20 Ekim 2010 Çarşamba

Eve Arnold- Norma Jeane- feminizm- şu ve bu işte...

Çok seviyorum Eve Arnold'un fotoğraflarını



ama illa ve özellikle Marilyn Monroe pozlarını  



Feminist hislerim mi acaba beni Eve Arnold fotoğraflarını sevmeye iten?

-ha şimdilerde değilse de lise yıllarımda sağlam feministlerdendim ben
lakin feminist derken hani o kendini inanılmaz üstün gören; erkek ırkına düşman amazon kılıklı tipler değil elbette kastım...
feminizm kadın-erkek eşitliği idi bana göre
ama tam da eşit değiller derdim, birinin üstün olduğu noktada diğeri zayıf, diğerinin üstün olduğu noktada biri zayıf...
hani erkekte kaba kuvvet varsa beden gücü, kadında da bebek doğurmaya programlı yüksek ağrı eşiği var mesela
gibi
ve işte bu yüzden iki cins yaratılmış zaten
birbirlerini tamamlasınlar diye
birbirine eş olsunlar diye
biri olmadan diğeri bir anlam ifade etmiyordu işte..
hani ortalıkta feministim işte feministiim diye gezinmiyorsam artık 10 küsurlu yaşlarını sürmekte olan bir liseli olmadığımdandır...
Yoksa sözünün ettiğim fikirlerimde bir değişiklik olduğu yok..
Onca fikrim değişime uğrarken bunların birebir aynı kalması da enteresan aslında..
neyse-

ne diyordum
Ha Eve Arnold...
Magnum Photoes'un ilk kadın üyesi...
Bunca feminizm lafını buna sebep sarfettim sanırım..
Biraz da önyargı olabilir, sırf bu yüzden ,usta fotoğrafçılar arasında Eve Arnold'u hafiften farklı hafiften özel bir yere koyuşum

ve belki de feminist hislerime dokunması
Eve Arnold en çok Marilyn Monroe fotoğrafları ile popüler olduğundan...

Ne ilgisi var şimdi bu aptal sarışının feminizmle
di mi?

öyle değil işte
bence en başından kabul etmek gerekir ki  "aptal bir sarışın" değildir sevgili Norma Jeane Mortenson
 tamam sarışınlığı doğru
ama aptallığı
tartışılır...

Tolstoy Turgenyev .. vs vs okuyan
okumakla kalmayıp irdeleyip bunlar hakkında ciddi konuşmalar yapabilen bir kadın için aptal demek...
aptallık olur bana kalırsa

onunla alakalı yapılmış en iyi tesbit bence eleştirmen Ado Kyrom'un sarf etmiş olduğu şu cümle:
"Bir aptalı oynaması için insanın çok akıllı olması gerek"


kolay iş değildir salağa yatmak
çok güzel başarmış bunu Norma Jeane..

Ruh hastası dolu bir aileden geliyor
babasının kimliğini bile bilmiyor
ufacıkken şizofren annesi hastaneye yatırılınca yetimhanelerde büyüyor..

detaya girmeyeceğim fazla
hani özel ilgisi olan varsa bilir bunları zaten
olmayanlara da"amaaaaan aptal sarışın işte" cilerdir muhtemelen...
ve fikirlerini değiştirmek de kolay değildir
ki böyle bir kaygım da yok zaten

Ölmeye yattığında 36'sındaymış...
2 yıl evvelimi hatırlıyorum da
aklımın ucundan dahi geçmezdi kendi adıma böyle bir fikir...

kimi teoriler var aslında
intiharının sözde numara olduğu, birilerinin gelip kendini kurtaracaklarını zannettiği için onca sakinleştirciyi yuttuğunu vs söyleyenler var
kimbilir doğru belki de
tüm hayatı boyunca yaşama asılmak adına mücadele etmiş bir kadın olan Norma Jeane'in 36 yaşında "yeter pes ediyorum" demiş olması hç de akıllıca gelmiyor bana açıkçası..

