fotoğraf: neslihan karayakaylar tamyaman / mart 2012- ankara
"... bir fotoğrafın üstün görsel,estetik ve fotoğrafik değerlere sahip olması onun dünyayı doğru yansıttığını varsaymamızı gerektirmez." (s. 23)
"belgesel fotoğrafçılığın en zayıf noktası belki de: Bilgiyi aktaran kişini inandırıcı olması zorunluluğu, anlattığı şeyi gerçekten bildiğine ve doğru söylediğine inanabilmemiz. Bu inanç sadece fotoğrafların yapısıyla sağlanabileceği gibi, aynı zamanda fotoğrafçı hakkında farklı kaynaklardan elde edilecek biyografik bilgiler de gerekli olabiliyor." (s. 28)
"Günümüzde, artık ancak bir grup fotoğrafa, bir kitap okur gibi, uzun uzun bakılabilir ve sadece toplam işin üzerinden kafa yorulabilir. sanatçını tavrı ve düşünsel özellikleri ancak böyle anlaşılabilir. Yoksa, tek bir fotoğrafı herkes, herhangi bir endişeyle, belki de tesadüfen veya başka birini taklit ederek kolaylıkla çekmiş olabilir. Fotoğrafların birikerek çoğalan etkisi birbirini destekleyen bir kaç fotoğrafın toplam mesajını yoğunlaştırır. Böyle bütünlük taşıyan yapıtlarda, tek fotoğraflar ikincil planda kalırlar, çünkü hiçbir fotoğraf tek başına bütün hikâyeyi anlatamaz. Sonuçta da, toplam "iş" tartışılır, tek tek fotoğraflar değil. Böylece, fotoğrafların belli bir amaca en iyi hizmet edecek biçimde bir sıra ve düzenle izleyiciye sunulması kitaplara, edebiyata olan yakınlığı ve benzeşmeyi tekrar gündeme getirir." (s. 38)
"Fotoğrafçı ayakları üzerinde düşünmek ve verdiği binlerce kararı değişen durumlara göre süratle yenilemek zorundadır. Bu bakımdan fotoğrafçılık dansa veya müziğe benzetilebilir. Hareket halinde yapılan bir sanatsal üretimdir; deklanşöre basıldığında bir kere ok yaydan çıkmıştır, geriye dönüşü, düzeltilmesi mümkün değildir (ancak bir başka fotoğraf çekebilirsiniz arkasından)." (s. 52)
"Fotoğraflar sadece gerçekte var olan bir nesnenin izi olarak kalmaya mahkumlar. İzin kaynağının fotoğraf çekildikten sonra başına neler geldiği bilinmez. Her fotoğraf sadece o anın geçtiğine, "öldüğüne" işaret eder." (s. 65)
"...fotoğrafçılık başlı başına yapay bir durumu gösterir, en doğal görünen fotoğraflar bile büyük ölçüde yapay bir kontrol sayesinde ortaya çıkarlar." (s.90)
"Gerçekte somutlaştırılamayacak, elle tutulamaz şeylerin somutlaştırılmalarında ve gerçekliklerinin kanıtları olarak fotoğrafların kullanılması, günümüzde iyice yaygın kullanımın ifadesi haline dönüşmüştür." (s. 152)
"Görüntüler ve sözleri önce hayal eder sonra da kaydederiz; bazen de tam tersi olur. kimi zaman da bu işin bir kısmını başkaları bizim için yaparlar. Zaten başkaları olmasa hiç kayıt eder miydik?" (s. 169)
"Fotoğraflar kesinlikle itiraz edilemeyecek kanıtlardır, delillerdir. Evet, ama neyi kanıtlarlar, neyin kanıtıdırlar; bir zamanlar birisinin önem ve değer verip o fotoğrafın kendisinin çektiğinden, çekmiş olduğundan başka?
Her fotoğraf yalnızca kendisinin çekildiğinin kanıtıdır mutlak olarak." (s. 173)
"Fotoğraflar yalan söylemezler (insanlar söyler) veyahut önce söz vardı, ama ne yazık ki, biz onu kaybettik" (s. 183)
"'iyi' ile 'kötü' arasındaki fark aslında sanıldığı kadar büyük ve önemli değildir
'Gerçek dünya' diye tek bir şey zaten yoktur." (s. 210)
2 yorum:
almalıyım bu kitabı..
çoook zevk alarak okuduklarımdan cecilim
bence de almalısın :)
Yorum Gönder