26 Şubat 2017 Pazar

çelınç'ta 9. gün (9. Çocukken en çok korktuğun şey?)

A-00 geldik mi korkulara..
bugünün sorusu

ÇOCUKKEN EN ÇOK KORKTUĞUN ŞEY

şimdiye değin anlattıklarımdan aşağı yukarı bir sonuç çıkmıştır tahmin ediyorum. Evet ben pek de öyle korkak bir çocuk değildim.
kolay kolay korkmazdım pek bir şeylerden, gözü kara denen cinstendim..ağaca çıkar yüksekten atlar parkta salıncakta aşırı hızlı sallanmaktan takla attırır, olmadık muzurluk yapardım kılım kıpırdamadan

beni korkutan şeyler biraz daha kapsamlı derin şeylerdi

en başta  "ya anneme bir şey olursa" korkusu -ki bundan hâlâ çok korkarım...

3 yaşından itibaren gözlüklü bir velet olduğumdan gözlüğüm kırılacak diye korkardım... çok trajiktir kırılan gözlükler..dünyası kararır insanın yapılana kadar.. Bundan da hâlâ korkuyorum... hatta artık daha çok korkuyorum zira camlarım özel yapım olduğundan 1 ay sürüyor imalatı... aşırı pahalı olduğu için yedekleme yapmak da zor çünkü



3 yaşındayken gençlik parkında kaybolmuştum. genç bir çift bulup beni luna parka sokup oradaki anons merkezinden adımı anons ettirmişlerdi.. o gün annemle teyzemin anonsu duyduktan sonra anons merkezinin olduğu yerde bana doğru koşuşu hiç aklımdan çıkmaz.. ve evet bingo, kaybolmaktan yolumu bulamamaktan  hâlâ korkarım...


en acayibi ise  şu.. İlkokulda falanım.. Annem eczaneye gönderdi bir şey aldırmak için. ne idi anımsamıyorum.. puslu, gri ha yağdı ha yağacak bir gökyüzü vardı... Bizim sokağın ortasına dek yürüyüp sol sağ yaparak caddeye çıkılıp biraz daha yürününce idi eczane. alacağımı aldım dönerken bizim sokağa girdikten bir müddet sonra bir adam çıktı karşıma, pis sakallı falan değişik bir tip. bizim sokak eskiden çiftilikmiş ve o çiftilkten kalan döküntü gecekondumsu köy evleri vardı yıkık dökük, tam onların hizasındayız. Adam durdurdu beni..
-sen kimin kızısın
dedi
ters ters
-annemle babamın
dedim
afalladı biraz bu tip bir yanıt beklemiyordu sanırım..

yoluma devam etmek için yana kaydım, hop adam da kaydı.. geveledi bir şeyler dinlemedim ya da hatırlamıyorum..
-annem bekliyor çekil gibi bir şey dediğimi anımsıyorum ve gözlerimden alev çıktığını.. hiç korkmamış sırtımı iyice dikleştirmiştim.. o sıra arkamdan birileri yaklaşmaktaymış meğer... İğrenç adam eğilip salyalı salyalı ağzımı öpmeye kalkıp tükürüğünü bulaştırmıştı.. işte o anda çok korkup ses çıkaramadım
ve tam da o anda aniden gökgürültüsü patladı çok şiddetli.. zıpladım.. adam da ürktü ya ani sesten ya arkadan gelenlerden, defolup gitti koşarak ben de eve doğru koşmaya başladım.. soluksuz kalmıştım vardığımda..
bardaktan boşanırcasına bir yağmur indirmişti gökgürültüsü ile birlikte...
anneme anlattım olayı.. hiç ağlamadan..
şok olmuştu o da.. inansın mı inanmasın mı arada kalmıştı, süper hikaye uydurabilen bir bebeydim çünkü..
günler sonra mahallede bir sapık dolaştığı ve bir çok kız çocuğunu apartmanlara çekip taciz ettiği haberini duymuş annem... muhtemelen o adamdı..
ben o günden sonra gökgürültüsünden korkar oldum
ve evet
hâlâ korkuyorum....
ne zaman gök gürlese bülentin kolunun altına kaçıyorum
büü yoksa defnenin.. çok saçma evet
ama gerçek..

zannettiğim kadar da cesur değilmişim galiba...


Hiç yorum yok: