14 Ekim 2011 Cuma

biraz kırgınım çocuk...

Biraz kırgınım bu aralar çocuk... canımı yakıyorsun..

zamanıymış, altılık oldunuz mu erkekseniz babanızdan kızsanız annenizden nefret eder imişsiniz... bir yandan da çok sevdiğin birisinden nefret etmek de sinirli yapar imiş sizi...

eh bir de okul elbette..

yok kolay demiyorum çocuk, bilakis biliyorum ne denli zor olduğunu ya yine de canımı yakıyorsun ya.. kırılmadan edemiyorum ki..
doğdun doğalı şimdilerde olduğunca didişmedik seninle fark ediyor musun bilmem ki çocuk...
ne zor şey şu annelik bilsen; olunca anlayacaksın derdi annem, çok klişe gelirdi
doğru imiş...
bazı bazı çocuk yüzünde, bakışlarında kocaman bir kadın görüyorum, öyle olgun.. hayretlere düşüyorum o anlarda.. ne zaman büyüdün bu kadar demek bir yana
sen ne zaman tanıdın hayatı diyesim var çocuk
öyle anlarda
öyle anlamlı ki bu -kadın- bakışlar..
ama bu aralar
biraz kırgınım çocuk...
kırılmamak lazımmış, doğalmış..
kırılmamalıyım belki
ama kırgınım çocuk
bağışla..
seninle eksik parçamı tamamlamış hissettim ben doğduğun gün.. o gün bugün öyle yer ettin ki içime.. öyle cuk oturdun ki eksik köşelerime
şimdi beni reddedip didişiyorsun ya
kırgınım elimde değil çocuk
bağışla...

öyle güzel
öyle özelsin ki çocuk..
kırgınlıklarım bile uzun süremiyor aslında işte konu sen olunca..
büyümek böyle birşey işte, anlamıyor değilim seni..
şaşırmıyorum reddetmene otoritemi..
özgür ruhsun sen biliyorum
biliyorum çünkü öylesi bensin ki..
kızgınlıklarım da
kırgınlıklarım da
uzun süremiyor ki sana..
evladım olman baş sebep elbette ya o bir yana
o kadar bensin ki çocuk...
zaman tünelinden geriye gitmişim de kendimle başbaşaymışım hissine kapıldığım anlar oluyor seninle birebir paylaşımlarımız sırasında..
ah çocuk
öyle özel
öyle güzel
öyle iyikisin ki hayatımda

bak işte
kırgınlığımda böyle çocuk konu sen olunca
olup olacağı on dakika....

19 yorum:

pasta köşesi dedi ki...

Ne güzel anlatmışsınız sabah sabah iyi geldi ''anne olunca anlarsın'' evet klişedir ama gerçeği değiştirmiyor...Gerçekten olunca anlaşılıyor herşey...

Elif Gizem dedi ki...

tüylerim diken diken oldu ve gözlerim dolu dolu okudum... sonra koşup anneme sarılmak istedim. ve senin defneye seslendiğinin bir değişiğini, bende anneme söylemek istedim: "aslında kadınsın ama yaralanınca nasıl da çocuk..."

Ebru dedi ki...

Büyüyorlar değil mi can? Hem de hızla. Çok dokundu yazdıkların.
İyi ki varlar hep var olsunlar.

Yazgüneşi dedi ki...

pasta köşesi; teşekkür ederim.. öyle ama değil mi.. ne zor sanat evlat büyütmek..

Elifim; sarıl tabi güzeller güzeli anneciğine hem de sımsıkı... en nefisini hak ediyor seni doğurmuşlukla ; yalan mı
öptüm kocaman

Yazgüneşi dedi ki...

Ebrucanım; büyorlar evet yaa.. ne hızlı
daha yeni kucağımızda süt kokmuyor muydu bu sıpalar..
dediğin gibi
olsunlar
hep..
iyikilerimiz onlar

nil dedi ki...

on dakikanın ilk dakikasında bile vazgeçmiştir yüreğin kırgınlıktan ya, diretir içinde bir yer sevginin hakikisi karşılık beklermiş gibi, ama dediğince işte olup olacağı on dakika, ve sonrası herşeyden öte yine...

öperim ikinizi de.

Parpali dedi ki...

Bu nasıl bir kırgınlık anlatımıdır böyle? Ne güzel...

derindenizbaligi dedi ki...

O nasıl bir duruştur öyle fotoğraftaki ! Anne olmak hakikaten zor. Allah tüm annelere kolaylık ve sabır versin. Anne değilim ama, bir evlat olarak kendimden biliyorum ;)

Adsız dedi ki...

çok etkileyici gerçekten süpersinnnnn :)

Yazgüneşi dedi ki...

Nilim; öyle işte
biliyorsun..
en gerçek sevgi evlada olan
bir adım ötesi de yok işte

Parpalim; işte kırgınlığım da bi tuhaf bencileyin :)...

Balıkım; sorma sanırsın prenses anastasya, kasım kasım
sabır mı
hıhı evet evet
işte o
kesinlikle o
lazım
çok lazım...

