyorduk yap-boz misali?
ve tüm parçalar yerini bulduğu vakit mi geliyordu dünyadan ayrılma zamanı?
Yoksa bir bütün olarak mı sunuluyordu bize ana rahminin ılık karanlığından dünyanın serin aydınlığına çığlık çığlığa çıktığımız sırada da
sonrasında
biz mi ayırıyor
bölüyorduk ufak ufak parçalara?
ve artık elimizde kalan en ufak parça bölünemez hale geldiği vakit mi geliyordu dünya denen diyarı terk etme zamanı?
Hangisiydi?
Neydi?
Ya da aslında
Önemli miydi?
Konunun anafikrinin
"hayatın öyle ya da böyle kırık-dökük, parça-pinçik yaşanması"
olduğu göz önünde bulundurulduğunda?
4 yorum:
bu cevabı çok zor bir soru...
evet hep bir yerinden tutunca bir başkasını bırakmak zorunda kalarak, eksik-gedik yaşadığımız anlarda oluyor ama birinin mutluluğunun diğerine bağlı olduğu zamanlarda...
sevinmek için bazen önce üzülmeyi yada sıkıntı çekmeyi göze almak da...
belkide tüm karmaşasına rağmen, sevmemiz yaşamayı, bu eksikleri tamamlama gayretimizden... çalışa çalışa ölücez belki ama kaçırdıklarımız kadar yaşadıklarımızı da yanımıza kar sayarak...
sevgiler.
öyle
hayat da aslında bu sanırım
yani hayatı hayat yapan bu...
Şans..kimileri kırık dökük parçlaşmışken tamamlıyor hayatını, geldiğinden birşey anlamadan.
Kimileri dolu dolu tam bütün yaşıyor..kimileri öyleymiş gibi yaşıyor.
Ben son nefeste geriye bakıp güzeldi dendiği zaman, tamamdır diye düşünüyorum.
Ailenize mutluluklar diliyorum.
ya da belki
zaman zaman parçalayarak
zaman zaman bütünleyerek yaşıyoruz hayatı
biraz şöyle
biraz böyle...
iyi dilekler için teşekkürler :)
Yorum Gönder