Her neyse..
iyiden iyiye dağıldı konum...

ben Eve Arnold'dan söz edecekken kendimi Marilyn'in fırtınasına sürüklenmiş bir halde buldum...

Magazinel bir fotoğrafçılık belki Eve Arnold'un yaklaşımı
yani tarzımın olabilecek en uzak köşesi aslında ironik bir şekilde
ama bu sayede tarihe geçen fotoğraflara da imza atmışlığı olmuş haliyle..

bu bana düşündürmüyor da değil çaktırmadan
o zaman şimdinin paparazileri de ileriki yıllarda böyle tarihe mi geçecekler
çektikleri -sözüm ona- ünlü insanların kareleri ile
diye?

kimbilir
mümkün elbette

ben zamanın Eve Arnold'u olmuş olsam
kimin ışığını hapsederdim anlara diye düşündüm de..

bir tek isim gelmedi aklıma ya...
Tuhaf
onca aktrist, şarkıcı, şu, bu
topunu toplasan
bir Marilyn Monroe yapamadılar gözümde...
vay be...
 



Dipteki Not:
Marilyn Monroe'nun bir sözünü eklemek istedim. kapak olsun kendisini "aptal" tabir edenlere diye...

"Erdemli bir kız öpüşür ama aşık olmaz, dinler ama inanmaz ve terk edilmeden önce terk eder… Bir kadını güldürebiliyorsanız, her şeyi yaptırabilirsiniz…"

8 yorum:

nil dedi ki...

Yaz güneşi, ben de feministim ve hadi cahillik demeyeyim ama her türlü eksik bilgiden kaynaklanan alaycı yaklaşımlara hiç itibar etmeden göğsümü gere gere söylüyorum. Çünkü, daha geçenlerde Dünya Ekonomik Forumu’nun kadın-erkek eşitliği konusunda yayımladığı yıllık raporda Türkiye'nin 134 ülke arasında 126. olabildiği gerçeği gözümüzün önünde dururken bu ülkede akıl fikir sahibi bir kadının feminist olmamasını benim aklım almıyor :)))

M. monroe konusundaki düşüncelerine de sonuna kadar katılıyorum. Efsaneler sanırım bunu biricik olabilmekle başarıyorlar.

Ben de senden ilhamla bugün Eve Arnold'un bir fotoğrafını paylaşayım, sevgiler :)

Yazgüneşi dedi ki...

Sevgili Nil
ben bu sanal dünyada
bu derece aynı dili konuşabildiğim, ifadelerimi anlayabilen insanlara denk geldim mi
çok seviniyorum...

ve haklısın
kadın milletinin kendi kendini ikinci sınıf muameleye sokmasına dayanamıyorum bu ülkede..
neyse
uzun konu
ve acıtıcı..

hemen bakıyorum paylaştın kareye

sevgiyle :))

nil dedi ki...

Aynı sevinci paylaşıyorum, ve bugün bunu ikinci kez deneyimliyorum ya nasıl mutluyum. bir de sanal dünya, yalan dünya derler :) sen gerçek olunca güven kazanıyorsun ve veriyorsun hepsi bu. benden de sevgiler :)

Yazgüneşi dedi ki...

aynen öyle :)))

Peritozu dedi ki...

Herkeslere inat bir Marilyn Monroe hayrani olarak okudugum son sozu pek bir hosuma gitti,has hatundu kendileri vesselam =)

Yazgüneşi dedi ki...

bence de has hatunmuş...
kendini anlatamamış..
yazık olmuş..
ve
ben de hayranıyım
herkese inat :)

Elif Gizem dedi ki...

Nil'in yorumuna katılıyorum. Feminizm hakkında saatlerce konuşup, sayfalarca yazabilecek bir içgüdü taşıdığım için susmayı yeğliyorum :)

Yazgüneşi dedi ki...

di mi ama
konuşulacak çok şey var konu hakkında
ve yazılacak...
anlayana...
çoğu insan pek sığ bu konuda