9 Mart 2017 Perşembe

Çelınç'ta 20. Gün ( 20. Hayat sana ne öğretti?)

vay be öyleydi böyleydi derken devirdik 20 günü ya la şaka maka..
zaman hızlı netekim...

son günün sorusu fena..
oy oy oyyyy

HAYAT SANA NE ÖĞRETTİ...

çok uzun bunun cevabı.. ve ne kadar yazarsa yazsın insan yine de eksik bir şeyler kalacaktır mutlaka..


yaşıyorsan ne kadar eğilip bükülsen, kırılıp dökülsen de yeniden kalkıp dik durabilmek gerektiğini öğrendim

"öldürmeyen her darbenin insanı daha da güçlendirdiği"ni öğrendim

ailenin nerdeyse her şey demek olduğunu, fırtına anlarında herkes savrulurken insanın elinde avucunda kalanın sadece ailesi olacağını öğrendim

hiç bir aşkın sonsuza dek süremeyeceğini ama yerini çok daha farklı ve vazgeçilemez güzellikle bağlara bırakabileceğini öğrendim

insanın sahip olduğu en büyük servetin sağlığı olduğunu öğrendim

annelik denen duygunun hayatta hiç bir şeye değişilemez ulvilikte acayip bir his olduğunu öğrendim

Her insanın saf iyi ya da saf kötü olamayacağını, her iyilikte biraz kötülük, her kötülükte biraz iyilik olduğunu öğrendim..

eski dostlukların her zaman çok kıymetli olduğunu öğrendim

sen birisini çok seviyorsun diye o birisinin de seni sevemeyeceğini öğrendim, aynı şekilde birisi beni çok seviyor diye benim de onu sevmem gerekmediğini

insanların her zaman ben kadar duyarlı olamayacağını, hatta bir çoğunun karşısındakini incitmekten zevk alabildiğini öğrendim

Bazı insanların çok güzel rol yapabildiğini hatta yalan söylemez zannettiğim gözlerin bile açık açık yalan bakabildiğini öğrendim

seyahat etmenin, yeni yerler yeni kültürler keşfetmenin insan ruhuna iyi geldiğini öğrendim

"Özür dilerim" "seni seviyorum" "lütfen" sözlerini kullanmanın insanlara çok zor geldiğini öğrendim

karşımdakini dikkatle dinleyebilmenin önemini öğrendim

bana zarar veren insanları hayatımda tutmanın anlamsızlığını öğrendim

sen bir şeyden ne kadar kaçarsan kaç akacak kanın damarda durmadığını öğrendim...

en unutulmaz denen şeylerin unutulduğunu, en geçmez zannedilen acıların geçtiğini öğrendim

bazı zamanlarda hayır diyebilmek gerektiğini öğrendim


o kadar çok ki yaşadığım süre zarfınca öğrendiklerim...
hayat oturup bir başöğretmen kıvamı ile anlatıp öğretmedi esasen bunları, o akıp giderken yaşadıkça ben bizzat kendi kendime öğrendim bunları elbette..

ama öğrendiğim en en en en önemli şeyi en sona sakladım... zilyon şey arasında bunu tek geçerim ki:

ASLA ASLA DEMEMEYİ ÖĞRENDİM....

-----------------------


eveeeet..
koca bir çelınç maratonunun sonuna son derce istikrarlı ve disipli bir şekilde ulaşmış oldum..
Sevgili "ilham kedisi"ne bu çelınç için teşekkür eder. bir sonraki yazıma kadar herkese sevgi ve selamlar sunarım efenimm...

bu çelınça uygun bir fotoğraf bulamadım..
ama fotoğrafsız post da sevmiyorum...

hep rengarenk olsun hayatımız dileğiyle
rengarenk bir fotoğraf bırakayım buraya öyleyse..




Hiç yorum yok: