18 Mart 2011 Cuma

İlkbahar mı gelmiş pooooff...

bahar2
Çoğunluğun etekleri uçuşuyor şimdilerde sevinçli sevinçli
Akıllar havada bir karış...

Sebep?

Bahar gelmiş...

Aman iyi...
Buyursun

Ben sevmiyorum bu "ilkbahar" denen mevsimi...

Bunu ne vakit dillendirsem ortalık ayaklanır..

"Aaaaaaa bahar sevilmez miiiiiiiiiiiiiiiii.. nck nck nck..."

Sonra başlarım gerekçelerimi sıralamaya, bir bakmışım "haklısın" ifadesi taşıyan baş sallamalar karşımda..

Ama başta tepki göstermek şart; özellik bu yurdum insanında... Lafın sonunu dinlemeden ilk cümlede yargıya varmak...

Ne olduysa olmuş vakt-i zamanında Orta Asya'dan göçerken yolda belde bir ot mu yemiş atalarımız bir su mu içmiş ne zıkkımsa artık...
var bu ilk cümleden yargıya varma hadisesi cümlemizde;
elbette
bende de
Türküz nihayetinde ;)

Ay neyse konuya dönmeli; açıldım olmadık alemlere gene...
neydi konuuuu....?
hah
Niye sevmiyorum bu "ilkbahar"ı..

bir defa çok dengesiz havası var; misal geçen hafta kar gövdeyi götürüyordu ayaz, tipi, kıyamet
dün penye t-shirtle dolaştım bir hafta önce kardan adım atamadığım kampüste gerine gerine ışıl pırıl güneş altında..
ve bugün kara kapkara bulutlar eşliğinde yağmur inmekte gökten yere sağnak sağnak...

bahar1

Ne giysen yanlış bu mevsimde..
İnce giyin (benim bugünkü halim misal) kesin yağmur falan indirir olmadık bir an....
hoooop oluverirsin sırılsıklammm

Kalın giyin
ee ıslandın, üşüdün ya bir gün önce ...
Bir parlar güneş tepende; kendine omurganın üzerinde bir yatak bulup akıverir sırtımdan aşağı terden bir nehir
Hal böyle olunca kaçınılmazdır nezle-grip muhabbetleri sektirmeden her baharda
Yani demem odur ki; ben her bahar aşık falan olmam ama nezle ya da grip olurum mutlaka...

Bir de der ya büyükler "bahar havası çarpar" diye
e doğru işte
-zaten hep derim ben atalar ne derse doğru deeeeeer-
eeee doğal; tecrübe var serde, boru mu?

Çarpar hakikaten, aldanırsın yalancı güneşine serilirsin ertesi güne, bütün kemikleri kasları ağrır insanın bu çarpılmanın akabinde.

Ayyyy ay ay; bir de o depresif haller
elinin kolunun hareket etmeyi reddetme tripleri, bir uyku hali, bir kafanın sürekli düşecek bir yastık arayışına girmesi vaziyeti. Bir sinir, bir stress...
oflayıp poflayanlar...

Şimdi biliyorum ilkbahar yanlısı kimileri atılacak hemen
-aaaaa ama rengârenk nefis çiçekler, çayır, çimen....-
haksız değiller
şüphesiz değiller
ama işte o rengârenk nefis çiçeklerin üretip üstüne bir de çayır çimene itinayla yaydıkları polenler yok mu?...
hah var di mi?
Onlar beni ne yapıyor bilen var mı?
"Alerjik rinit" kelimesini duymuşluğu, yaşamışlığı olanlar anlar ancak... Çeken bilir hesabı..
oyyy oy oy aklıma düştü gene
Böhüeee az kaldı di mi o günlere...

Özellikle şehrin göbeğine "kavak" adı verilen, gölge dahi yapmaktan aciz o mânâsız ağacı dikenlerle -her sene yaptığım gibi usanmadan- yeniden yakın akraba(!) olacağım günler çok yakında di mi...
Off ki of yine..

Hah bir de saat değişikliği hadisesi var. Yaz saati uygulamasına geçilecek
Bu güzel... Sevdiğim bir durum, hava geç kararacak harika...
Nefis hatta
Amaaaaa ben jetlag olacağım yine, her saat değişikliğinde inatla olduğu gibi yine biyolojik ritmim allak bullak olacak


Ne gıcık
ve ne uyuzum di mi
ve de kıl
vır vır vır vır vır vır vır
Bir şeyden de memnun ol be kadın... peees yani
Di mi?
Yok olmaz
İlle söyleneceğim işte
Sebep mi?
E bahaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaar

Haaaa hiç mi iyi yönü şimdi bu mevsimin canım..
e olmaz mı?
Yin-yang diye bir denge var sonuçta
Her iyilikte biraz kötülük
Her kötülükte biraz iyilik
vardır...

İlkbaharında var iyi bir tarafı

Ne mi?

YAZ gelmesi arkasından
Peeeeeehh
Başka ne olacaktı ki........

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bahar konusunda güzel çıkarımlar :) Hele kavak polenleri konusunda çok haklısın... Bayıldım :)

Yazgüneşi dedi ki...

teşekkür ederim :)
sevemedim ne yapayım
zorla değil ya