Yazgüneşi dedi ki...

Oykü; çok tesekkur ederim. :)

Kaymaklı Kadayıf dedi ki...

Bende tam kadayıf efendiye acayip kırgınken çok iyi geldi bana bu yazı neyse zaten ağladım aglayacagim

ada dedi ki...

o kadar güzel bi şey yapıyosunuz ki. bi kızım olması ihtimaline yakın bile değilim ama ben bile şimdiden yazarım ona. büyüyüp okusun diye.
çok kıskanıyorum sizin fıstığı. annem de bana yazsın içini döksün isterdim böyle.
umarım ben yapabilirim.

Adsız dedi ki...

Nasıl tanıdık kırgınlık - af edişler...Bir kaç yıl önce başlayan ve dönem dönem iniş çıkışlarla devam eden kızımla aramızda ki ilişkideki gibi.Ben o dönem başladığında İlkim Öz'ün kitabından yardım almıştım.Çünkü farkına varmıştım ki; annemi anlamaya yaklaşırken, kızımı anlamaktan gittikçe uzaklaşıyordum.Yani şu an da 36 yaşında ve annemin 36 yaşındaki yaşanmışlıklarını anlayabiliyorken, 14 yaşında olan kızımın yaşıyor oldukları benden gittikçe uzaklaşıyorlar.Ama bizim gibi herşeyin yolunun sevgi ve güvenden geçtiğini bilenler için inanın geride kırgınlıklar yerine yalnızca güzel hatıralar kalıyor.Sevgiyle...

Adsız dedi ki...

Yazınız,içimde çokça geri dönüşler yaşadığım şu zamanda çocukluğuma götürdü beni...çok çalışan bir anne ve babanın onlara göre garip,deli ve haylaz bir çocuğuydum,17 kadınla büyümüş bir çocukluk dönemimden sonra yaptığım deliliklerin,haylazlıkların aslında anlaşılmak istememden kaynaklığını 30 yaşımdan sonra yaptığım iç hesaplaşmalarım,yolculuklarımda anlamıştım...yani kısacası anlaşılmayı bekleyen bir çocukluk dönemim oldu...Şimdi anne olamadım ama 5.5 yaşındaki dünyalar tatlısı yiğenimi sevmekten,onunla dolaşıp gezmekten,oyunlar oynamaktan çok; çokça anlamaya çalışarak geçiriyorum zamanımı..Bir çocuk çok şey anlatır bir hareketiyle,bir mimiğiyle,bir davranışıyla bizler onları içimizdeki çocuğu uyandırarak o gözlerle bakıp anlayabilmeliyiz,zihinleri önyargılardan uzak,yürekleri masum ve temiz oln çocuklarımızı,yüreğimizdeki çocukla buluşturabilirsek ne mutlu bizlere....Belkide insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu(George Orwell)...sakın sizi yargıladığımı düşünmeyin..benimkisi çocukluğuma yolculuktu anımsattığınız için teşekkür ederim

cecil dedi ki...

ama ama
ama
ben bugüzel kız olunca konsantre olamıyorum nes:)

y. dedi ki...

ah, bilsen seni nasıl anlıyorum. anlıyorum da kocaman sarılıyorum anne yüreğine, bütün sızısının bir eşi yüreğimdeyken.
bir şiir okumuştum, anne de olabilir insan, aşık da diyordu.bir oğlan annesinin dilinden. anne de olabilir insan, bazen kırılabilirde, hani bu kadar aynaya bakmak olduğundan evlat, unutarak büyüdüğünü.

Yazgüneşi dedi ki...

Kaymağım kadayıfım; kıyamam ama ağlama sen

ada; evet söz uçar yazı kalır.. dilerim defneyi kocaman gülümsetir bunları okumak yetişkin olduğunda...


özgurtamsen; öyle işte değil mi ya..
kuşak çatışması dene şey tam da bu belki..
ama sevgi -dediğiniz gibi- çözer her sıkıntıyı.. kırgınlıklar anı olarak yazılır geçmişe.. o kadar :) teşekkürler

Banu; yargıladığınızı düşünmedim ki hiç.. yaşadıklarınızı ben de yaşadım belki sizinkince yoğun olmasa da anlaşılamamak hissini.. sevildiğini biliyorsun da ah bir de anlasalar diyorsun
buna sebep hep anlamaya uğraşıyorum zaten kızımı
sevgim zaten sonsuz onu vermemem söz konusu dahi olamaz ki... ve defne de adı gibi biliyor bunu
işin tuhafı onu anlıyor oluşum :)
çünkü o kadar çok bana benziyor ki(ben 33. doğum günüm günü doğurdum aynı doğum günün aynı burcu paylaşıyoruz :))



cecil; canım, ben de de konsantrasyon falan bırakmıyor bu zilli ne tesadüf ki :)))))

Yazgüneşi dedi ki...

canım y.
ben gibi hissedenler olduğunu bilebilmek bile güzel bilirsin..
sarıldım
sımmmmsıkı